logo

Cumhurbaşkanını Seçerken

Cumhurbaşkanını Seçerken

Cumhurbaşkanını Seçerken

Cumhurbaşkanını Seçerken

Tarihimizde bir ilki yaşıyoruz. Doksan yıllık Cumhuriyette, cumhurun başının temsil yoluyla değil doğrudan cumhur tarafından seçileceği bir takvim önümüzde duruyor. En az yüzde 51’in oyunu alacak bir seçilmişin elbette diğer cumhurbaşkanlarından farkları olacak.  Bu farkların anayasal alt yapısı olmasa bile uygulamalarda kendini göstereceği ve sandığın gücü arkasında olduğu için meşruiyet kazanacağı görülüyor.

Cumhurbaşkanlığı makamı, ülkenin bunalımlı dönemlerinde genelkurmay başkanlarının, derin bürokrasinin emeklilikten evvel son istasyonu olmaktan çıkmıştır artık. Devletin tepesi, milletin güdük heveslerine bırakılmayacak kadar ciddi bir makamdır, diye düşünenlerin kendileri ve anlayışları tarihin çöp sepetine atılmıştır.

İnsanımıza,  tamamen güdümlü, sığ ve sosyolojik muhtevası ihmal edilmiş bir Batı gömleği giydirmeye çalışanlar, uzun yıllardır beklentilerinin boşa çıkmasının kaygısını yaşıyorlar. Çankaya’da düşünüşünden, alışkanlıklarından, beğeni ve zevklerine kadar kendine çok benzettiği insanları görmek, kendisiyle aynı dili konuşan ve gelecek tasavvurları kesişen birilerinin bulunduğunu bilmek güven duygusu uyandırıyor halkımızda.

On iki yıllık, Türkiye tarihinde pek görülmeyen istisnai bir istikrar dönemi yaşıyoruz. Sabah uyanıldığında ülkesini akşam bıraktığı gibi bulmak meğer ne bahtiyarlıkmış. Kalabalık sıfırlarla zam ve yüksek faiz hesaplamalarıyla yıllarca nasıl başımız dönmüş.  Mevcut hükümetten en çok şikâyet edenler başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin teslim edeceği bir gerçek ortada duruyor. Uzun ve çalkantısı az yılların bizi alıştırdığı konforu fena halde kanıksadık. Hatta ülkemizin standart beklentileri de buna bağlı olarak hayli yükseldi. Artık eski model siyasetin sığınacağı hiçbir liman kalmadı.  Bu on iki yıl, hakkaniyetli her vicdana göre siyaset çıtamızın çok yukarılara çıktığı bir devir olarak tarihteki yerini aldı.

Ağustos ayındaki seçimlere eski Türkiye ile yenisinin bu kez cumhurbaşkanlığı platformundaki çekişmesi demek uygun olacaktır. Hiçbirimizin hatırlamak istemediği o eski günlere bir dönüş mümkün; ama sadece teknik olarak. Gazeteci kesiminin her MGK toplantısında kulakları kirişte, kopacak kıyameti öğrenmek için hazır kıta bekleyişlerini, Çankaya zirvelerinde ülkeyi tedirgin eden gerginlikleri bazıları unutturmak istese de bu halk unutmadı. Unutmadığı için de her seçimde adresini şaşırmadan bu iktidarı destekliyor. İçeriden altını oymaya çalışanlara ve dışarıdan ülkeyi karıştırmak isteyen topyekûn şer merkezlerine rağmen halkın hükümete desteği eksilmiyor.

Çankaya yeni ev sahibini ağırlamaya hazırlanırken Başbakan, farklı bir cumhurbaşkanı olacağının işaretlerini veriyor. Ülkeye on yılı aşkın bir süredir kattıkları hesap edildiğinde,  seçmenler de ondan farklı bir cumhurbaşkanı profili çizmesini bekliyorlar. Umarız ki Erdoğan da bu beklentileri boşa çıkarmayacak. Çankaya, gücünü doğrudan halktan alan bir makam olarak ülke istikrarının simgesi olacaktır.

Siyasetin normalleşmesi, insanların her seçim döneminde sinirleri gergin ve çıkacak sonuçları zafer ya da mağlubiyet gibi görme alışkanlıklarının aşılmasıyla mümkün olabilir. Başbakan ne yaparsa doğrudur diyenlerle her yaptığını yanlış görenlerin gerginliği, toplumsal dokumuza kalıcı zararlar veriyor.  Bu ayrışma yeni gündemlerle daha da keskinleşiyor. Aynı sınırlar içinde yaşayan insanlarda ötekileştirme duygusu, uzunca bir zamandır kalplerimizi tamamen birbirimize kapatma noktasına getirdi.  Kısa bir süre önce yaşadığımız, sanatçıların Erdoğan’ın vizyon toplantısına katılma vakası gösteriyor ki, en özgür ve hoşgörülü olması gereken kesimlerde bile bu nefret söylemi tavan yapmış vaziyette.

Yaşamı bu denli politik kılan Türkiye alışkanlıklarının aşılmasında Erdoğan’ın Çankaya’daki duruşu belirleyici olacaktır. Başbakan, mutlaka muhaliflerinin korku ve endişelerini giderecek adımlar atmalı ve kamplara ayrılmış görünen ülke fotoğrafını birleştirici bir vazife üstlenmelidir. Salim akılla düşünen büyük bir kesimin Başbakandan beklediği de budur.

Ahmet Çağan

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » »
1618 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.