logo

BARABBAS’tan Günümüze DERS

BARABBAS’tan Günümüze DERS

Bu konuyu yazmak için uzunca bir zamandır düşünmekteydim. Seçim öncesi yazmak istedim. Ancak bir karar veremedim. Belki yanılıyor olabilirim, halkımızın sağduyusu ve aklı tüm bu olanları ve olacakları bertaraf edecek diye düşündüm. Ancak tehdidin yeterince algılanmadığını bu sabah internette bir haberi okuyunca bu yazıyı yazmak zarureti hâsıl oldu.

Haber kısaca şöyle idi. Son bir aydır doğu sınır kapınızdan giren göçmen kimliğinde olağanüstü bir farklılık meydana gelmiş. Daha önce ağırlıklı kaçak Afganların yerini Pakistanlı kaçak göçmenlere bırakmış. Şu anda yüzde otuzlara çıkmış, kaçak Pakistanlı sayısı. Yani her geçen gün kaçak göçmen demografik yapısı da değişmektedir. Yani bir el durmadan farklı kimlik ve etnisiteden insanları Türkiye’ye doğru göndermektedir.

Başlığa geri dönelim. Sonra da sonunda bu iki kavramın neyi ifade ettiğini yazayım!

Kudüs’te Yahudiye şehrinin valisi Romalı Pilatus, her yıl olduğu gibi fısik Bayramı’nda halka iki mahkûm sunar ve bunlardan birisinin de halkın oylarıyla affına karar verirdi. Birinci mahkûm Hz.İsa (a.s.), İkinci mahkûm Barabbas adlı azılı bir katil ve ırz düşmanı.

Vali Pilatus der ki; halka, ben İsa’ya ait bir suç olduğunu düşünmüyorum. O suçsuz olabilir diye de bir fikir beyan ediyor. Halk oylamasına geçiliyor. O esnada halkın arasında bulunan Yahudi din adamları halkı yönlendirmesi sonunda halk Hz. İsa (a.s.) efendimizin asılması yönünde karar veriyor. Çünkü yoldan çıkmış Yahudi din adamları kurmuş oldukları iktidar ve güçlerinin Hz. İsa (a.s.) tarafından yeni din anlayışı ile yok edileceğini görmüşler ve onun yok edilmesi yönünde halkı kandırmışlardır. Hz.İsa (a.s.) önce işkenceye maruz bırakılır. Pilatus, “bunu gören halk, belki vazgeçer affeder” diye düşünür. Halk buna da tepkisiz kalınca Hz.İsa (a.s.) çarmığa gerilir ve öldürülür.

Halkın affettiği Barabbas, çıktıktan bir süre sonra yine bir ırza geçer, yine birini öldürür ve yine hapse girer. Ertesi yılki fısik Bayramı’nda halk yine Barabbas’ı affeder.

Bu olay bu şekilde olduğu gibi İncil’de anlatılır. Bu olaya Allah (c.c.) Kur’an Kerim’de şöyle cevap verir. Lus (a.s.) ile kavmi arasında geçen olaylarda, Lut kavmi ile Hz. Lut (a.s.) karşı karşıya konuşur. Ey Lut sen temizlik ve dürüstlükte çok ileriye gittin. Biz seni artık istemiyoruz. Yani olay herkesin bildiği gibi oğlancılık değil. Bu pislik, zaten tüm Arap coğrafyasında yaygındı. Bugün de yaygın. Oysa Lut kavminin asıl sorunu temiz ve namuslu bir toplum inşasına izin verecek ilke ve emirlerin gelişine izin vermemekti.

Kur’an Kerim’de Allah (c.c.) ne yaptığını da anlatıyor: “Biz bunun üzerine o kavmi yok ettik. Tamamını.” Eğer bir toplum Barabbasları affeder, iktidar etmeye devam ederse Allah (c.c.) gazabına yakın demektir.

Eğer bu toplum aklını başına almaz ise bu mülteciler bizim sonumuzu hazırlayacaktır.

Benim elimden şu anda bu gelmektedir. Onun için yazdım ve uyarı görevimi yaptım.

Takdir ve karar bu millete aittir.

Necati YÜZÜAK

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » »
164 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.