logo

Aile ve Sadakat

Aile ve Sadakat

Aile ve Sadakat

manalfotolarlc2

Aile, fertlerinin birbirine karşı sorumluluğunun ötesinde, Allah’a karşı sorumlu olduğumuz bir kurumdur. Aileyi bir arada tutan, huzur ve mutluluğun devamını sağlayan en önemli unsurlardan birisi de karşılıklı güven ve sadakattir. Peygamberimiz (s.a.v.): “Eşler bir bütünü tamamlayan iki parçadır.” ( Ebû Dâvûd, Taharet, 94) buyurmaktadır.  Bu iki parçanın daimi bir bütünlük arz etmesi de güven ve sadakate bağlıdır. Sadakat eşlerin sözlerinde ve işlerinde doğru ve birbirine güven dolu olmaları demektir.

Sadakat kelimesinin zıttı hıyanettir. Hıyanet bir Müslüman’a asla yakışmadığından bunu Kur’ân yasaklamış ve sevgili Peygamberimiz de münafıklığın alâmeti olarak saymıştır. 21. Yüzyılın en büyük sorunlarından birisi de kalifiye insan yetiştirememe sorunudur. Bu sorunun temelinde ise aile gelmektedir. Metropolleşen kentlerde Geniş Aileden Çekirdek Aileye geçiş çok hızlı gerçekleştiğinden yozlaşma kaçınılmaz olmaktadır. Bu noktada aile büyük önem teşkil etmektedir. Sağlam bir ailenin temel unsurlarından birisi ise karşılıklı güven ve sadakattir.  

Yapılan istatistikler aldatan kişinin çoğunlukla yakın çalışma çevresinden biriyle eşini aldattığını göstermektedir. Masumane bir şekilde başlayan beşeri ilişkiler kişiyi ileride haram yollara sevk edebilmektedir. Burada ki düsturumuz İslami bir yaşantı olmalıdır. Eşler haram ve helallere riayet etmelidir.  Allah Kur’an-ı Kerim’de, “Allah’a, Rasulüne ve emanetiniz altında olanlara (eş ve çocuklarınıza) karşı da bile bile hıyanette bulunmayınız” (Enfal, 8/27) buyurmuştur.

Sadakatsizlik, yapanı ve eşini olduğu kadar belki başka bir eşi veya çifti de olumsuz etkiler. Çocuklar perişan olabilir. Menfi tesiri anne baba ile akrabalara bile yayılabilir.  Sürekli tekerrür eden sadakatsizlik devamında saygı yoksunluğunu getirir. Bu ise bir ilişkinin bitme noktasıdır. Çünkü saygının olmadığı bir kurum temel dayanaklarını yitirmiştir.

Aile kurumunun mutlu ve huzurlu bir şekilde devam edebilmesi sevgi, saygı, sabır ve sadakat zincirine bağlıdır:

Sevgi Eşlerin hem evliliğe başvururken hem de evliliği sürdürürken muhtaç oldukları en önemli kavramdır. Fuzuli’nin deyimi ile” âlemde her ne var ise aşk imiş. İlim ilim dediğin kuru laftan ibaretmiş.” Kâinatın yaratılış mayasında sevgi vardır. Sevgi devamında saygıyı getirmektedir.

Eşler arası ilişkilerin sağlıklı yürümesi için sevgi gerekli; ama onu yıpratmamak, tüketmemek, ayağa düşürmemek için saygı da gereklidir. Saygı, eşimizin onurunu koruma, değerlerini ve tercihlerini göz önünde tutma, hakkına ve hukukuna dikkat etme, çevresindekilere değer verme hassasiyetidir. Saygı, karşındakinin varlığını göz önünde bulundurma, sana yapılmasını istemediğini ona yapmamandır.

Evlilik, bir bakıma sorumluluk yüklenmektir. Sorumluluğu artan kişinin haliyle yükü de artmıştır, rolleri de görev ve sorumluluğu artan eşler ailede haliyle bekârlık dönemine göre daha çok yorulabilecektir. Yorulan çiftlerin stresi artacaktır. Stres artınca sataşma veya bağırma da kendini gösterecektir. İşte bu aşamada eşlerin sataşma, bağırma ve dövüşmeye karşı kendilerini frenleyebilmesi için sabır şarttır. Sabır, eşlerin birbirinin bazı olumsuz söz ve davranışlarını sakince, anlayışla ve tepkisizce karşılamada olduğu gibi, eşlerin birbirlerinin isteklerini yerine getirememeleri durumunda da gösterilmesi gereken önemli bir erdemdir.

Eşlerin sözlerinde ve işlerinde doğru ve birbirine güven dolu olmaları demektir sadakat duygusu, eşin fiziğinden, huyundan, çapından, gücünden, birikiminden razı olup onunla yetinmeyi, başka arayışlara koyulmamayı, halinden memnun olmayı ifade eder.

Özetle aile, sevgi, saygı, sabır ve sadakat temel taşlarından bina olmuştur.

Rabbimiz! Bizlere, dünyayı cennet gibi yaşayıp mutlu olacağımız ve sayesinde, ahiret cennetini kazanacağımız huzurlu yuvalar ihsan eylesin!

M.Said Demir 

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
8304 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.