logo

Sosyolojik Bölünme Önce Dil Ardından Düşüncede Olur

Sosyolojik Bölünme Önce Dil Ardından Düşüncede Olur

TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş meclisteki ilk konuşmasını aynen şöyle yaptı: “Bize yeni kapsayıcı bir anayasa lazım.” Ben de soruyorum. Bu ülkede kapsama alanı dışında bir millet veya milletler mi var ki ısrarla bu konuyu gündeme getiriyor ve konuşuyorsunuz?

Bu ülkenin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk ülkenin kurucu asli unsurun Türk Milleti olduğunu anayasal güvence altına almış ve bugüne kadar gelmişiz.

Tüm dünyada ülkeler ve devletler üniter yapılarını korumak için kavramsal olarak bunu kanunla güvence altına almıştır.

Şu an tarihini hatırlamıyorum, tahmini seksenlerin sonunda ABD meclisi şöyle bir yasa çıkardı. Yasa aynen şöyle idi: “Artık ABD’de hiç kimse alt kimlik üzerinden kendini tanıtmayacak. Yani ben İtalyan asıllı ABD’liyim diyemeyecek. Sadece ben Amerikalıyım diyebilecek.

Kuruluş ömrü sadece iki yüz elli yıl olan bir devlet kendi geleceğini güvence altına alabilmek için alt kimlik üzerinden tanım ve tarifi yasakladı. Oysa biliyoruz ki ABD’nin tamamı dışarıdan gelen göçmenlerin kurduğu bir ülkedir.

Peki, neden buna ihtiyaç duydu?

Dil bilimi açısından kişi kendini ait olduğu bir millet üzerinden tanımlarsa o kişi her daim yaşadığı ülkeye değil, kendini tanımladığı o millete aidiyet duyar. Bunun sonucu olarak da aidiyet duyduğu kimlik üzerinden konuşur, düşünür ve gelecek inşa eder.

Bunu gören ABD devleti, önce insanlara ABD’nin milli dili olan İngilizceyi zorunlu kılar. Ardından da alt kimlik ile kişinin kendini tanımlamasını yasaklar.

Aynı konuyu Fransa, Korsika için, İspanya Bask ve Katalanlar için, Almanya, Bavyera Bölgesi için, Çin ve Hindistan’da Keşmir için uygulamaktadır.

Hayırdır derler!

Bu ülkenin bölünmesi için Türk milleti kavramını yok etmek de ne demektir.

Sosyolojik bölünme önce dil ardından düşüncede olur sonra da ne mi olur?

Yok oluruz!

Benden söylemesi!

Necati YÜZÜAK

332 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.