logo

SEYYAHOĞLU

SEYYAHOĞLU

Seyyahoğlu

Âdemoğlu olmak nesebi, seyyahoğlu olmak imanı tanımlar. Seyyah gezmek değil göçmektir. Yürümek değil hayatı adımlamaktır. Allah âdemi ata, âlemi seyahat olarak tanımlar.

Belki bir yağmur, bir insan, bir söz, bir ağaç, bir kayık, bir dilenci öğretir hayatın hakikatlerini. Kim bilir belki de bir su kenarındaki serçeden alır ilhamını seyyah.

Yere düşen bir yaprak, ürperti veren korku, isli duvarlar arasındaki daracık yollar, beklenmedik sevdalar öğretir bazen hayatın bilinmeyenlerini. Bir tövbe ancak bir günahın birikimleriyle yeşerir. Gözün görmesi, aklın anlaması, ruhun tefekkürü için yola koyulmak gerekir. Bu bağlamda İman; tek başına yola çıkabilme cesareti değil midir…

Bütün seyahatler bir nokta ile başlar. İnsan ruhunu kamçılayan değerler yola çıkmak için sürükleyici imgeler taşır hayatın dehlizleri arasında. Bazen bir yere gittiğini zanneder insan, oysaki bin yere gitmiştir. Bazen bin yere gitmiştir ama bir yeri görememiştir. Seyahat ruhun ilacıdır, bedenin ihtiyacı, Allahın en önemli öğretme biçimidir.

Allah kulu için evden çıkmayı, seyahat etmeyi, yönelmeyi ve yürümeyi, Mazideki insanların başına gelenleri gezip görmeyi ve ibret almayı emreder. Korkmak değil titremek için, kaçmak değil kendine gelmek için, gözden yaş dökmek değil gönlü ağlatabilmek için, bakmak değil görmek için, yürümek değil yönelmek için, yeri göğü ve arasındakileri idrak için seyyah olmayı emreder. Duran su mikrop üretir. Eve kapanan insan daralır küçülür ve korkak olur. Mahallesinde dönen insan evdekine göre daha şanslıdır. Şehrin derinliklerine giden insan mahallesindekilere göre, şehrinden çıkan insan şehrin içindekilere göre, ülkesini terk eden ülkesinde mukim olanlara göre daha evladır.

İnsan Allahın yeryüzündeki yürüyen kitabıdır. Akıl ve idrakiyle sürekli seyahat halindedir.

Okumak mı çok öğretir yoksa seyahat mi? Okumak nedir? İnsan neyi okumalıdır?

İnsanın ürettiğini mi okumak yoksa Allahın yarattığını temaşa edip okumak mı daha evladır? İnsanlardan uzaklaşan peygamberler nereye yaklaşıyor ve ne okuyordu?

Hz Muhammed koyunların başında hangi yazarın kitabını okudu? Hz İbrahim mağarada, Hz. Yunus balığın karnında, Hz. Musa tur dağında ne okumuştu?

Mağaranın kendisi kitaptı, taşlar okunuyordu okumayı bilen için, karanlık aydınlığı haber veriyordu, yalnızlık bir seyyahın öğrenebileceği en önemli şeydi. Ve peygamberler kalabalıklar içinde de olsalar yalnız yaşayan, yalnız gezen, yalnız yürüyen ve dönüp kalabalıklara; yarın kıyamet günü için herkes ne biriktirdiğine baksın, kimseden kimseye fayda yok diyen seçilmiş elçilerdi.

İnsanın en kıymetli seyahati yalnız başına yapabildiği seyahattir. Bu bağlamda iman tek kişilik kıyamdan ibarettir. Anlayabilen için yalnızlık asla kimsesizlik değildir. Yalnızlık kalabalıklara sırtını dönebilme kabiliyetidir. Baş kaldırı değil başı kaldırmaktır. Akıntıya kapılan değil akıntıya yön verendir.

Allah insan için okunacak her şeyi yöneldiği müddetçe en ince ayrıntısıyla ortaya koyar. Allah seyahati emrederken, bir kulun yazdığını ve yaptığını değil, Allahın yazdığını ve yaptığını öğretmek için emreder.

Bal arısına vahyeden, sineği kitabında zikreden, balığı, yıldızı, dağları öğreten naçiz bir insanın sözüne kulunu mahkûm eder mi? İnsan istese de yalnız olamaz. İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır? İnsan çar çabuk unutur ve insan pek nankördür.

Allah seyahati gezmek ve sadece görmek olarak değil, yönelmek ve doğru adrese doğru şekilde yürümek için emretmiştir. Allahın yarattıklarında bir kusur bulabilir misin?

Seyahate kalkışan insan devrimcidir. Evvela durgun olmaya isyan etmiştir. Bir başkaldırıdır durağanlığa. İtikatte sorun yoksa bir yönüyle vahye yönelmiştir. Aklını kalbini doğru rabıta ederse her dönüşte kerametle döner. Becerirse evliya olur. 

Seyyah, doğum ile ölüm arasında kendine nakış nakış birikim yapar. Üstüne bastığı her taşta onun adını okur. Kimsenin kölesi olmamayı, dik durup dik yaşamayı öğrenir. Seyyah Allahtan başka kimseden korkmaz.

Çünkü Korkusu olanın imanının olmayacağını çok iyi bilir. Korkmamak için önce korkuları yenmek gerekir. Kuldan korkan Allahtan korkmaz. Allahtan korkanda kuldan korkmaz.

Seyahat insanı kâmil yapar. Yaşamın ne kadar hafif olduğunu, ölüm ve sonrasının ne kadar önemli olduğunu hatırlatır. Seyyah zamanla her şeyin insana konsiyye bırakıldığını idrak eder. Her şey bir gün bırakılıp gidilecektir. İnsan her seyahatte kendi ıssızlığını ve bağlı olduğu o yüce yaratıcıyı anlar. Her dönüşte imanı için bir taş koymuştur hayatına. 

Seyahat etmek boş boş gezmek görmek değil, her çıkışta bir girişi her girişte bir çıkışı bulmaktır.

Seyahat her adımda, adım adım Allaha ulaşmaktır…

Fatih Alim Daşpınar

Etiketler: » » »
4813 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.