logo

Arakan (Rachine) İçin Üç Maymunları Oynamak

Arakan (Rachine) İçin Üç Maymunları Oynamak

“İnancımıza göre bir insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibidir”

Ecdadımızdan bize miras olarak bir yerde mazlum görsek hemen elinden tutar kaldırırız, küçüğümüzden büyüğümüze bu bir ahlak öğretisi bir insanlık vazifemizdir.

İster komşu, ister mahalle, ister şehrimizde, ister ülkemizin bir köşesinde veya dünyanın herhangi bir yerinde bir insana yapılan kötü davranış, eziyet, işkence veya insanlık ihlali gibi bir durumda derhal içimiz burkulur ve elimizden ne gelirse yapmaya çalışırız.

Tarih boyunca atalarımız, suçsuz yere insanlara hiçbir zaman zarar vermemiş, her zaman hakkı ve doğruyu gözetmiş ve uygulamıştır.

1948 yılında bağımsızlık alındıktan sonra Myanmar’da (Burma’da) durumlar değişmeye başlamış fakat son 7 yıl içinde zulüm artarak devam etmiştir.

2012 yılındaki 3 Budist rahibin akıl almaz planı ve yapılan tecavüz sonrası Müslümanlara olayı maletmesiyle olaylar tırmanmıştır.

Adalet sağlanması için bu 3 Budist rahibin cezalandırılması ve bu konuda İslam Ülkeleri’nin, BM‘lerin gerekeni yapması gerekir.

1982’den beri 60 azınlık gruba tanınan vatandaşlık hakkının Müslüman kesime de tanınması şarttır.

Yönetime göre Müslüman sayısının 1 milyon, Rohingyalı Müslümanlara göre 5 milyon olduğu belirtilmektedir. Uluslararası ülkeler bu nüfusun gerçek durumunu bilmek ve dünyaya bildirmek zorundadır. Aynı şekilde uluslararası örgütler, Müslüman kesimin idarede de yer almasını sağlamaları gerekir.

Arakan’da ve Srilanka’da yönetim maalesef bildiğini okumakta ve Budist rahiplerle işbirliği yapmaktadır.

Dünya bu duruma neden sessiz?

* İngiltere bağımsızlık zamanında belli sayıda Müslümanları oraya yerleştirmiş fakat hak ve hukuklarını koruyamamış veya sağlamamıştır.

* İngiltere baştan beri bu ülkedeki durumu bilmektedir fakat BM temsilcisi M.Raycraft BM’leri acil toplantıya çağırmıştır.

*AB sözcüsü Kocijancic 29.08.2017’de verdiği beyanda itidal çağrısı yapmıştır.

* İslam ülkelerinden yeterince bir kararlılık ve ses maalesef çıkmamıştır.

* Ülkemizin de dâhil olduğu birkaç ikazdan sonra BM’ler toplanmış fakat somut bir karar maalesef çıkmamıştır.

Zamanında 11 Eylül hadisesi olmuş ve tüm dünyada strateji değiştiren ABD bunu bahane ederek Afganistan işgalini başlatmıştır.

Birkaç gün önce ABD Başkanı bir beyanatında Afganistan’a ek asker kararı almış dünyanın herhangi bir yerindeki olaylara müdahale, özellikle Pakistan’ı hedef alarak çalışmaya başlamıştır. Ayrıca aynı bahaneyle Suudi Arabistan’ın geçen sene 700 milyar USD varlığına ABD tedbir koymuştur.

Katar’a geçen aylarda uyguladığı ambargo kararını, Arap ülkelerini de işe katarak alabilmiştir.

Arakan’da olanlar bu olaylardan daha mı önemsizdir? Yoksa başka bir planın parçası mıdır?

Budizm öğretisi genelde Dünyaya insancıl olarak tanıtılmıştır. Bugün Budist rahipler maalesef vahşeti teşvik etmişlerdir ve olan vahşetten direkt sorumludurlar.

Budist dünya ile Müslümanlar arasında bir oyun oynanmak istenmekte ve bu oyuna kesinlikle gelinmemesi lazımdır.

Bizim inancımızda herkes dilediği gibi inansa da müdahale edilmez, tavsiye ve doğru söylenir fakat hidayeti verecek olan Allah’tır.

İnsanlık adına ister Müslüman, ister Hristiyan, ister Musevi veya başka dine inananların, bu ve benzeri soykırıma sessiz kalması içler acısıdır.

İnsan olmak insanlığı korumaktır. Çoluk-çocuk, genç–ihtiyar zulüm gören Arakan insanlarına yardım etmek insanlık vazifesidir.

Suriye’de terör örgütlerine silah göndermek, PYD’ye, YPG’ye 1300 tır dolusu malzeme vermek dünyanın gözü önünde insanlık ayıbıdır. Bu silahlar kime karşı verilmiştir, zamanı gelince bunlar için ne planlanmıştır?

Arakana sessiz kalmak, Dünyadaki İslam ülkelerine her tür zulmü hoş görmek, acıları duymamak, neyin ifadesidir?

BM, Avrupa İnsan Hakları, Lahey Adalet Divanı, Dünya Af Örgütü vb. kurumların ne anlama geldiğini 21.yüzyıl insanı tabiî ki sorgulamaktadır ve de sorgulamalıdır.

BM ve bunun gibi kurumlara ülkelerin ödediği paralar hangi amaçla ödenmektedir? Eğer temsil hakkı yoksa ve zulüm altındaki insanlara faydası yoksa ne anlamı kalmıştır?

Kurban Bayramı öncesi yapılan zulüm ve işkenceleri kınıyoruz, bir an önce sorumlularının dünyaya örnek olacak şekilde bulunması ve cezalandırılması en büyük isteğimizdir.

Tarih bu işkenceleri unutmayacaktır, insanlık adına dünyadaki kardeşlerimizin ve diğer insanların refahı ve felahını Allah’tan ümit ediyoruz.

Nice güzel bayramlar dileğiyle

Selam ve Dua ile
Fethullah Fakıoğlu

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » »
2056 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.