logo

ÜCRETLİ ÖĞRETMENİN ASIL SORUNU KADRODUR ANCAK

ÜCRETLİ ÖĞRETMENİN ASIL SORUNU KADRODUR ANCAK

Haftaya, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arka arkaya toplumun değişik kesimlerini rahatlatacak müjdeleri ile girdik. Kabine toplantısı sonrası bizzat Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan, KYK borçları/yüksek öğrenim kredilerinde geri ödemelerin ana PARA ile sınırlı tutulacağı ve enflasyon/faiz farklarını silen uygulama önemliydi. Özellikle muhalefetin diline doladığı bir sorun kolaylıkla çözülmüş oldu.

Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan, KYK borçlarındaki iyileştirmenin benzeri de   “Ücretli Öğretmenlik” konusunda yaşandı.

En sona sakladığımız kanaatimizi sözün tam da bu noktasında belirtmek gerekirse, öğretmenlik “kadrolu istihdam”  ile yapılması gereken bir kariyer mesleğidir. Ücretli öğretmenlik,  kesinlikle bir tercih olmamalıdır. Fiili durum olarak yıllardır gündemde olan ücretli öğretmenlik,  maalesef aynı diplomaya sahip bir kısım öğretmenin adeta ırgat misali -yevmiyelik işçi- gibi ücretle çalıştırılması başlı başına bir sorun iken son ekonomik şartlarda tolere edilemeyecek bir zulme dönüşmüştü.

Bakanlığın geçmiş yıllarda gündemine aldığı ancak makul bir çözüm önerisi ortaya koyamadığı ücretli öğretmenlik konusunda Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan hâli ile belirli düzeyde iyileştirme olduğunu söyleyebiliriz. Haftada 30 saat derse giren -ki bu her ücretli öğretmen için geçerli değildir- bir öğretmenin alacağı aylık ücret miktarı ek ders ücretlerindeki artışı da dikkate alırsak 5 bin küsur liraya tekabül etmektedir.  Her 5 saate 1 ek ders ücreti ödemeyi esas alan ve sonuç itibariyle aylık 36 saat ücret alan bir öğretmenin alacağı toplam ücretin asgari ücrete yakın olması psikolojik sınır açısından olumlu olsa da bazı noktalarda problemin ilave çözüm beklediğini görmezden gelemeyiz.

Sorunu doğru teşhis, çözümün nasıl olacağını ortaya koyan önemli bir detaydır. Kamuoyunda tartışılan her meselenin doğru teşhisinden öncelikle ilgili bakanlık sorumludur. Cumhurbaşkanının ücretli öğretmenlik konusuna tüm detayları ile vakıf olması beklenemez. MEB ‘in bu konuda ilave adımlar atarak Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu iradeyi güçlendirmesi gerekmektedir.

Bir kaç madde ile düzeltme bekleyen hususları hatırlatalım:

– 15 gün ödenen SGK primlerinin tam güne çıkarılması ve  daha önce ücretli öğretmenlik yapan bir öğretmenin arandığında bu sürenin kariyer basamakları sürecinde ilaveten faydasını görmesi.

– İdari tatil günlerinde kesilen ek ders ücretlerinin,  kadrolu öğretmenlerde olduğu üzere  ders yapmış gibi işlem görmesi.

– Fiilen görev verildiği halde nöbet ücreti alamayan ücretli öğretmenlerin, bu haktan yararlanabileceği  bir değişikliğin ivedilikle yapılması. Ayrıca sınıf öğretmenliği ve rehberlik faaliyetleri için de ücret ödenebilmesi.

– Sene başında yapılan Asgari ücret tutarının vergiden muaf olduğu düzenlemenin dikkate alınarak ücretli öğretmenlerin aldığı ek derslerin vergiden muaf tutulması.

MEB ‘in eğitim öğretim başlamadan bir çırpıda saydığımız bu eksiklikleri ve diğer noksanları da dikkate alarak gerekli adımları atmaları gerekmektedir. Sayın Cumhurbaşkanının verdiği müjdeyi daha da değerli kılacak bu adımlar, bu alandaki memnuniyet katsayısını artıracaktır. Ücretli öğretmenlik yapan arkadaşlarımızın kadrolu olarak atanıncaya kadar ciddi tecrübe biriktirecekleri bu süreç -böylece- ekonomik açıdan da anlamlı hâle gelecektir.

İdris Şekerci
EBS İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı

Etiketler: » »
268 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.