logo

Rusya-Türkiye Sorunu

Rusya-Türkiye Sorunu

Rusya-Türkiye Sorunu

“Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi Üyesi İgor Morozov, Türkiye ile ilişkilerin düzelmesi için Moskova’nın iki şartı olduğunu söyledi: Uçağın zararının ödenmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ulusal bir kanala çıkıp özür dilemesi” (Mayıs 2016 Gazeteler)

Uçak krizi meselesi, Türkiye’ye karşı Rusya’nın elini güçlendirirken, ülkemize de bu krizde yanımızda olmayan ABD, AB, NATO gibi stratejik (!) ortaklarla yüzleşme imkânı vermiştir. Rusya’nın bir amacı da, bu tür demeçlerle Türkiye’ye yakın durduğunu göstererek Batı cephesine gözdağı vermektir.

Bolşevik devriminden bu yana Rusya’nın Türkiye’ye karşı en büyük horozlanmasıdır bu!

Onlar da biliyor; burnunun dibine kadar girdiği bir ülkenin bu kadar tepki göstermesinin normal olduğunu! Hatta Türkiye’nin bu kadar az tepki göstermesinin anormal olduğunu da elbette biliyorlar!

Rusya’nın horozlanmasının temel sebepleri şunlardır;

1- ABD ile kısa vadeli çıkarlarının Suriye’de kesişmesi: Birlikte Esad’ı destekleyip Müslüman muhalefete alabildiğine darbe indirerek savaş sonrasında en etkili şekilde söz sahibi olmak istiyorlar.

2- Türkiye’nin müttefiki olan ABD ve AB, Suriye’nin kuzeyinde ikinci bir Kürt devleti kurma çalışmalarını göz göre göre hızlandırarak müttefiklerini satmıştır. Zaten Batılı ülkeler, PKK’nın özerklik ilanına ilçe bazında maddi/manevi destek vererek Rusya’nın eline de koz vermiştir. Rusya bunu bilmekte ve gerektiğinde Batı cephesine karşı Türkiye’nin lehine ve aleyhine kullanmaktadır.

3- Türkiye’nin eli kolu maalesef hem ABD, hem AB, hem de İsrail nezdinde Suriye konusunda bağlıdır; yapacağı aykırı bir hareket Emperyalist ve Siyonistler lehine titizlikle planlanmış ve TR tarafından da antlaşmalarla kabul edilmiş olan “orta doğudaki” büyük dengeleri bozacaktır. Türkiye uluslararası arenada buna cesaret edemeyeceği için Rusya açıktan hem Batı blokuna, hem Türkiye’ye posta koymaktadır.

4- Aslında Rusya’nın amacı; bütün bu çelişkileri Türkiye’nin gözüne sokarak; müttefikleri tarafından nasıl satıldığını, nasıl kolpaya getirildiğini, Batı ittifakının emrivakisi ve yardımıyla-Türkiye’nin bağımsız yapısına ve kırmızıçizgilerine rağmen-sınırında ikinci bir Kürt Otonom Devleti ve içeride bir Kürt Özerk Devleti kurmaya nasıl teşebbüs ettiklerini göstermektir.

Ve eğer bu ihaneti görmeyi başarırsa, uçak krizine rağmen barışmayı ve yanaşmayı da kabul ederse, Türkiye’ye ittifak teklif etmek…

Her ne kadar bu gizli planın Batı blokundan kopma pahasına gerçekleşmesi, -şimdilik- ihtimal dahilinde olmayan bir hedef ise de; Türkiye’yi sürekli köşeye sıkıştırabilmek için Rusya’ya büyük imkân sunmaktadır!..

7 ay sonra beklenmedik gelişmeler vuku buldu; Rusya-Türkiye sorunu  gerginliğin en zirve noktasında iken, beklenmedik bir şekilde barışla noktalanıverdi. Bu yakınlaşma, tahmini güç olmayan odaklar tarafından, Rus Büyükelçisi katledilerek cezalandırıldı. Hemen ardından Rus yetkililer bu suikastı provokasyon olarak nitelendirip, Türkiye ile yapılan anlaşmalara zarar vermeyeceğini açıkladılar. Ve Suriye üzerinde -üstelik İran’ın da katılımıyla- anlaşma sağlandı.

Bu gelişmeler, Rusya’nın yukarda bahsettiğimiz “gerçekleşmesi ihtimal dâhilinde olmayan gizli hedefinin” ilk adımının atıldığını ve bu adımın Türkiye tarafından kabul gördüğünü göstermektedir.

Rusya ve İran ile geçmişte ne yaşanırsa yaşansın (Suriye trajedisine rağmen), bu barış girişiminin bedeli ne olursa olsun (sivil katliamlara/diplomatik suikastlara rağmen), Batı bloku karşısında girilen bu yeni yol doğrudur ve üzerinde yaşadığımız coğrafya için stratejik öneme sahiptir. Uzak kıtalardan gelip coğrafyamızı kan gölüne çeviren oyuncuları izleyip kahrolmaktansa, öz coğrafyamızın kaderine kendi komşularımızla karar vermek en doğru stratejidir!

Bedel ödetmeye hazır Batı blokuna rağmen, zaten yıllardır bedel ödeyen taraf olarak kendi stratejimizi geliştirmek, coğrafyamız üzerinde kararlarımızı kendimiz vermek canımızı daha az yakacaktır!

Bu “yeni oluşuma” taraf olan ülkelere sağduyu çağrısında bulunarak, güvenilmez Batı’ya karşı elbirliği ile arkasında durulmalıdır!

Necdet Meşe

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1955 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.