logo

Yapay Zekâ mı Bizi, Biz mi Yapay Zekâyı Yöneteceğiz?

Yapay Zekâ mı Bizi, Biz mi Yapay Zekâyı Yöneteceğiz?

Dünyada yapay zekâ devleri; Google, IBM, Yahoo, Intel, Apple, Sales Force, Samsung gibi şüphesiz bu konuda Türkiye’mizin de bir markası olsaydı, olmaz mıydı?

Yapay zekâ konusunda en çok konuşulanlar;

-Sanal gerçeklik, otonom araçlar, kendi kendini idare eden araçlar, makine öğrenimi, veri işleme ve robotlar, makinaların insanlaşması,

-İklim değişikliği, açlık sorunları ve çözümünde yapay zekâ,

-Hayatımızı kolaylaştıracak güvenlik çözümleri,

-Fiziksel ve dijital dünyanın birlikteliği,

-Artırılmış gerçeklik,

-İnşaat sektöründeki inşaat başlamadan önceki sanal gerçekleşme olasılığı ve çözümleri,

-Mesaj ve sesler yerine görsellerin olması,

-Dijital ortamın bundan sonra gerçek dünyanın kopyası olması,

2016’da yapılan araştırmaya göre 2013’te yapay zekâ için 300 milyon USD, 2015’te 2,5 milyar USD harcama yapılmış, Mayıs 2020’deki araştırma ise 2030 yılında 15 trilyon USD’lik bir ekosistem oluşturacağı düşünülmektedir.

Dünya fikri mülkiyet kurumu WIPO’nun açıklamasına göre; 2019 raporunda, yapay zekâ ile ilgili 340.000 buluş başvurusu yapılmış, 1,6 milyon bilimsel makale yazılmıştır.

Çin’de 2018 yılında devlet desteği ve Alibaba katkılarıyla 31,7 milyar USD yapay zekâ için harcama yapılmıştır. Dünya fikri mülkiyet kurumu 2019 raporunda; Yapay zeka buluş başvurusu 340 bin miş.

Dünya liderliği için;

-Yapay zekâ, askeri, ekonomi, savunma sanayii, sağlık sektörü, ulaşım, üretim,

-Yapay zekâ tüm toplumu dönüştürücü etkiye sahip,

-Yapay zekâ ile yeni siber suçlar, siyasal kargaşalar, fiziki saldırılar ve otonom silahlar gündeme gelebilecek,

-Yapay zekâ yeni zorluklar ve ciddi etik sorunlar getirebilir,

-Yapay zekâ sosyal yapımızda devrim yapabilir,

-YZ Makinaların ayrı bir tüzel kişilik kazanması,

-Kişisel veri ve kamu güvenliğinin korunması yeniden ele alınmalı,

-Yapay zekâ makine öğrenimi, derin öğrenme, yapay sinir ağları veri analizlerini sil baştan kurgulamayı gerektirecektir.

-Blockchaın ve nesnelerin interneti (IoT) vb. teknolojilerle, yapay zekâ hem ekonomik hem sanayide devrim yapacaktır.

-Ayrıca; Otonom arabalar-kendi kendine sürücüsüz gidebilen,

-Algılayıcı yapay zekâ, düşünen yapay zekâ, hareket eden yapay zekâ, hayatı altüst edebilecek gelişmelerdir.

-Hawking’e göre “yapay zekâ medeniyet tarihimizin en büyük olayıdır”

Block zinciri en hassas ve kişisel verilerin nesnelerin interneti ile disksiz ortamda saklanabilmesine olanak sağlayacaktır. O zaman block zinciri “geleceğin madeni sayılır”

Bir Pazar örneği verelim örnek olarak;

Robot vacuum aleti ülkemizde de satılan bir marka, ev temizleme robotu sayesinde her tür ev temizliğini yapabilmektedir.

Haftada 2 defa temizlik elemanına 300 TL x 4 = 1.200 TL verecek olsanız bu robot 3 ayda kendini amorti etmektedir.

