logo

Kağıthane’nin Fethi

Kağıthane’nin Fethi

Kağıthane’nin Fethi

İstanbul’un fethi deyince aklımıza elbette 1453 gelir. Oysa İlçemiz Kağıthane’nin Osmanlılar tarafından fethi çok daha öncedir. Osmanlılar, Kağıthane ve civarını ilk defa Yıldırım Bayezid zamanında tanımışlardır.

Yıldırım Bayezid, ilk İstanbul muhasarasını (1391) Kağıthane ile Galata arasındaki sahada yapmış ve bazı kuvvetlerini Kağıthane köyü civarına yerleştirmişti. İstanbul’un ilk kuşatması 7 ay sürmüş, o sırada Bizans İmparatorunun Osmanlı şartlarını kabul etmesi ve Macar Kralı Sigusmund’un Bulgaristan’a bir saldırı hareketine hazırlandığının öğrenilmesi üzerine muhasara, ablukaya çevrilmişti. Bu abluka 1395 yılına kadar sürmüştür.

Bu antlaşmaya göre; İstanbul’da Müslümanlar arasındaki davalara Osmanlı kadıları bakacak. İstanbul’da camisi ve mahkemesi olan bir Türk Mahallesi kurulacak. Bizans Osmanlı Devleti’ne yılda 10.000 düka altın ödeyecek. Ticaret amacıyla İstanbul’a giriş ve çıkışlar serbest olacak.

Osmanlı Devleti’yle Bizans İmparatorluğu arasında imzalanan tek resmi antlaşmadır. Osmanlı Devleti bu antlaşmayla Bizans’tan hukuki ve ekonomik ayrıcalıklar elde etmiştir.

İstanbul’un ilk kuşatması üzerine İmparator Manuel’in kabul ettiği şartlar içinde konumuzla ilgili olan madde ise şudur; -Şehir dışında Galata’dan Kağıthane’ye kadar olan arazinin Türklere terki ve burada bir Osmanlı Garnizonunun bulunmasıdır. (Sultan Yıldırım Bayezid Han ve Fetret Devri-Cüneyt Harputlu-BKY Yayınları-Sayfa:24) Kısaca Kağıthane İstanbul’un fethinden 62 yıl önce fethedilmiştir.

Kağıthane’nin fonksiyonu ve stratejik konumu Fatih’in İstanbul kuşatmasında da devam eder. Buyurun bunu Kağıthane tarihinin önemli kaynaklarından Evliya Çelebi’den okuyalım; ”Hemen Fatih, Timurtaş Paşa’ya 2.000 askerle Kağıthane tarafındaki ağaçlık içinde, 50 parça kadırga yapmasını buyurup bazı köyleri yağmalayıp levha ve ağaçlarının mümkün olanlarını, gemiler yapmaya sarf eyledi. Koca Mustafa Paşa’yı bütün Arabistan askeriyle Okmeydanı ensesinde Levend Çiftliği adlı yerde önceden 50 parça kadırga ve 50 parça at kayıkları ağaçlık içinde hazır idi. Onuncu günde Kağıthane’deki Kadırgalar da hazır olup karada ve denizde gemiler İslâm askeri ile hazır idi. Kâfirler İstanbul’dan bu ziynetler ile bu gemileri görüp “Aya bu ne ola?” diye perişan olup kale içinde kâfirler arasında bir dedikodu oldu…

Daha sonra bütün Müslüman gazileri silahları ile gemilere binip hazır durdular. Tâ ki Kağıthane’de Timurtaş Paşa’nın yaptığı 50 parça büyük Kadırgalar da Eyüp’ten tarafa belirip uygun rüzgâr ile yelkenlerini açıp içinde olan mücahitler top ve tüfeklerini atarak Gülbang-ı Muhammedi ile Tersane bahçesinin yanında olan Okmeydanı donanmasına kavuşup bir hây-hû bir Allah Allah sesi belirince, kaleyi kuşatan gaziler de gayrete gelip büyük cenk ve çarpışmalar sırasında bütün Donanma-yı Hümâyûna İslâm askeri dolup karşı tarafa geçtiklerini, kâfir görünce akılları başlarından gidip acizliklerini göstermeye başladılar… O taraftan geçip nice bin asker ile Eyüp’ten Kağıthane tarafına varıp Bey Nehri’ni ve Kâğıthane Nehri’ni geçip Levend Çiftliği adlı yerde 40 parça firkate de yapılmış idi. Onları alıp yine kızaklar ile çekerek Okmeydanı’ndan aşırıp denizler gibi askerler gemileri Şahkulu İskelesinde denize kodular.” (Yapı Kredi Yayınlan-1807 Edebiyat-497-Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi: İstanbul Evliya Çelebi 1. Cilt -1.Kitap, Sayfa:62) 

“Kuşatmanın otuzuncu günü ki oldu Sultan Mehmed mübarek başına sarığını ve ayağına mavi çizmesini giyip Düldül gibi bir katıra binip, âlim kıyafetiyle İstanbul Kalesi çevresini seyrederek, dolaşıp İslâm askerlerine ihsanlar güzel vaatlerde bulunup Müslüman askerlerini cenge teşvik eder gezerdi. O taraftan geçip nice bin asker ile Eyüp’ten Kağıthane tarafına varıp Bey Nehri’ni ve Kağıthane Nehri’ni geçip Levend Çiftliği adlı yerde 40 parça firkate de yapılmış idi. Onları alıp yine kızaklar ile çekerek Okmeydanı’ndan aşırıp denizler gibi askerler gemileri Şahkulu İskelesinde denize kodular. ( Yapı Kredi Yayınları-Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi: İstanbul Evliya Çelebi 1. Cilt -1. Kitap, Sayfa:75 )

Gelecek sayılarda Kağıthane’nin tarihinin başka bir sayfasında görüşmek üzere.

Abid Yaşaroğlu

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
7244 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.