logo

Pirinç Tanesi

Pirinç Tanesi

Pirinç Tanesi

pirinc-tanesi

Geçen ayki yazımda çocukların beslenme alışkanlıkları konusunda birkaç hususa değinmiştim. Özellikle, çocuklarına hep aynı tip yemekleri yediren ailelerin karşılaştıkları durumlardan bahsetmiştim. Ayrıca üç ana öğün ve iki ara öğünün kıymetinden de bahsetmiş ve bu konuda da tedbir alınması konusunda da bilgi aktarımım olmuştu. Bu ay ise yine beslenme alışkanlıklarına devam etmek istiyorum.

Çocuklarını okullara gönderen ailelerin –özellikle ilkokula gönderen aileler- çocuklarının beslenme saatinde yemeleri için yiyecek hazırladıklarını hepimiz biliyoruz. Anneler sabah kalktıklarını kendilerine en önemli iş olarak görmeleri gereken bu “beslenme hazırlama zamanı” nı pekte değerli kullanmamaktalar. Nereden bildiğimi sorarsanız; her sabah bakkal ve marketlerin önündeki alış-veriş kuyruklarından biliyorum. Çocuklarına hazır kekler ve meyve suları ile beslemeye çalışan bir grubun farkında olmanızı istiyorum. Oysaki çeyrek ekmek içine biraz beyaz peynir, bir parça domates ile anne tarafından hazırlanmış hoşaf, o marketlerden alınan yiyeceklerden çok daha iyi. Ya da pastanelerden alınan poğaça-açma yerine anne eli değmiş fırın işleri olsa iyi olmaz mıydı?

Çocuklarımızın beslenme alışkanlıkları erken yaşlarda olmaktadır. Eğer bizler bu beslenme alışkanlıklarını çocuklarımıza doğru kazandırabilirsek çocuğun tüm gelişimine katkı sağlamış oluruz.

Annelerin evlerinde hazırlayacağı yiyeceklerin satılan tüm hazır gıdalardan daha iyi olduğunu özümsersek “beslenme saati” problemini de çözmüş oluruz.

Bir de meyve meselesi var, beslenme gündeminden düşürülmemesi gereken. Şehir yaşantısının ailelerimizin iliklerine kadar işlemediği geçmiş zamanlarda çocukların dalından meyve yediği vakitler vardı. Ağaçlarına tırmanılıp, oralardan düşüldüğü vakitler. Ya da büyüklerimizin ağaçları aşıladığı zamanlardı o zamanlar. İşte o zamanlarda ebeveynler çocuklarına her gün meyve yemelisin demezdi. Çocuklar buldukları ağaçlardan topladıkları meyveleri mevsiminde yerdi. Ama şimdilerde sokaklarda meyve ağaçlarından ziyade sokak lambaları var. Onlara da çocukların tırmanması tehlikeli. Elbette ben de tırmansınlar demiyorum. Ancak meyve yesinler diyorum. Bizlere büyüklerimizin hatırlatma gereksinimi duymadığı bu ihtiyacın büyüme çağında olan çocuklara meyve yemeleri gerektiğini hatırlatalım demek istiyorum.

Son olarak çocukların damak tadını oluşumunda bebeklik evresinden itibaren yediği yiyeceklerin etkisi olduğunu belirtmek istiyorum. Bundan dolayı çocuklarımıza bebeklik evresi hariç kendi mutfağımızda ne pişiriyorsa onu yedirmeye çalışalım.

Onlar için ayrı bir yemek, ayrı bir sofra kurmayalım. Kurulan her ayrı sofra sizi çocuklarınızdan uzaklaştırmaya yetecektir.

Rahmetli nenem; “bir pirinç tanesi uzaklaşmak” olarak adlandırırdı. Şimdi sokaklarda gezerken, parklarda otururken gördüğüm manzara nenemi doğruluyor.

Selametle kalın

Erdoğan Ergin

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
2534 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.