logo

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-67

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-67

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-67

BİRUNİ

Biruni’nin El-Hindi’deki Hinduizm ve Hint kültürüne dair çizdiği resim oldukça karışık, teferruatlı ve ölçülüdür. Ele aldığı meselelerde hayran olduğu birçok nokta vardı ama tarafgirlikten kesinlikle kaçınmaktaydı. Hemen her yerde romantik bir “ötekilik” bulan oryantalist bir gözlükle de bakmamaktaydı. Dengeli olmak adına delilleri çarpıtmak manasına gelebilecek bir yansızlığı da amaçlamamaktaydı. Analizlerini en isabetli şekilde olmasını arzulamaktaydı. El-Hind, getirdiği bakış açısı ile kültür ve toplumun bilimsel olarak çalışılmasına önemli bir mesafe kat ettirmiş olan araştırmacı bir Hezârfen eseriydi.

Kendi görüşlerini perdelemek söz konusu olmadığı müddetçe Biruni’nin dünyasında biz ve onlar yoktu. Çünkü bütün insanlığın karşılaştığı sorunlar aynı, getirdikleri kültürel çözümler farklıydı. Bu açıdan Aristo’yu hatırlatmaktaydı ama ana akıma mensup birçok Müslümanla kesin olarak ayrılmaktaydı. Biruni’yi eleştirenler sözde İslami Rönesans’ta tam bir Hümanizmin olup olmadığını sorgulayanlara destek vermektedirler. Fakat Biruni bizzat El-Hind’de tam bir Müslüman Hümanist olarak karşımıza çıkmaktadır. Okurlarına Hint kültürünün ve düşünürlerinin farklı olduklarını ama çözmeye çalıştıkları meselelere bakıldığında Müslüman okurlarla irtibatsız olmadıklarını söylemekteydi. Son kertede eşitlerdi.

Tam da bu sebepten, neden Hinduların Müslümanlardan bu kadar nefret ettikleri sorusundan kaçamazdı. Bu soruya cevap verirken Biruni, okurlarına Müslümanların Hindulara karşı yürüttükleri cihatları ve kazandıkları fetihleri hatırlatıyordu. Bu savaşlar esnasında yaşanan acılar ve sonunda yapılan yağmaları, lafı hiç dolandırmadan anlatıyordu. Kur’an dinde ikrah (zorlama) yoktur diyordu ama Hinduların gördüğü başka türlüydü. Lafını hiç sakınmadan Müslümanların (yani Gazneli Mahmud’un) yakın zamanlardaki fetih savaşlarının her yeri mahvettiğini bildirmekteydi. Mahmud, ülkenin bütün refahını yok etti ve orayı öyle bir dağıttı ki Hindular, çöldeki kum tanecikleri gibi etrafa saçıldılar. Geriye kalanlar haliyle Müslümanlara karşı kin ve nefret beslemekteydi.

Mahmud’un Biruni’nin hamisi olduğu düşünüldüğünde bu bilim adamının Mahmud’a ve Hindistan’a karşı bu cihadı bu kadar sert bir dille eleştiriyor olması gerçekten çarpıcıydı.

Peki, Hindular neden kaybetmişti?

Biruni, çok basit ve anlaşılır bir teori ortaya koymaktaydı.

Mahmud kazanmıştı, çünkü emir-komuta zinciri tamamıyla merkezileşmişti. Oysa Hintlilerin politikasının belirleyici unsuru büyük ölçüde Adem-i Merkeziyetçilik ve özerklikti. Barış zamanında erdem olan, savaş zamanında zafiyete dönüşmüştü.

Hem karşılaştırmalı yöntemi hem de uluslararası perspektifi itibarıyla El-Hind, zamanının çok ötesinde çığır açıcı bir eserdi.

Biyografisini yazanlardan birisi Biruni için “Müslüman ilminin en şahane abidesi” derken mübalağa etmiş sayılmazdı.

Not: Yazısı dizisi devam edecek inşallah.

Necati YÜZÜAK

Etiketler: » » » » » » » » »
789 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.