ELEKTRİĞE MÜDAHELE ŞART! KADEMELİ ELEKTRİK FATURASI NEYMİŞ ÖĞRENDİM!

Hani derler ya; “Ateş düştüğü yeri yakar!” Bugünlerde ise -maalesef- elektrik düştüğü yeri çarpıyor. Hem de yüksek voltajda. Nasıl mı? Yılbaşında yürürlüğe giren yeni model faturalandırma sistemi sayesinde.

Kademeli Elektrik Fatura Sistemi’nden söz ediyorum. Bu sistemin kurbanlarından biri de benim. Son gelen bir aylık elektrik faturam, 1.870 lira 94 kuruş. Yanlış anlaşılmasın; herhangi bir işletmenin elektrik faturasından söz etmiyorum. Ailecek yaşadığımız bir meskene ait faturadan bahsediyorum.

Kademeli faturalandırma yasası çıkarken çoğunuz gibi, ben de “bu yasa hayrımıza olacak” diyordum. Öyle ya; büyüklerimiz bizden -daha- iyi bilirdi. Mutlaka hesap kitap yapılmıştı. Mesele, dar gelirli vatandaşın zorunlu giderlerini, bu kritik süreçte bir şekilde sübvanse etmekti. Öyle de yapılıyor; inkâr edecek değiliz. Enerji, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pahalı. Sadece elektrik değil; doğalgaz ve petrol için de durum aynı.

Salgınla beraber, hükümetin, vatandaşın yüküne her alanda ortak olduğunu biliyoruz. KDV ve ÖTV dâhil, pek çok kalemde bu sübvanse adımlarının farkındayız. Lakin bazen iyi olacağını sandığınız adımların, “evdeki hesabın çarşıya uymadığı” gibi, reel hayatla uyuşmadığını kabul etmemiz gerekiyor.

Çok bilinmeyenli denklem gibi “Üç Zamanlı Tarife” uygulaması ya da 150 kWh altında tüketim yapan hanelere daha az ücretin yansıyacağı; 150 kWh üzerinde tüketim yapılan hanelere ise daha maliyetli faturalandırma anlamına gelen Kademeli Elektrik Fatura Sistemi Ocak 2022 ile yürürlüğe girdi. Sonuç ortada. Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan’ın da ifadesiyle; “Elektriğe müdahale şart!”

Sayın Kaplan -sözün devamında- benim gibi binlerce mağdura tercüman olarak; “Fakiri-fukarayı, garip-gurabayı perişan edecek bu uygulamaya müdahale edin Sayın Cumhurbaşkanı! Faturalar can yakıyor çünkü!” haklı bir serzenişte bulunuyor.

Kademeli Elektrik Fatura Sistemi Yasası hazırlanırken, hânelere yansıtılan faturalar üzerinden bir simülasyon yapıldı mı bilemiyorum. Ancak bildiğim bir şey var ki; kış geldiğinde en fazla doğalgaz faturası öderdik. Sonra elektrik ve su faturası izlerdi onu. Şimdilerde durum değiştiyse ve elektrik herkesi “yüksek voltajdan” çarpıyorsa ortada büyük bir hesap hatası vardır. Ve bu hesabın faturası vatandaşa kesiliyor.

Daha önceki tarifede bütün kullanımın birim fiyatı 0,739345 idi. Az kullananı koruyacağız diye çıkarılan bir yasadan bahsediyoruz. Sözde az kullananı korunacaktı. Ama bu nasıl korumaysa; 150 kWh’a kadarı daha önceki tarifeden de yüksek 1,080645 TL’den hesap ediyorlar. Yani az denilen kullanıma dahi %30’u geçen oranda zam yapıldığı ortada.  Kaldı ki,  her dar gelirli garibanın evinde; 3 adet tasarruflu lamba + çamaşır makinesi + kombinin ateşleme için kullandığı elektrik +1 adet 3310 cep telefonu şarjı için harcanan elektrik ile bir ev en az 250-300 kWh elektrik harcayacağını bilmek için mühendis olmaya gerek yok. Bu şartlarda, 150 kWh olarak belirlemek, elektriği -üniversite öğrencilerinin deyimiyle- “Keban’a bağlamak” ile mümkündür ancak.

Yapılacak bellidir. Vatandaşın cebini yakan bu uygulama gözden geçirilmelidir. Enerji Bakanlığı, 150kWh üzerinde elektrik kullananların gelir durumunu, kış ve yaz farkı vd parametreleri dikkate alarak; vatandaşın ödediği fazla faturaları da mahsup edecek bir yasal revizyona gitmelidir. Hem de çok acele!

İdris Şekerci
Eğitim Bir Sen İstanbul 6 No’lu Şube Başkanı