logo

RAMAZAN’IN KIRKI

RAMAZAN’IN KIRKI

Orta Anadolu’da Selçukluların çağı,
Bin ikiyüzlü yıllar, Hortu’da yaz sıcağı.

Ramazan günlerinde takvim yoktur evlerde,
Ve Nasrettin Hocamız, çare olur bu derde.

Ramazan’ın kaçıymış, bilemez herkes bunu,
Haliyle Hocamıza danışılır bu konu.

Hoca Ramazan için bir çetele tutar mış,
Çömleğine bir adet çakıl taşı atar mış.

Biri sorduğu zaman çömleğine gelir miş,
Bu taşları sayarak ayın kaçı, bilir miş.

Hocanın çok afacan bir de torunu var mış,
Taşlarla, çakıllarla zaman zaman oynar mış.

Bir Ramazan sabahı çakıllarla oynarken,
Torun görmüş dedeyi çömleğe taş koyarken.

Bu oyuna katılmak onun aklına yatmış,
Dedesinden habersiz bir avuç çakıl atmış.

Aradan günler geçmiş biri sormuş Hocaya;
“Hocam ne kadar kaldı girecek yeni aya,”

Hoca taşları saymış, çakıllar seksen tane,
En fazla otuz olur, ne bulacak bahane?

Hoca evden çıkarak soran zata yönelmiş,
Ramazan’ın kırkının olduğunu söylemiş.

Adam itiraz etmiş; “Ciddi mi söylüyorsun?
En fazla otuz olur, bunu sen biliyorsun.”

“Bana da garip geldi, ondan sana kırk dedim,
Çömleğe göre seksen, ben gene az söyledim.”

Sezayi TUĞLA

Etiketler: » » » » » » » » »
198 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.