logo

EĞİTİM-BİR-SEN “28 Şubat” Konferansı Düzenledi

EĞİTİM-BİR-SEN “28 Şubat” Konferansı Düzenledi

Eğitim-Bir-Sen’den “28 Şubat” Konferansı

Türkiye’nin en büyük emek hareketi, sivil toplum kuruluşu olan MEMUR-SEN’e bağlı EĞİTİM-BİR-SEN tarafından düzenlenen “28 Şubat’tan 2023’e Türkiye’de Demokrasi” konulu konferans, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç tarafından İstanbul Kağıthane Gültepe Kültür Merkezinde yoğun katılımla gerçekleştirildi.

EĞİTİM BİR SEN İstanbul 6 Nolu Şubesi’nin 20 Şubat Çarşamba günü Saat: 19.00’da Gültepe Kültür Merkezinde düzenlediği konferansın konuşmacıları Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ve MEMUR-SEN ve EĞİTİM-BİR-SEN Genel Başkanı Ali Yalçın oldu.

Konferansa; Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, MEMUR-SEN ve EĞİTİM-BİR-SEN Genel Başkanı Ali Yalçın, EĞİTİM-BİR-SEN İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris Şekerci, EĞİTİM-BİR-SEN İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Talat Yavuz, Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman, Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, Kağıthane İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İlhan Kurt, Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç ve Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Toktekin, EĞİTİM-BİR-SEN İstanbul 6 Nolu Şubesine üye müdür ve öğretmenler katıldı.

Konferans, Dr. Sadık Ahmet Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Ömer Şengün’ün Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programın sunuculuğunu 28 Şubat Mağdurlarından Ekrem Cevahir A.İ.H.L. Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu Müdür Yardımcısı Hatice Toktaş yaptı. Toktaş 28 Şubat’ta yaşadıklarını dile getirirken duygulu anlar yaşandı.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından kürsüye gelen EĞİTİM-BİR-SEN İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris Şekerci, “Mütedeyyin insanların bu kadar alenen mağdur edildiği başka bir dönem olmadığını belirterek, 28 Şubat’ın üzerinden 21 yıl geçtiğini, post modern darbe ile Türkiye’nin, Orta Doğu’nun ve İslam coğrafyasının birliğinin Türkiye üzerinden bozulmaya çalışıldığını, 15 Temmuz 28 Şubat’ın farklı bir yansıması ve patlaması olduğunu söyledi.

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın

Şubemizi 28 Şubat’ın 21.yılında unutulmayan acıları unutmama konusunda bu azminden,  kararlılığından ve böyle bir etkinliğinden dolayı tebrik ediyorum diyerek söze başlayan MEMUR-SEN ve EĞİTİM-BİR-SEN Genel Başkanı Ali Yalçın, “Unutulan acı, tekrarlanır diyor İzzet Begoviç. Dolayısıyla 28 Şubat’ı unutmamak gerekiyor. Acılar umudu buldurur bize diyor Mehmet Akif İnan dizesinde. Biz de yeni neslin 28 Şubat’ta neler olduğunu bilmesi ve de ödenen bedeller unutulmasın diye 28 Şubat’a ilişkin anti demokratik süreçlere ilişkin bütün yaşanmışlıkları derleyip toparladık ve 3 Cilt halinde bir kitap oluşturduk ve dağıttık. Bu kitaptaki her bir hikâyenin insanın boğazını düğümlediği, okurken bile sabretmenin mümkün olmadığı şeyleri insanların yaşadıklarını gelecek nesillere anlatmak için kayıt altına aldık. Bugün kuşak çatışması boyutuyla yeni neslin bizi anlamayışından ve kitabı okuduğunda ben şimdi sizi anladım deyişine iyi bir kaynak olmuştur” dedi.

Yalçın, “EĞİTİM-BİR-SEN tarihi aslında 28 Şubat’ta ondan önce 12 Eylül’le 60’daki darbe ile 71 muhtırasıyla ve devamında 2000’den sonraki süreçte devam eden 9 tane millet iradesini kafeslemeye çalışan hamle, girişim ve darbe ile mücadele tarihidir. Bizi diğerlerinin anlamasını beklemiyoruz. Zaten bizi anlasalardı o kırılma anlarında ya da geçmişte karanlık anlarda yanlış konumlarda bulunmazlardı. 28 Şubat sürecinde o dönemim en büyük İşçi Konfederasyonu Başkanı Rahmetli Erbakan’ın yanına gitmiştir. Ama hüküm verilmiştir, kalem kırılmıştır. 6 ay için % 35 zam istediler ki veremeyince sokağı gereceklerdi. Erbakan hoca “siz deli misiniz? Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir yerde % 35 istemekte neyin nesi. Biz evine ekmek götüren alın teri ile ekmeğini kazanan insanları ezdirmeyiz. Alın size % 55” dediğinde dışarı çıkıp istişare edelim dediler ama aslında dümdüz oldular. Ama gene de yapmak istediklerinde geri durmadılar, sokağı gerdiler ve post modern darbeye zemin hazırladılar ve daha sonra yurt dışı tatili aldılar. Emek hareketi adına, bir alın teri hareketi adına insanlık onuru adına tarihin kara yaprakları arasında kalmış utanç sayfaları var ve bunun içerisinde üzülerek ifade ediyorum ki adı sivil kuruluş olarak ifade edilen ama asla sivil olmayan beyni üniformalı ve sendika olarak ifade edilir ama aslında ırgat ve taşeronluk yapan bu kuruluşlar tarihin arka planında kaldı bugün. O sürecin faturasını onlar oluşturdular. Onların oluşturduğu zemin üzerinden bu ülke çok şey kaybetti. 28 Şubat’ı araştırma komisyonu 381 milyar dolar bir maliyetten bahsetti. O bizim ekmeğimizdi. O bizim cebimizden çalınandı. O bizim alın terimizle kazandığımızın aslında suya düşmesi toprağa akması ve cebimizin delinmesi idi. Söylenecek çok şey var, sözün tamamı arif olanlara söylenmez. Burada sözlerime son verirken, hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

