logo

SELVİ: Emek Mücadelesi Uzun Soluklu ve Bedel Ödemeyi Göze Alanların İşidir

SELVİ: Emek Mücadelesi Uzun Soluklu ve Bedel Ödemeyi Göze Alanların İşidir

Eğitim Bir Sen İstanbul 6 Nolu Şube, 15 Aralık Çarşamba günü saat: 18.00’de Kağıthane Nurtepe Sosyal Tesislerinde İşyeri temsilcileri ve müdür yardımcıları ile istişare toplantısı gerçekleştirdi.

Eğitim Bir Sen İstanbul 6 Nolu Şube’nin düzenlediği, Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Latif SELVİ’nin konuşmacı olarak katıldığı, “İşyeri Temsilcileri ve Yönetici Buluşması” na,  Kağıthane’de görev yapan müdür yardımcıları ve sendikanın “uç beyleri” olan işyeri temsilcileri katıldı.

Program, Şehit Ramazan Meşe İmam Hatip Ortaokulu Müdürü ve Eğitim Bir Sen Kağıthane İlçe Temsilciliği yönetim kurulu üyesi Mustafa ÖĞÜK’ün Kur’an tilaveti ile başladı.

Programın sunuculuğunu 28 Şubat Mağdurlarından Ekrem Cevahir A.İ.H.L. Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu Müdür Yardımcısı ve Şube Kadınlar Komisyonu üyesi Hatice TOKTAŞ yaptı.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından kürsüye gelen EĞİTİM-BİR-SEN Kağıthane Temsilcisi Profilo Barış İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Arif İNANÇ, programa katılımlarından dolayı teşekkür ettikten sonra işyeri temsilcilerinin görev ve sorumluluklarını hatırlatarak; “işyeri temsilcilerimizden beklentimiz, öğretmenler odasındaki panolarımızın güncel afişler ile donatılması, dergi ve bültenlerimizin eğitim çalışanları ile buluşması gibi birçok noktada sorumluluk üstlenmesidir. Üyelerimizin sorunlarını tespit etme, çözüm üretme noktasında işbirliği yapmaya olan ihtiyacımızın farkındayız” dedi.

İstişare Eden Yanılmaz

Daha sonra kürsüye gelen Eğitim Bir Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris ŞEKERCİ “İstişare eden yanılmaz” ilkesiyle hareket ediyoruz” diyerek başladığı konuşmasında; “Toplu sözleşmeden ek protokole, öğretmenlik meslek kanunundan 3600 ek gösterge talebimize kadar her konuda yaptığımız mücadeleye önce bizim inanmamız gerekiyor. Hem 4688 sayılı sendikalar kanununu hem de Toplu Sözleşme kanununu bilmek bizim için bir ilmi hal’dir” dedi.

ŞEKERCİ, “Alanı kirleten, çorbada tuzu olmadığı halde sofrada söz sahibi olmak isteyen kifayetsiz muhterislere pabuç bırakmadan üyemize meramımızı ve kazanımlarımızı anlatmak zorundayız” diyerek devam ettiği konuşmasını, “Bugün Öğretmenlik Meslek Kanunu konuşuluyorsa Eğitim Bir Sen sayesindedir. 3600 ek gösterge çıkacaksa ve sözleşmeli öğretmenlerin özlük hakları kadrolu olanlar ile tek tipleştirilecek ise bizim vesilemiz ile olacaktır. Biz eğitim çalışanlarını ayrıştırarak girişimlere pirim vermediğimizde; genel idari hizmetler sınıfında ve yardımcı hizmetler sınıfında çalışanların özlük hakları için hep birlikte mücadele ettiğimiz sürece işimizin hakkını verdiğimizi iddia edebiliriz” dedi.

20. Milli Eğitim Şura kararları alınırken birçok maddenin eklenmesini sağladık

Son olarak kürsüye gelen Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Latif SELVİ, “Bu organizasyonu gerçekleştiren arkadaşlarımıza ve katılımlarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Her sosyal aktivitenin kendine özgü bir dinamizmi vardır ve bunların her birisi bir ihtiyaçtan doğar. Köylünün, çiftçinin örgütlendiği yerde emeğin mücadelesi adına örgütlenme elbette kaçınılmazdır. Eğer bir yerde “bilgi ve para” tekelleşmiş ise orada adil paylaşımdan söz edilemez. Bu dünyada da ülkemizde de böyledir. Bugün yaşadığımız ekonomik sıkıntıların arka planında bunun olduğunu görmemiz gerekiyor. Öğretmenliğin kutsal meslek olduğunu söyleyip, bu mesleğin fedakârlık gerektirdiğini dile getirenlerin hileli cümleler kurduğunu görmemiz gerekiyor. Fikirlerimiz karşılık bulsun, emeğimizin hakkı verilsin istiyorsak, sendikal mücadeleye omuz vermemiz gerekir. Sendikal hareket, emek mücadelesi ve alın terinin hakkını aramanın adıdır. Bugün Türkiye’nin en büyük sendikası ve konfederasyonu olarak bizimle ilgili cümle kuranların bu başarımızı konjonktüre bağlayan tuzağa düşmememiz gerekiyor. Konjonktür imkân sağlar; ancak başarıya taşıyan o değildir. Konjonktür, ‘hemen önümüzden akan nehre benzer.’ Siz ondan istifade etmesini bilerek; sulama imkanı veren bir fırsata, enerji üretimine vesile olacak organizasyona dönüştürecek bir irade oluşturamazsanız konjonktür hiç bir işe yaramaz. Alın teri mücadelesi hiç bir zaman kolay olmamıştır. Emek mücadelesi uzun soluklu ve bedel ödemeyi göze alanların işidir.

