logo

Helal Kazancın Bereketi mi? Faizin Getirisi mi?

Helal Kazancın Bereketi mi? Faizin Getirisi mi?

Toplumda kazancına dikkat eden ve etmeyen insanlara hep rastlamaktayız. Bir kısım insan sadece kârı düşünür, nerden ve nasıl geldiğine maalesef dikkat etmez. Bir diğer insanımız da kârın nereden ve nasıl geldiğini, elde edilirken haksız kazanç olup olmadığını, diğer insanlara etkisini ve işin etik ve ahlaki boyutunu ve inancı ile örtüşüp örtüşmediğini her an dikkat ve rikkat ile kontrol eder.

Örnek olarak: Bir kişinin elinde 450.000 TL’si var. Bu parayı bankaya yatırıp 4.000-4.500 TL/Ay (faiz) alarak getirisi ile geçimini temin etmekte. Ev kendisinin, bir de kocasından emekli maaşı var.

Yeni faiz oranı ile : 450.000 TL.

Net Getiri: 27.680,92 TL.

Yıllık Faiz Oranı:  % 25,50

Toplam Kazanç: 477.681 TL.

Yani ayda  9.200 TL getirmektedir.

Bu durumda kimse yatırıma ve üretime tabiiki gitmeyecektir.

Bu kişiye; 600.000 TL’lik daireyi şu anda 400.000 TL’ye alabilirsin. %50 kazanç elde edeceksin, 200.000 TL/4.500=44 aylık banka getirini helal yoldan kazanacaksın + daire enflasyona karşı para değerini koruyacak dediğinizde. Cevap: Bu kişi sadece kârı düşünüyor ise; ben her ay sabit gelir elde edeceğim der. Bu para benim için garanti para der fakat o paranın hangi zorda ve muhtaç olan insanın cebinden faiz olarak geldiğini düşünmez.

Bu örnekler her gün hayatımızda maalesef mevcut.

2001 yılından önceki yıllarda ülkemizde enflasyon alttaki tablodan görüldüğü gibi çok yüksekti;

Yıllar                                                                               Enflasyon  %              
1992 65,97 -5,17
1993 71,08 5,11
1994 125,49 54,41
1995 76,05 -49,4
1996 79,76 3,71
1997 99,09 19,33
1998 69,73 -29,4
1999 68,79 -0,94
2000 39,03 -29,8
2001 68,53

O yıllarda herkes artan fiyatlardan şikayetçiydi. Küçük tasarruf sahipleri tasarruflarını koruyamaz ve gittikçe fakirleşir. Orta ve bilhassa zengin kesim parasını ve sermayesini yüksek enflasyon ile kat kat katlamaktaydı. Bilançolarda enflasyon ve faiz gelirleri büyük bir yer tutmaktaydı.

Maalesef enflasyon ve faiz; fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapmıştır.

Faiz konusunda söylenecek çok şey var.

Fert ve toplum açısından bakarsak;

* Faiz insanları bencilliğe sevk eder, benim kazancım, ben kazanayım noktasına getirir.

* Faiz insanı cimriliğe alıştırır, vermek yerine almaya teşvik eder.

* Faiz insanı katı ve umursamaz kalpli olmaya teşvik eder, çünkü sabit gelirini almak insani duygudan önde ve vazgeçilmezdir.

* Faiz insan zaaflarını sömürme noktasında hiç acımaz, aksine zaaflarından istifade ederek, başkasında varda sende neden yok noktasından insanları bir sömürü aracı olarak kullanır.

* Faiz ihtiras ve maddeye bağımlılığı arttırır. Çünkü kazandıkça daha çok kazanmak ister ve manayı değil maddeyi hedef olarak geliştirir.

* Faiz menfaate dayalı bir toplum oluşturur, bir insanın ihtiyacını görmek yerine kendi menfaat düşüncesini devamlı ön planda tutar.

*Faiz, Karz-ı Haseni yani borç alıp vermeyi bitirir. Nitekim toplumda arkadaşlar ve aileler arasında borç alıp verme bitmiş durumdadır.

Ekonomi olarak baktığımızda;

Faiz; fiyatların yükselmesine, toplumun alım gücünün azalmasına, tüketimin azalmasına bu nedenle üretimin düşüşüne, üretimin düşüşü işsizliğin artmasına böylece işçi ve çalışan ücretlerinin azalmasına ve sonuç olarak sosyal sefalet içinde, toplumun refahının azalmasına sebep olmaktadır.

Helal Kazancın Bereketi mi? Faizin Getirisi mi?

Ey insanlar faiz haramdır. Faizden uzak durun.

Bu konuyu daha detaylı başka köşe yazımızda inşallah açıklama fırsatı olacaktır.

Daha güzel bir toplum ve daha refah içinde yaşamak ümidiyle.

Selam ve dua ile

Fethullah Fakıoğlu

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
3377 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.