logo

Hesaba Çekilmeden Önce Kendinizi Hesaba Çekin

Hesaba Çekilmeden Önce Kendinizi Hesaba Çekin

Aziz okuyucularım, İman esaslarından olan Ahiret gününden ve bu günde Allah’a verilecek olan hesaptan söz etmek istiyorum.

İnsan sorumluluk taşıyan bir yaratıktır. Bu onun temel özelliklerinden birisidir. Allah’ın emirlerine uymak ve yasaklarından sakınmakla yükümlü olan insan, mutlaka bir gün O’nun huzurunda Dünya’da yaptıklarından sorgulanacaktır. Çünkü insan, tesadüfen Dünya’ya gelmiş değil, Allah’ın takdir ve yaratması ile var olmuştur. Hem de Allah’u Teâla kâinatta olan her şeyi onun hizmetine vermiştir.

Cenab-ı Hak Kur’anı Kerim’in Mü’minun Suresi 115.Ayetinde: “Sizi sırf boş yere yarattığımızı ve sizin artık huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?” buyurmuştur. İnsanlığa hitap eden bu âyet, insanın sorumlu bir varlık olarak yaratılışının en veciz ifadesi olup, bu sorumluluğu onun aynı zamanda yüksek değerini de ifade eder. Çünkü diğer bütün canlılar yok olup giderken, yalnız insanoğlu ebedî yaşama imkânına sahip olacak, âyette işaret edildiği gibi bu da âhirette gerçekleşecektir. Allah’u Teâla bu ayette insanın bir gün hesaba çekileceğini bildirmiştir.

Öldükten sonra dirilip Allah’ın huzuruna getirileceğimiz bu güne “Hesap Günü” diyoruz. Bugün, insanın en önemli günlerinden bir gündür.

Peygamberler bile bugünün dehşetinden Allah’a sığınmıştır. İşte bu Peygamberlerden biri İbrahim Aleyhisselam’dır. Bakın o Allah’u Teâla’ya nasıl dua ediyor: “İnsanların diriltileceği gün ve Allah’a temiz bir kalple gelenler dışında malın da çocukların da fayda vermeyeceği gün beni mahcup etme!” (Şuarâ Suresi, 87-89.Ayetler)

Hz. İbrahim (a.s.) bu duası ile bize örnek olup yol göstermektedir. Zaten onun yaptığı bu duanın Kur’anı-ı Kerim’de yer almasının hikmeti de budur. Bu Ayeti Kerime’de şu hususlara, dikkatimiz çekiliyor; Ey insanlar! Öleceksiniz fakat sonradan dirilip, Allah’ın huzurunda hesap vereceksiniz. Bunu sakın hatırınızdan çıkarmayın, hazırlıklı olun, tövbe istiğfara devam edin. Böylece Allah’a yönelin, yalvarın ve o gün hesabınızın kolay geçmesini Allah’tan dileyin. Hiç kimseye güvenmeyin. Çünkü Allah izin vermedikçe hiç kimsenin bir başkasına şefaat etmesi de söz konusu değildir. O halde yapacağınız şey, Allah’ın rızasını kazanmaktır. Bu da ancak O’nun emirlerine itaat etmek ve yasaklarından sakınmakla olur.

Evet, o gün mal ve evladın fayda vermeyeceği bir gündür. Nitekim başka bir Ayeti Kerime’de şöyle buyrulmaktadır: “İşte o gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar. O gün onlardan her birinin işi başından aşkındır” (Abese Suresi, 34-37.Ayetler)

Çünkü; Kardeş “Sen bana dünyada yardım etmedin!”, Anne-baba, “Sen bize iyilikte kusur ettin.”, Eşi, “sen bana haram yedirdin”, Çocuklar “sen bize dinimizi öğreterek bizi uyarmadın” diyerek yakasına sarılırlar diye onlardan kaçacaktır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Kıyamet günü insan tanıdığı bir kimseyi görmekten sıkıldığı kadar hiçbir şeyden sıkılmaz. Çünkü yaptığı bir haksızlık sebebi ile peşine düşülmesinden korkar” buyurmuştur. (Alûsî, Rûhul-Meânî, C.30/48)

Öyle ise aziz okuyucularım, kendimizi büyük mahkeme gününe hazırlamalıyız, hayatımıza çeki düzen vermeliyiz. Peygamberimiz (s.a.v.) “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin” (Tirmizi, Kıyame/25) buyurmuştur ve hesabımızı yapmamız için bizleri uyarmıştır.

Son olarak Cenab-ı Hak Kur’anı Kerim’in Bakara Suresi 281.Ayetinde “Bir günden sakının ki, onda Allah’a döndürüleceksiniz, sonra herkese hak ettiği tam olarak verilecek ve onlara haksızlık edilmeyecektir” buyurmaktadır.

Selam Hüda’ya tabi olanların üzerine olsun.

Muzaffer COŞKUN

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » »
258 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.