Toplu pazarlığın iki ayağı vardır: Genel görüşmeler ve hizmet kolu görüşmeleri. Biz tüm toplu sözleşme süreçlerinde her iki başlığın hakkını verme ve kamu çalışanlarının ekmeğini büyütme mücadelesi verdik. Artık yetkili sendika, istişare edilen bir temsilci değil, karar sürecinin ortağı durumuna gelmiştir. 3600 ek gösterge ve sözleşmeli kadro ile istihdam edilen kamu çalışanlarının özlük haklarına ilişkin karar sürecinde yol haritası bellidir. Her iki başlıkta çıkacak kanun, kamu işveren heyeti ile yetkili konfederasyon Memur Sen’in oluşturacağı bir heyetin hazırlayacağı taslak ile meclise sevk edilecektir.

20. Milli Eğitim Şura kararları alınırken birçok maddenin eklenmesini sağladık: Din öğretiminin okul öncesi eğitim içerisinde yer alması, öğretmenlik istihdamının kadrolu olması, öğrenci, çalışan ve öğretmenlerin tamamına yemek hizmeti sunulması gibi birçok maddenin geçmesi bizim tekliflerimizle olmuştur.

Ücretli öğretmenlik bir tercih değil zorunluluktur. Şura’da bu konuyu gündeme getirdik. Eğer ücretli öğretmenlik fiili bir durum olarak kaçınılmaz bir realite olarak önümüzde duruyorsa, asgarî ücretin altında bir ücretle çalıştırmak öğretmenlik itibarına kendi elimizle zarar vermek anlamına gelir. En azından kadrolu istihdam ile tüm açıklar giderilene kadar ücretli öğretmenlerin hiç olmazsa geçmişte tecrübe ettiğimiz vekil öğretmenlik müktesebatı ile ücretlendirilmesini istiyoruz dedik.

Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmene kazandıracağı statü ve kariyer mesleği olmasını sağlama bakımından ek gösterge dâhil birçok boyutu ele alan evsafta çıkabilirse yüzyılın kanunu olabilir.

6. Dönem Toplu sözleşmede eğitim hizmet konumda ve genel görüşmeler bağlamında mutabık kaldığımız hususları neredeyse hükümsüz kılacak son ekonomik gelişmeler, dövizin dalgalanması, alım gücünün azalması; bizim ek protokol yapma talebinizin en önemli gerekçesidir. Bu talebimizi -inşallah- Ocak 2022 maaşına yansıyacak şekilde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yapacağımız görüşmeler ile sonuçlandıracağız  Seyyanen zam ve vergi matrahı dâhil birçok boyutu olan gündeme getirdiğimiz ek protokol, alım gücümüzü  artıracak ve kayıplarımızı telafi edecek düzeyde olmalıdır. Bunu da birlikte mücadele ederek sonuçlandıracağız.

Yönetici atama yönetmeliği elbette değişmelidir ve biz bunu istiyoruz. Ancak, eğitim yöneticiliğinin ikincil görev olmaktan çıkarılıp eğitim hizmetleri sınıfında bir kadroya dönüştürülmesi, okul yöneticiliğinin hem özlük hem de mali açıdan itibarlı hale getirilmesi en az yönetmelik değişikliği kadar önemlidir. Bunun da mücadelesini veriyoruz. Atama yönetmeliği inşallah kısa süre içerisinde; mahkemeye taşınan, hukuka uymayan birçok maddesinin revize edilerek yeni haliyle çıkarılmış olacak diye ümit ediyoruz” dedi.

Program, soru-cevap faslından sonra EĞİTİM-BİR-SEN İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris ŞEKERCİ’nin Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Latif SELVİ’ye çiçek takdim etmesi ve çekilen aile fotoğrafı ardından sona erdi.

Hasbahçe Gazetesi Özel Haber

330 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.