Milletin iktidara getirdiğini ancak millet sandıkta indirir

Daha sonra kürsüye gelen Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, “Geçmişte yaşadıklarımızı hatırımızda tutarsak İstikbalimiz daha aydınlık olur. Türkiye’de siyasetin en büyük zaafı; siyasi hafıza noksanlığı ve zaafiyetidir. Bir bakan veya bir yönetici bir yere geldiğinde karşılaştığı bir sorunda hemen telaşlanıyor. Zannediyor ki ilk defa kendisi yaşamış onu. Halbuki Türkiye’deki birçok kötü şey birbirinin tekrarı mahiyetinde. Yakın tarihimize baktığımızda şunu görüyoruz. Bir gurup insanlar var. Diyorlar ki; bu memleket bizim, bu devlet bizim, biz kurduk bunu. Üzerinde yaşayan halk mı, millet mi? Bunlar zaten devlet yönetiminden, eğitimden, sağlıktan anlamazlar. Bunun yansıması 1960 darbesidir. Milletin helal oylarıyla iktidara gelmiş olan Rahmetli Menderes’e değişik bahaneler uydurarak bir grup çete bir grup eşkıya bir grup ahlaksız güruh Türk Silahlı Kuvvetlerini baskı altına alıp rahmetli Menderes ve arkadaşlarını iktidardan indirip ve ardından onları idam etmiştir. Hâlbuki Türkiye çok partili siyasi hayata geçmiş, demokrasiye adım atmış. Demokraside de bilinen bir şey var Milletin İktidara getirdiğini ancak millet sandıkta indirir. Ancak 60 darbesini yapanlar Türkiye’ye deli gömleği giydirdiler. Çıkardıkları kitaplarda 1961 Anayasası bireysel özgürlüklerin alabildiğine genişlediği falan diye bir sürü hikâyelerler vardır. Türkiye’yi geri bırakan ve Türkiye’de milli iradeyi engelleyen anayasaların babası 1961 Anayasasıdır. Çünkü cuntacılar onu sipariş üzere İstanbul Hukuk Fakültesindeki demokrasiyi bildiği halde demokrasiden milleti engellemek isteyenler tarafından yazılmıştır. 1982 Anayasası da 1961 anayasasının çok daha kötü bir tekrarıdır. Arada 1971’de 12 Mart muhtırası var ardından 12 Eylül 1980, ardından hepimizin yaşadığı 28 Şubat onun ardından 2007’de e muhtıra, gezi parkı eylemleri, 17-25 Aralık Darbe girişimi ve onun ardından 15 Temmuz. Ben bile bunları sayarken yoruldum. Maalesef Türkiye bunları yaşadı arkadaşlar” dedi.

Darbeciler yakalandı ve bugün sanık sandalyesinde yargılanıyor

Malkoç, “Çok şükür bugün 28 Şubatçılar gibi 15 Temmuz’u yapanlarda yargılandı. Millet dedi ki tamam bundan sonrasını ben düzenleyeceğim. Bir daha darbe olmaması için beşeri planda atılacak her adım atıldı. Darbeciler yakalandı ve bugün sanık sandalyesinde yargılanıyor. Darbecilerin 1960’dan beri yuvası olan kötü niyetlerin istismar ettiği askeri okullar kapatıldı ve üniversite oldu. Kıyamet kopardılar ama bu millet yanlış yapıldığında isterse yapar, bu millet aziz millettir. 1960’da cuntacılar kendilerini sağlama almak için yargıyı bölmüşler; askeri yüksek idare mahkemesi, Askeri Yargıtay, Askeri Yargı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yargı tektir dedi ve hepsi kapatıldı. Bu demokrasi açısından çok önemli bir şeydir. Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanlıkları Milli Savunma Bakanlığına bağlandı. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıkları İçişleri Bakanlığına bağlandı. Türkiye de halk artık devletle kaynaştı elhamdülillah. Onlarca yıldan beri özlediğimiz buydu. Devlet tarihiyle kültürüyle ve dini ile barıştı. Bugün yapacağımız şey ahlaklı, akıllı ve adaletten yana olan insan yetiştirmektir. İnsan haklarına, kul haklarına değer vererek, ahiret inancını, demokrasi ve adalet duygusunu topluma yerleştirmektir” dedi.

EĞİTİM-BİR-SEN İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris Şekerci ve Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç’ın Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’a hediye takdim etmesi ve çekilen hatıra fotoğraflarının ardından konferans sona erdi.

Hasbahçe Gazetesi Özel Haber

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
3352 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.