logo

En Verimli Çağımız “Gençlik”

En Verimli Çağımız “Gençlik”

Sevgili okuyucularım bu yazımızda hayatımızın en verimli çağını, kuş gibi hemen uçup giden gençlik dönemini işlemeyi gaye edindim. Allah’ın (c.c.) lütfuyla insanoğlu dünyaya gelir. 1 yaşından 80-90 yaşına kadar yaşar tabii ki herkes değil, kader çizgisi, alın yazısı ile doğar, yaşar ve ölür, ahirette yeniden dirilir. Hani derler ya her yazı okunur, okunmayan bir yazı vardır oda alın yazısıdır.

Kaderi, büyüklerimiz şöyle de tarif ediyorlar: “Beyaz bir sayfaya beyaz bir kalemle yazı yazsak; okunur mu ? Asla! Buna aynı zamanda, Allah’ımızın meleklere her birimiz için çizdirdiği hayat projesi diyoruz.

Dünyaya gelen insanın hayat merhaleleri vardır. Bunlar;

1. Çocukluk dönemi, 0-15 yaş arası yani buluğ çağına kadar ki zamanı (15 yıl)

2. Gençlik dönemi, 15-25 yaş arası, en hareketli çağı. Hayatın fırtınalı zamanı esas ahretin o dönemde kazanıldığı çağ (10 Yıl)

3. Olgunlaşma-Kemale erme çağı, 25-40 yaş arası, buna 2.buluğa erme dönemi deniyor. (15 yıl)

1.Buluğ çağı 0-15 yaş arası fizyonomi itibariyle gelişme,

2.Buluğ çağı ise ruhen-aklen inkişaf etme dönemi deniyor.

40 yaş çok önemli çünkü Peygamber Efendimize (S.A.V.) bu yaşta peygamberlik verildi. 40 yaşına gelen kardeşlerimize sen artık peygamberlik yaşına erdin, biraz kendini toparla diyoruz.

Seneler önce bir ahlak kitabında okumuştum: “Yaşı kırka gelip hayrı şerrinden çok olmayan kimse, kendisini cehenneme hazırlasın” deniyordu.

İşte bu dönem, yani kırk yaş civarı, insanın olaylara daha geniş açıdan bakması, sıkıntılarına göğüs germesi, sabrının metanetinin artması, iradesinin kuvvetlenmesi, hayrı-şerri seçme hususunda daha dikkatli olması ve fikirlerinin-ufkunun geliştirdiği dönemdir.

4. Kemalât dönemi, 40-60 yaş arası, kişinin 40 yaşına kadar ektiklerini biçme zamanıdır. Kazandığı paralarla eser bırakma, talebe yetiştirme evlatlarının-torunlarının mürüvvetlerini görme Allah’ın (c.c.) rızasını kazanma, halini şükretme, mutmain bir vaziyette işte bu mevsimde (Allah, o kuluna şöyle der) Ey huzur içinde olan (insan) nefis! Sen ondan razı, oda senden razı olarak Rabbine dön.(İyi) kullarım arasına gir. Cennetime gir.(Fecr Sûresi-Ayet:27, 28,29,30)

Evet, hizmet bırakma çağı. Bilgeler ne güzel söylemiş:” Adam oldur ki bıraka geride bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser”, “At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır”, “Merkep ölür semeri kalır, insan ölür (keseri) eseri kalır.”

Hz.Ali (r.a.) hazretleri de: “Öldükten sonra yaşamak isterseniz ölmez bir eser bırakınız” der.

Hani derler ya insanın iki ömrü vardır. Birisi yaşayacağı belli yaş, ikincisi ölmeyeceği, eserleriyle [Kitap, talebe, hayırlı evlat-torun, Sadaka-i Cariye dediğimiz (Cami, Çeşme, Yol, Hastane, Yurt ve benzeri) eserleriyle kıyamete kadar yaşadığı uzun ömür. Allah böyle ömür ile yaşayanlardan eylesin bizleri, âmin.

Aziz okuyucularım yazımızı rahmetli Prof.Dr. Ali Fuat Başgil’in şu sözü ile noktalayalım:

“Gençliğini eğlenmekle geçiren, ihtiyarlığını ağlamakla geçirir.”

Allah’ın selamı üzerine olsun.

Muzaffer COŞKUN

Etiketler: »
726 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.