logo

Yunanistan Lozan Antlaşmasını Görmezden Geliyor

Yunanistan Lozan Antlaşmasını Görmezden Geliyor

Osmanlı sofrasını yağmalayan istilacı güçlerin ne kendileri rahat etti ve ne de âleme huzur verdiler. Ogün bugündür Osmanlı bakiyesi toprak üzerinden kan, gözyaşı ve ah-ü figan eksik olmadı, olmuyor. Orta-Doğu’ya, Kafkaslara, Balkanlara ve Osmanlının renginin ve kokusunun sindiği tüm coğrafyalara bakın; ya vampir gibi emilip sömürülmekteler, ya da en ufak bir direnme hallerinde, üzerlerinden silindir gibi geçilmekte, kendilerine işkence ve vahşetin her türlüsü uygulanmaktadır.

AB ülkesi olan ve Batı medeniyetinin kadim beşiği olan Yunanistan, Batı Trakya’da kendi halinde yaşamakta olan 150 bin Türk’ün varlığına tahammül edemiyor; kendi vatandaşı olan bu azınlığın en tabii hakkı olan insan haklarını ellerinden alıyor. Bu arada baskılardan bunalan Türkler, Lozan’la birlikte 700 bin iken, göç ede ede bu rakama düştüler.

Düşünün; Yunanistan, yedi asra yakın bir zamandır o topraklarda yaşayan Müslüman Türklere Türk demiyor, diyemiyor; Müslüman azınlık demekle yetiniyor. Sivil toplum örgütünün tabelasındaki Türk kelimesini, yasaklayıp indirtiyor. Oysaki Batı Trakya Türkleri ile İstanbul’daki Rumlar, Lozan Antlaşması’na göre aynı haklara sahip. Gelin görün ki, Yunanistan bu antlaşmayı görmezden geliyor ve Türklerin eğitimden, vakıflara, müftü seçimine ve hatta en tabii insan haklarına kadar her şeyi ellerinden alınıyor. Batı Trakya Türkü kendi mülkünü satamıyor; evinin çürümüş çatısını onaramıyor.

Yunanistan; Batı Trakya Türkünü adeta kendi vatandaşı saymamış; ekonomik olarak yokluğa mahkûm etmiş; traktör ehliyeti almasına bile mani olmuş; kendi müftüsünü seçtirmemiş; bunun yerine hükümet tarafından atanan müftüyü (!) dayatmıştır. Türklerin seyahat özgürlükleri kısıtlanmış; eğitim hakları gasp edilmiş, Türk vakıf malları yağmalanmıştır.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm bunları ve iki ülke arasında zamanla oluşan sorunları  dillendirdi; bunları el ele vererek çözümlemeyi önerdi. Yunanlı devlet yetkililerine Lozan’ı hatırlatıp güncellenmesini talep etti. Yunanlı muhataplarını hakka, hukuka ve akl-ı selime davet etti. Yunan Başbakanı suçüstü yakalanmanın telaşıyla Kıbrıs sorununu ve sorunlarla yaşıt ömrüne vurgu yapmak zorunda kaldı. Sayın Erdoğan ise onlara beklemenin bir âlemi olmadığını ve yapılması gerekenleri; şimdi değilse ne zaman deyip, derhal işe koyulmanın lüzumuna işaret etti.

Fuat BOL

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/fuat-bol/bu-da-yunan-zulmu–2570230

139 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.