logo

HAZAR TÜRK DEVLETİ-6.Bölüm

HAZAR TÜRK DEVLETİ-6.Bölüm

Bir önceki bölümde bahsettiğim Tunkut Türk Devleti, Batı Türk İmparatorluğu olarak anılır. Bu devletin en büyük silahlı gücü Hazarlar idi. Bu Türk devleti yıkılınca bu imparatorluğun tüm unsurlarını kapsayan bir şekilde yeni Türk devleti olarak Hazarlar sahneye çıktı. Bunu nereden anlıyoruz.

627 yılında Doğu Roma İmparatorluğu Herakleios, Hazarlar ile askeri bir anlaşma imzalamıştır. Bu ilk resmi kayıttır. Bu anlaşmanın içeriğinde Doğu Roma’nın Pers Krallığına yapacağı seferde Hazarlar’dan yardım istemesidir ve bu yardımı Hazar Hakanı Ziebel’den aldığı yönündedir. Tam 40 bin atlı Türk ordusu, bu savaşta Doğu Roma ordusu yanında yer almıştır. Konu çok uzun! Sonuçta Pers Krallığı yıkılmıştır. Bu, Ermeni tarih metinlerinde de kayda alınmıştır. Pers Devleti 627 yılında İmparator Herakleios Karşısında yenilir ve bir daha asla toparlanamaz. Sizler de bilirsiniz Pers topraklarını bin yıl Türkler yönetmiştir.

Bölge yıllarca Arap savaşçıları tarafından kuşatılsa da sonuç alınmamış. Arap komutan 2.Mervan zamanında dostluk eli uzatılacak ve İslam tebliğ edilecek. Lakin önce tamam dense de sonraki yıllarda 740’larda kesinlikle Museviliğe resmi olarak geçilecektir.

Rus tarihçi ARTAMONOV şöyle diyordu; “O çağlarda Hazarlar, hem Arap hilafeti, hem Doğu Roma kadar güçlü üç devletten birisi idi. Hatta diyor ki; Doğu Avrupa’nın ilk feodal devletidir.

Sonraki yüzyıllarda Hazar Hakanı Doğu Roma’nın İmparatorunun kim olacağını belirleyen konuma bile gelmişti. Bu konuda Donlop’un 1954 yılında yazdığı “Hazarya Tarihi” kitabında özelikle belirtmiştir.

Tarihin ikinci kayıtlarından birisi de; Tuna Bulgarlarının Halife el Muktedir’den istediği yardım ve bu yardımın içeriği ile ilgili mektuptur. Bu mektupta Bulgar kralı halifeden kendilerini Hazar Hanından koruyacak bir kalenin yapımı ve kendilerine İslam’ı anlatacak din âlimlerinin gönderilmesi isteğidir. Bu istek halifece uygun görülür ve heyet seçilir. Bu heyette İbn-i Fadlan’da vardır ve heyetin başkanıdır. Onun notları da ciddi kaynak olarak dikkate alınır.

Yıl 21 Haziran 921’dir. Heyetin yola çıkış tarihi. Uzun ve zorlu bir yolculuktur. Heyet 5000 kişi ve 3000 hayvandan oluşan bir kervana katılarak hem kendilerini kamufle ederler hem de korunurlardı. İbni Fadlan, yol buyunca tuttuğu notlarda Türkler için çok ağır sözler not etmiştir. Tipik bir Türk düşmanıdır. Bunu yaparken Arap taassubunun ön planda olduğunu düşünüyorum. Fadlan, “Türkler çok çirkin ve kirli bir millet idiler. Göçebe bir ulus oldukları içinde kaba saba idiler” diyor.

Bazen nasıl oluyorsa doğruları yazabiliyordu! Diyor ki; “Yolda misafir olduğumuz Oğuz Türklerinin bir konuda nasıl karar verdiğine şahit olduk. Bir sıkıntısı olan kişi Oğuz beyine geldi. Sorununu anlattı. Kararı oy birliği ile verdiler. Demokratik bir karardı. Herkesin söz hakkı ve itiraz hakkı vardı. Namus konusu ise son derece önemli idi. Herhangi bir zina olayını yaşamak söz konusu bile değildi. Lakin kadınlar açık saçık idiler. Erkek kadın bir arada idiler. Eşcinsellik ise asla mümkün değildi. Çünkü böyle bir suçun cezası kişinin iki parçaya bölünerek öldürülüyor olması gibi birçok notlarda görebiliyoruz. Sonra Bulgar Türkleri ile ilgili notlarını görüyoruz. Bu yolculuk 12 Mayıs 922’de Bulgar ülkesine varmakla son buluyor.

Necati YÜZÜAK

635 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.