logo

Teşkîlât-ı Mahsûsa 3.Bölüm

Teşkîlât-ı Mahsûsa 3.Bölüm

Merhum büyük babam Hasırcıbaşı Rıdvan Efendi, Sultan Abdülaziz’in son devirlerine tanık olduğu gibi Sultan Abdülhamid saltanatında da saraydaki görevine devam etmişti. Onun üzerinde her zaman anlattığı vakit heyecan ve dehşet uyandıran Çerkez Hasan olayını babama sık sık anlatırmış. O da bize naklederdi.

Dedem dermiş ki; Çerkez Hasan bir Çerkez bey olan İsmail Bey’in oğluymuş. Askeri İdadi’den Harbiye’ye geçmiş ve buradan teğmen olarak çıkmıştı. Öğrenciliğinde nişancılık ve binicilikte çok başarılı olmuş ve ödüller almış. Yakışıklı özeti olan Çerkez Hasan, sarayın dikkatini çekmiş önce Yusuf İzzettin Efendi’nin emrinde Yaverliğe atanmış, sonra Sultan Abdülaziz’e kız kardeşini vermişti. Çerkez Hasan böylece Abdülaziz’in şahsına bağlanmış ve Serasker Hüseyin Avni Paşa’nın uygulamalarına karşı koymaya karar vermişti.

Padişahın üzücü bir şekilde tahtan indirilmesi ve sonra intiharı en fazla onu öfkelendirmişti. Daha önceleri Serasker Paşa’nın aleyhine içip içip küfür etmesi atıp tutması da günü gününe Hüseyin Avni Paşa’ya yetiştirilmişti. Hüseyin Avni Paşa sanki başına gelecek felaketi önceden tahmin etmiş gibi rütbesi yüzbaşı olan Çerkez Hasan’ı Kolağalığına terfi ettirerek Bağdat’a atamış fakat İstanbul’dan bir türlü gitmeyen, Beyoğlu’ndaki meyhanelerde içen ve kadın âlemlerine devam eden bu başıboş yüzbaşıyı sonunda tutuklatarak hapsettirmiştir. Nihayet kendine gelen Çerkez Hasan Serasker Paşaya ricacı göndererek görev yerine derhal hareket edeceğini Bağdat’a gitmek üzere vapura bineceğini bildirmiş ve bağışlanmasını dilemişti. Serasker Hüseyin Avni Paşa, işlerinde ciddi ve sert olduğu kadar merhametli bir insandı. Çerkez Hasan’ı bağışlamış ve sözüne inanmıştı.

Bu gece Mithat Paşa’nın Beyazıt Tavşantaşı’nda geniş bir bahçe içinde bulunan konağında Bakanlar Kurulu toplantı halindeydi. Masanın etrafında Mithat Paşa, Sadrazam Mütercim Rüştü Paşa yanında serasker Avni Paşa karşılarında Bahriye Nazırı Kayserili Ahmet Paşa ve devlet idaresinde bulunan bütün diğer paşalar oturmuşlar toplantı halindeydiler. Vakit gecenin başlangıcıymış Çerkez Hasan Serasker Avni Paşa’yı önce kuzguncuktaki yalısında aramış orada Çerkez Hasan’ın Mithat Paşa’nın evinde toplantıda olduğunu oraya gittiğini söylemişler. Çerkez Hasan Kuzguncuk’tan bir kayığa atlayıp önce Beşiktaş’a geçmiş ardından bir arabaya binerek Beyazıt’a gelmiş ve konağına bahçe kapısından içeri girmiş. Uşaklar Çerkez Hasan’ı hala Şehzadenin Yaver’i bildikleri için bu gelişi doğal karşılamışlar. O da onlara yarın Bağdat’a gideceğim Serasker Paşa’ya veda etmeye geldim demiş. Ses çıkarmamışlar. Çerkez Hasan, Bakanlar Kurulunun olduğu salona girer elinde tabanca Serasker Avni Paşa’nın üzerine çevirerek Serasker davranma yakarım diye bağırmış. Hiç beklenmedikleri bir anda Çerkez Hasan’ı karşılarında görünce paşalar şaşkınlığa uğramış yine de ilk davranan Avni Paşa olmuş. Avni Paşa silahını çekmeye davranınca üç kurşunla Avni Paşa’yı koltuğa sermiş yerinden fırlamak isteyenlere de ateş eden Çerkez Hasan bu sırada Mithat Paşa’ya sana düşmanlığım yok olduğu yerde kal demişse de Mithat Paşa ile mütercim güçlü paşa, kendilerini ikinci salona oradan da hareme atmışlar. Diğerleri çil yavrusu gibi dağılmış ve müthiş bir panik olmuş. Bu kargaşa anında Bahriye Nazırı Ahmet Paşa bir ara Çerkez Hasan’ı tutmak istemiş, Çerkez Hasan çizmesinin kenarından çıkardığı bıçakla Bahriye Nazırı’nı ağır yaralanmış. Bu arada kendisine ateş etmek isteyen Hariciye Nazırı Raşit Paşa’yı da Atik davranarak çektiği ikinci tabancayla delik deşik etmiş. Bu kargaşa da silah sesleri feryatlar arasında iken salona 2 yaverle uşaklar girmiş. Çerkez Hasan onları da yaralamış ancak jandarmaların gelmesi ile yakalanabilmiş. Ertesi günü Redif Refik Paşa’nın başkanlığındaki Divan-ı Hakkı önce rütbeleri alınmış sonra da idama mahkûm edilmiştir.

Gene büyük babam anlatıyor. Sabahın erken saatlerinde Bab-ı Serasker’in önündeki dut ağacının yanında kurulan idam sehpasında Çerkez Hasan idam edilmiştir.

Divana harbin bütün gayreti, bu işin içinde başka kimselerin bulunup bulunmadığını araştırmakmış.

Çerkez Hasan cumartesi sabahı güneş doğmadan Beyazıt’ta asılmıştır.

Asılmadan önce rütbeleri sökülmüş ve düğmeleri koparılmıştı. Çerkez Hasan Divan-ı Harpte ve darağacının başında “padişahın katili Hüseyin Avni Paşa’dır diye bağırmıştır.”

Halk bu olayın ardından birçok dedikodu üretmiştir. Bu olayı Mithat Paşa’nın tezgâhladığı bile konuşulmuştur. Lakin dedem, bu olaya hiçbir zaman inanmamıştır.

Yazısı dizisi devam edecek inşallah.

Necati YÜZÜAK

248 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.