Son Dakika
- ALLAH MİSAFİRİ
- İSLAM DÜNYASININ KOZMİK ODASI: ŞİA
- BİLEN VAR MI? KİM BİLİYOR?
- YÂRİM
- Bir Tevazu Hikâyesi: Mevlana ve Hacı Bektaş Veli
- Eski Urfa’da Hamam
- İstanbul Kağıthane Ordulular Derneği Başkanı Aykut Edip SEVİNÇ Oldu
- AK Parti Kağıthane İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Hikmet BİLİCİ’den Kurban Bayramı Mesajı
- Saadet Partisi Kağıthane İlçe Başkanı Av. Mahir SEZGİN’den Kurban Bayramı Mesajı
- ATLI Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Gürsoy ATLI’dan Kurban Bayramı Mesajı
Bir yıldız kayıyor yeryüzünden
Bütün melankolik ruhların ezberlediği bir isimdi Ümit Yaşar OĞUZCAN. Ölümle yaşam arasında gelgit yaşayan 24 kez intihara teşebbüs ettiği söylenen, ne elindeki mutluluğun kıymetini bilen ne de ne istediğini…
1973 yılında Galata Kulesinden henüz 17’sinde bir genç bırakıyor kendisini ölümün kollarına ve geride -destan yazsa korkularını anlatamayacağı- bir not bırakıyor: “Baba öyle intihar edilmez, böyle edilir!”
Oğlunun ardından Ümit Yaşar OĞUZCAN’ın şu dizeleri dökülüyor önce evlat acısından yanan yüreğine sonra kağıda ve ardından notalara: “Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın”…
………
Geleceğe umut olsun diye dünyaya gelmesine vesile olduğumuz çocukları, kendi kanayan/kabuk bağlayan yaralarımızı sakladığımız süslü sandıklara kilitliyoruz…
Çiçekleri koparılmış bir kadın evladını, kendi yarasının kanında boğuyor önce. Bir baba kalbindeki tüm hezeyanların öfkesini yine evladına kusuyor…
İyi niyetli bir kurşunun kimin dilinden çıkacağını bilmeden hayata gülümsüyor çocuk tâ ki hayatı tanımaya başlayıp kendi mücadelesi start verene kadar…
Ebeveynlerinin geçmişini heybesinde taşırken, kendi mağlubiyetleri daha da eziyor onu. Kendi kişiliği bir kaç kişiye bölündüğü için kendini insanlara kabul ettirme çabaları sonuç vermiyor. Çünkü kendisi de kim olduğunu henüz bilmiyor ve yol gösterecek birini bulamıyor. Baba öfkeli, anne yaralı…
Hayata kaç sıfır geride başladığının farkında bile değil. Sigara, alkol, madde, çete. vs. derken kendine saygı duyulması için insanlara saygısızlık yapmayı onur sayıyor…
Bir yıldız kayıyor yeryüzünden ve anne-babalar; “çocuklar mutlu olsun” diye dilek tutuyor.
Hatice Derin SİLAHLI
Etiketler: Baba öyle intihar edilmez böyle edilir » Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın » Bir yıldız kayıyor yeryüzünden » Galata Kulesi » Hatice Derin Silahlı » şair » Şiir » Ümit Yaşar OĞUZCAN
Yorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
-
Önce kanat taktılar, sonra onları kırdılar
15 Nisan 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Soru/Yorum, Tüm Manşetler
Bazen kör, sağır, hissiz ve unutkan olmak istersin.Bazen, bazı yerlerden geçmemiş, bazı insanları hiç tanımamış,Bazı şeyleri yaşamamış, bazen de dünyaya hiç gelmemiş olmak istersin.Sanırım henüz ölmüyoruz ama ne tezattır ki yaşamıyoruz da… Çok şey geliyor dilime, çok şey geçti içimden, gözümden.Sonra "neyse neyse” deyip içime atıyorum hepsini.Anlatsak da bir anlatmasak da.Olsa da boş olmasa da artık bazı şeyler. İnsansızlık çekiyoruz efendim, insansızlık.Tek ve onulmaz, kanayan yara; insansızlık.Sanırım bu kahır ve bu yalnızlık öldürecek... -
El alem ne der diye yaşamak
15 Nisan 2025 Aile, Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Sivil Toplum, Tüm Manşetler
Yazılı ve sözlü kurallar hayatı idame ettirme ve sosyal bilinç açısından önemlidir fakat hangi bilincin ürünü olduğunu bilmediğimiz örf ve adetlerimizin de bir kısmına yazılı kanun gibi sıkı sıkıya bağlanmanın ne denli doğru olduğunu düşünmekte fayda var. Birkaç örnekle açıklamak gerekirse; - Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar, yuva kuran genç kızlarımıza uygulanan tarife; Gelinliğinle gidiyorsun, kefeninle çık. Kocadır döver de sever de (başkasını da sevebilir) sen kocana sahip çık, yuvayı dişi kuş yapar. - Eve misafir geldiğinde el öpm... -
Gayretsiz Tevekkül Olmaz
16 Mart 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
Onlarca duygunun, binlerce kelimenin arasında kendimizi kaybettiğimiz, kendimize teşhis koyamadığımız zamanlarda, okuduğumuz bir cümle gelir ok gibi saplanır kalbimize. Sanki bizden önce birileri bizim yaşadıklarımızı yaşamış ve bizim duygularımızı dile dökmüştür. Kalan bütün edebi cümleler o an için anlamsızdır. Öyle ki idrak kapanır düşünme, algılama, karşılaştırma yetisini kullanmak istemez insan. Çünkü kolaydır acımızı bir başkasının tecrübesinin gölgesine saklamak. Duygu durumumuz değiştikçe isabet eden, yön veren cümlelerde elbette... -
Acı geçer ama acı çekmiş olmak geçmez
08 Ocak 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler
Fazla düşünmek öldürür, fakat düşünmemek daha fecidir. Ortası ise olayları, kavgaları, kargaşayı, anıları ve hatıraları yeterince, yerli yerince bırakmaktır. Elbette ki acı geçer ama acı çekmiş olmak geçmez. Çok irdelemek, çok peşine düşmek aynı düşüncelere veya bir olaya fazlaca saplanmak, takılıp kalmak sorunları çözmüyor, aksine daha fazla sorun yaratıyor. Daha geriden, daha sakin ve objektif bakıldığında zihin daha rahat seçip, daha doğru ayırt edebiliyor yaşamı ve olayları. Akabinde çoğu şey, hiç bir şey gibi geliyor. İnsanın gönlü ...
