logo

Hiç Kimse Kırılmayacak Kadar Dayanıklı Değildir

Mine GÜLŞEN

Mine GÜLŞEN
mine_2763@hotmail.com
Hiç Kimse Kırılmayacak Kadar Dayanıklı Değildir

Yıldırım gibi önüme düşen, beni dakikalarca düşündüren bir söz dolanıp duruyor dilimde;

“Hiç kimse kırılmayacak kadar dayanıklı değildir,
Her insan mutlak incinir!

Öyleyse,
“Seni inciten şeyi, sevsen de bırak!”

Çünkü;
Değer, kıymet, hürmet ve saygı karşılıklı olmalıdır!

İnsanlar bizi kırıp döküp, incittiler, boş verdiler, kadir kıymet bilmediler.

Hepsinden ve herkesten elimi ayağımı çekip
Münasebet, mücadele ve münakaşayı da kesince bir şey bilmediğimi,
Hatta öldüğümü düşündüler.
Oysa ben hâlâ nefes alıyordum,
Onlar görmediler, gömdüler.
Her şeyin farkındaydım, bilemediler.

Ve dönüp etrafıma bakınca gördüm ki;
Dünya bulanık,
Zaman bulanık,
İnsan?
İnsan hepsinden bulanık.

Öyle ise net olmayan, seni şüpheye düşüren kırıp inciten, yanlışa düşüren, dibe çeken, Zulüm eden her şeyden ve herkesten uzaklaş, kendi haline bırak.

Zulüm zamanla durulmaz ise,
Zamanın sahibi onu durdurur.

Katran karası sudan ak kaymak,
Kan kızıl faillerden zümrüt yeşili fiiller beklemek akıl kârı değildir.

Mine GÜLŞEN

396 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Önce kanat taktılar, sonra onları kırdılar

    15 Nisan 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Soru/Yorum, Tüm Manşetler

    Bazen kör, sağır, hissiz ve unutkan olmak istersin.Bazen, bazı yerlerden geçmemiş, bazı insanları hiç tanımamış,Bazı şeyleri yaşamamış, bazen de dünyaya hiç gelmemiş olmak istersin.Sanırım henüz ölmüyoruz ama ne tezattır ki yaşamıyoruz da… Çok şey geliyor dilime, çok şey geçti içimden, gözümden.Sonra "neyse neyse” deyip içime atıyorum hepsini.Anlatsak da bir anlatmasak da.Olsa da boş olmasa da artık bazı şeyler. İnsansızlık çekiyoruz efendim, insansızlık.Tek ve onulmaz, kanayan yara; insansızlık.Sanırım bu kahır ve bu yalnızlık öldürecek...
  • El alem ne der diye yaşamak

    15 Nisan 2025 Aile, Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Sivil Toplum, Tüm Manşetler

    Yazılı ve sözlü kurallar hayatı idame ettirme ve sosyal bilinç açısından önemlidir fakat hangi bilincin ürünü olduğunu bilmediğimiz örf ve adetlerimizin de bir kısmına yazılı kanun gibi sıkı sıkıya bağlanmanın ne denli doğru olduğunu düşünmekte fayda var. Birkaç örnekle açıklamak gerekirse; - Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar, yuva kuran genç kızlarımıza uygulanan tarife; Gelinliğinle gidiyorsun, kefeninle çık. Kocadır döver de sever de (başkasını da sevebilir) sen kocana sahip çık, yuvayı dişi kuş yapar. - Eve misafir geldiğinde el öpm...
  • Gayretsiz Tevekkül Olmaz

    16 Mart 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Onlarca duygunun, binlerce kelimenin arasında kendimizi kaybettiğimiz, kendimize teşhis koyamadığımız zamanlarda, okuduğumuz bir cümle gelir ok gibi saplanır kalbimize. Sanki bizden önce birileri bizim yaşadıklarımızı yaşamış ve bizim duygularımızı dile dökmüştür. Kalan bütün edebi cümleler o an için anlamsızdır. Öyle ki idrak kapanır düşünme, algılama, karşılaştırma yetisini kullanmak istemez insan. Çünkü kolaydır acımızı bir başkasının tecrübesinin gölgesine saklamak. Duygu durumumuz değiştikçe isabet eden, yön veren cümlelerde elbette...
  • Acı geçer ama acı çekmiş olmak geçmez

    08 Ocak 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Fazla düşünmek öldürür, fakat düşünmemek daha fecidir. Ortası ise olayları, kavgaları, kargaşayı, anıları ve hatıraları yeterince, yerli yerince bırakmaktır. Elbette ki acı geçer ama acı çekmiş olmak geçmez. Çok irdelemek, çok peşine düşmek aynı düşüncelere veya bir olaya fazlaca saplanmak, takılıp kalmak sorunları çözmüyor, aksine daha fazla sorun yaratıyor. Daha geriden, daha sakin ve objektif bakıldığında zihin daha rahat seçip, daha doğru ayırt edebiliyor yaşamı ve olayları. Akabinde çoğu şey, hiç bir şey gibi geliyor. İnsanın gönlü ...