Ülkemizde 19 milyon hane var ise 1/3’nün alacağını düşünsek; 6.333.000 x 3 milyon = 18.999.000.000 TL’lik bir pazar var demektir.

Bu robot;

-Kurgulandıktan sonra evi dolaşarak haritasını çıkarıyor,

-Kendi kendine evi temizliyor,

-Uzaktan cep telefonu ile kumanda edilerek çalıştırılabiliyor,

-Temizlik için oda seçimi ve enstrüman seçimi yapılabiliyor,

-Sadece biriken toz vs. boşaltarak devam edebiliyor.

Her iş kolunda yapay zekâ ürünleri gelince;

-Bir zaman sonra Karadeniz’de çay toplayabilen akıllı robotlar,

-Tarım arazilerinde çalışan yapay zekâlı robotlar,

-İşyerlerinde servis yapan, çalışan robotlar

-Evlere teslimat yapan kurye yerine dronlar,

-Devlet dairelerinde yapay zekâ ile işlerin robotlar tarafından devralınması,

-Okullarımızda ders veren robot öğretmenler,

-Şoförsüz akıllı arabalar ve vasıtalar.

Her yapay zekâ ürünü hayatımıza bu veya farklı şekilde girecek demektir. Başta da belirttiğim gibi kazanmak zorlaşacak fakat harcamak kolaylaşacak. Şimdiden reklamlarda görmekteyiz; Bankanıza gelmeden hatta iban olmadan harcamalar, kredi kartı olmaksızın ödemeler, sadece e-mail bildirerek veya T.C. kimlik no ile işlemler, hatta göz kırpmaya

endexlenmiş ödeme şekilleri, sanal paralarla alışveriş vb. gelmekte ve uygulanmakta.

Şimdiden ülke olarak yapay zekânın ve dijital ortamın hayatımızı şekillendirmeye başladığını ve geleceğimizin de ona göre değişime gireceğini görmekteyiz.

Türkiye’mizde de ABD’ de olduğu gibi özel sektör, devlet ve üniversiteler ile ortak çalışmalara başlaması lazım.

Yapay zekâya hazır olan ülkeler 2018-19’daki 20 ülke sıralamasında 1. Sırada 9,186 puanla Singapur, 2. Sırada Birleşik Krallık 9,069 puanla yer almıştır. Japonya, AB, Güney Kore, ABD, Singapur, Çin, Hindistan, Finlandiya, Kanada, Fransa ve Norveç vardır. 2020 verilerine göre Çin 1.sırada yer almaktadır.

Cumhurbaşkanlığı dijital dönüşüm ofisimizin 2020’de çalışmalara başladığını ve TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsü ve yapay zekâ mühendisliğinin bazı üniversitelerimizde bölüm olarak açıldığını görmekteyiz.

Ülkemizin çıkaracağı dersler;

-Genç nüfusumuzun yapay zekâ konusunda çok iyi kanalize edilmesi,

-Yapay zekâ teknolojileri, robotlar, drone araçları, otonom araçlar, (Japonya gibi)

-Sektöre destekler verilmeli, üretim, sağlık, hizmet sektörü gibi (Almanya gibi)

-Yapay zekâ, ar-ge çalışmaları, yazılım, temel ve uzun vadeli yazılımlar (AB-ABD gibi)

-Ar-ge çalışmaları, veri beceri çalışmaları (İngiltere gibi)

-Otomasyon, eğitim, güvenlik vb. çalışmalar (ABD gibi)

Toplum hayatımızda yapay zekânın olası değişim ve dönüşümü ile ilgili tek merkezden “yapay Zekâ Koordinasyon Merkezi” olarak idaresi gerekmektedir.

Eğer tüm bu olabilecek gelişmelere uyum sağlar, 4. Sanayi devrimine hazır ve belirleyici ülke olur isek yapay zekâ bizi değil, biz yapay zekâyı yönetiriz.

Ümitle ve kendimize özgün bir yapay zekâ enstitülerimizle, branşlaşmış üniversitelerimiz ile ülkemizi daha iyi günlere taşımak ümidiyle.

Sevgi ve saygı ile

Fethullah FAKIOĞLU

719 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.