logo

NİHİLİZM’E VE ATEİZM’E CEVAPLAR – VAR MIYIZ YOK MUYUZ?

NİHİLİZM’E VE ATEİZM’E CEVAPLAR – VAR MIYIZ YOK MUYUZ?

Bu yazımızda Nihilizm’e (Hiççilik-yokçuluk), Agnostisizm’e (Bilinmezcilik) , Ateizm’e (Tanrı tanımazlık), Deizm’e (Din tanımazlık)  cevaplar vermeye çalışacağız.

İnsanoğlu yüzlerce yıldır varlığı sorgulamış, kanıtlar aramış, mantık yürütmüş ve eserler meydana getirmiştir. Kimi Tanrı diye bir şey yoktur demiş kimisi ise her şey bir gölgeden ibaret diye direnmiş.

Şimdi tekrar soralım kendimize, var mıyız yok muyuz? Bunu sorabilmemiz bile varlığı kanıtlayacak niteliktedir!

HER ŞEY VAR

Şöyle düşünelim: Yoksak neden tartışıyoruz? Hiçbir şey yoksa yokluk var olabilir mi? Her şey bir hiçse hiç de yoktur, yokluk da yok demektir. Eğer yokluk yoksa her şey var manasına gelir. Her şey varsa yokluk da vardır. Yani varlık var demektir. Bizler olmayan şeyleri bilemez, düşünemez, karşı çıkamaz ve tartışamayız. Eğer bunu yapabiliyorsak varız demektir. Bunu yapabildiğimiz şeyler de var olabilir. Sadece bazıları farklı adlandırıyor olabilir. Öte yandan bizler varsak, kâinat varsa, her şey varsa Allah neden olmasın? Yahut eğer ahiret yoksa ölüm neden var? Anlaşılıyor ki ölüm var hayat da var.  Bu ikisi var ahiret de var. Her şey var, Allah da var…

Bunu şöyle de açıklayabiliriz: Nihilistlerin en genel tezlerinden birine bakarsak “hiçbir şey yoktur, görülenler bir yanılsamadan ibarettir” derler. Şimdi bu cümlede geçen “görülen” ifadesine dikkat edersek eğer gören, görünen ve görme fiili var demektir. “Yanılsama” ya dikkat edersek yanıltan, yanılan ve yanılsama fiilleri de var demektir. Bu da varlık var demekten başka ne olabilir?

Biraz daha açarsak ve konunun anlaşılması için derinine inersek şunu kavrarız. Yokluk denen şey bile bir kavram manasında vardır. Yokluk bile var olmaya muhtaçken bizi hiçbir şey yok demeye ne itebilir? Esasen yokluk diye bir şeyin var olabilmesi için dahi en başta varlığın da olması gerekir.

Diyelim ki bunlara itiraz ettiniz ve biz de kabul ettik. Sizin itiraz, bizim kabul edebilmemiz de var olduğumuzu gösterir. Yok, buda olmadı derseniz Nihilizmin şu genel tezine geri döner ve deriz ki: Eğer hiçbir şey yok ise bu cümle de yoktur. Eğer cümle yoksa Nihilizmin tezi çürütülmüş demektir. Bu da varlığın var olduğu anlamına gelir. Dikkat edilirse yokluktan dahi yola çıksanız sizi varlığa ulaştıracaktır. Bu ise başka bir delildir.

Şimdi bazı Nihilistler “Aman efendim, öyleyse; insanın varlığını kabul ederiz lakin başka hiçbir şey yoktur” dese, buna sadece gülüp geçeriz.

Veya herkesin yüzyıllardır yaptığından farklı bir şey deneyerek bu konuda akıl yürütmeden vazgeçip ve konuya duygu/his yönünden baksanız dahi bunu kabullenirsiniz. Mesela ailenizi, çocukları, eşlerinizi nasıl sevdiğinizi düşünün. Ve mutluluklarınızı, acılarınızı, heyecanlarınızı…

Seviyorsanız varsınız demektir!

AGNOSTİSİSTLER YANILIYOR

Agnostisizme gelince bu konuştuklarımızın hepsi agnostisizmin de tezlerini belli oranda çürütecektir. Zira bakınız ki en azından bazı şeyleri biliyoruz, inanabiliyoruz ve düşünebiliyoruz. Allah’ın varlığını bile…

ATEİSTLERE SORUYORUZ

Ateizme dönersek yine bu konuşulanlar yeterlidir. Lakin belirtmek gerekir ki, madem varlık var, varlığı var eden de var. Varlık var edeni olduğu için var. Ve şu suali de sormak isteriz: Neden sizlere var olan şeylerin var edicisinin olması saçma geliyor da hiç var edicisi olmayan şeylerin var olabilmesi mantıklı geliyor? Başlangıç neydi ve son ne?

Eğer yine herkesten farklı bir şey yaparsak ve duygusal yönden bakarsak dahi bu açıktır. Şunu hiçbir zaman unutmayın ki insan olmayan şeylerden korkabilir, merak edebilir, isteyebilir lakin asla sevemez ve âşık olamaz. Milyonlarca insanın kalbindeki Allah aşkı onun varlığının delilidir.

DEİZM SAMİMİYETSİZLİKTİR     

Deizme gelirsek bunun için fazla uğraşmaya gerek yoktur. Zira Nihilizm, Agnostisizm ve hatta Ateizm çürütülünce bazı şeyler açığa çıkmıştır. Deistlerin ise şunu anlaması gerekir “madem biz de varız Allah da, o vakit din neden olmasın ki?” Esasen Deizm korku, şüphe, tembellik ve garanticilik gibi hislerin zihne yansımasıdır. Şöyle ki her şey onları bir Yaratıcının varlığına inanmaya itiyor. Yok diyemiyorlar. En azından var diyerek, bir garantiye alalım diyorlar. Lakin kendi düşünceleri içinde bilinçaltlarında bir şüphe yatıyor.

Peki, Yaratıcıyı kabullendik ama din, iman, ibadet gibi şeyleri nasıl yapacağız diye üşeniyor, tembellik ediyor ve bunların gereklerini yerine getirmiyorlar. Yani aynı anda hem nalına hem mıhına…

Bizden bu kadar.

Selam ve dua ile

Muhammet Baran Aslan

21064 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.