logo

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-43

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-43

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-43

Ürgenç 3. Bölüm

Yeni hanedanlığın kurucusu Ebu Ali Memun bölgedeki kültürü ve entelektüel hayatı yeniden canlandırmak için kolları sıvamıştı. Akılcı ekolün ve devrin önde gelen âlimlerini bir araya getirmişti.

Akılcı ekolün fazla durması bazılarının hedefi olmasını sağlar. 997’de bir suikastla ölür. Kalan her iki oğlu da babalarının izinden giderler. Arapların 250 sene önce yaktıkları kütüphaneyi tekrar kurarlar ve genişletirler. Ürgenç’i tekrar cazibe merkezi yaparak Bağdat’ı geçerler.

Hasan ve Abbas kardeşler bu meselelerle ilgili oldukları kadar, esas yol gösteren kişi vezirleri Ebu Hüseyin el Sehl’dir. Artık sarayda Memun Akademisi adıyla anılan meclis toplantıları yapılmaktadır. Münazaralar, tartışmalar her türlü ilimin tartışılıp konuşulduğu bir akademiye dönüşmüştü. Ömrü kısa da olsa bu akademi çok kıymetlidir ve dünyada bir ilktir. Bu meclislere İbni Sina’da Biruni de katılmıştır. Ebu Nasr Irak ve diğer birçok bilginde bu meclislerde olmuştur. Bu Memun Akademisi’nin en büyük özelliği partizan veya mezhepsel bir taassup sahibi bile olsan, her bilginin eşit şartta gelebildiği bir yer olmasıdır. Bu mecliste ayrıca her dinin mensupları da vardı.

Beni yakinen tanıyanlar bilir. Yıllardır ülke siyaset yapıcılara böyle bir istişare veya akıl şurasını tavsiyesinde bulunurum. Partizanca veya dini taassup içindeki her tutum zamanla toplumu ayrıştıran ve kutuplaştıran bir unsurdur. Toplum ayrışması ve kutuplaşması ise o ülke için en büyük salgından, depremden ve her türlü felaketten bile çok tehlikelidir. Maalesef bugün tam da bunlar yapılmaktadır. Akıl ve İrfan?

Biruni’nin 1004 yılında içine girdiği ortam işte böyle bir ortamdı. Artık 31 yaşındaydı. El Asar ile şöhrete kavuşmuştur. Biruni için huzurlu olacağı ve histoloji, jeodezi ve minerolıji de dâhil olmak üzere birçok alanda yoğun çalışacağı bir dönem başlamıştı.

Bu dönemde elde ettiği bulguların sonraki yıllarda bir başyapıta dönüştüreceği mineroloji alanında kendini göstermiştir. Biruni’nin gökbilimindeki çalışmalarına güneş geçişi meridyenini ölçmeye yarayan halka şeklindeki yeni aleti ve jeodezi problemlerine grafikler çizerek çözüm bulmak için kullandığı 5 metre çapındaki yan küresi yardımcı oluyordu. Tüm bunları yaparken bir de Harezmi’nin cebir teoremlerini savunmak ve matematikçi Mervezi’yi tenkit etmek için iki eser kaleme almıştı. Hatta bunların yanında kirişlerin yaylarını tespit etmek için orijinal bir yöntem geliştirmişti.

Biruni’nin Ürgenç’e geri dönmesinin üzerinden bir sene geçmişti ki İbn-i Sina da kente gelmişti. İbn-i Sina kente Karahanlıların idari işlerini yapmak üzere gelmişti. Ancak şöhreti daha önce gelmişti.

Hemen Memun akademisine Vezir Sehl tarafından davet edilir. İbni Sina ve Biruni’nin bu mecliste tartıştığı yönünde bir kayıt ve bilgi yok.

İbn-i Sina hemen hekimliğe başlar. Bu soluklanma 1,5 sene içinde Kanunu yazmak için İbn-i Sina’ya yetmişti. Tüm bilgileri hazırdı. Huzur dolu bu dönem Ebu Hasan Memun’un 1009 ölmesi ile son bulacaktı. Harezm şahlarının büyük bir özenle inşa ettikleri ilim dünyası yok olacak ve Ürgenç Gazneli Mahmud tarafından yağmalanacaktır.

Not: Yazısı dizisi devam edecek inşallah.

Necati YÜZÜAK

Etiketler: » » » » » » » » » »
769 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.