logo

Belki Bir Gün

Mine GÜLŞEN

Mine GÜLŞEN
mine_2763@hotmail.com
Belki Bir Gün

Epeydir, gözlerimde bir uzaklara dalma hâli hâsıl oldu.
Kendime bile, ne bigâneyim, ne aşina. 

Hiç bir mülk, ne maddi, ne manevi
Hayatı cazibeli göstermiyor artık bana.
Bu bir tükenmişlik, bir depresif hâl değil,
Bilâkis, özümün kendine gelmiş hâlidir.

Meselâ, ne mutlu eder ki beni artık?
Bir masal kitabından fırlamış gibi,
Rüya ile gerçek arası tatlı bir sessizlik,
Yağmurlu ve huzurlu bir akşam olsun istiyorum. 

Sonra o yağmurlar yıkasın her yeri, herkesi.
Kirli ve kanlı elleri, paslı ve katı kalpleri,
Örümcek ağı bağlamış beyinleri,
Defetsin tüm şerleri, açsın kapalı gözleri, 
Uyandırsın yönünü kaybedenlerin basiretini.

Yağmurlar Rahmettir.
Öyle ise Rahmet kaplasın artık yeryüzündeki herkesi, her şeyi.

Sonrasında dağılan bulutların arkasından
Berrak, simsiyah bir gök ve yıldızlar bulsun bizi.
Sonra güvenli, sımsıcak bir el olsa.
Dokunsam, kaygısızca uyusam.
Bölerse uykularımı dünya telaşı, endişeler ve korkular,  
Zeytin karası gözlerimi açınca
Rüyaymış deyip tekrar uyusam.

Kalbimde kaç soğukluk üşütür beni bilir misin?
Bilemezsin!
Ben de bilemem! 
Aynı hataları kaç kere yapar insan?
Bilinmez!
Ama zihnimde iz bırakan korkularımla, günahlarımla
Yutkunmanın acısını iyi bilirim ben. 

Yaşadığım her acı ile beraber belki sensizliğe de alışırım. 
Unutmak denir mi buna? 
İnan ben de bilmiyorum! 
Sen de bilme! 
Çünkü bilemiyor insan!

Yaralar derin, yaşıyorsun
Ama anlatamıyorsun, unutamıyorsun.
Sadece kanıyorsun.

Anlaşılmayı da beklemiyorsun hiç kimseden. 
İçimde ki pişmanlıklar,
Kaybolan yıllar, kapanan yollar,
Ömrümün felaketi oluyor,  
Ne son buluyor, ne öldürüyor.

Öyle işte!

Şimdi söyle bana ne olur!
Kaç kâbus daha bölecek uykularımı?
Sahi dünya selâmet olacak mı?
Ne zaman son bulacak,
Beni dilsiz ağızsız bırakan, nutkumu kurutan acılar?   

Bazen ayaklanıyorum.
Niye içim gidiyor ben kalıyorum?
Ne oldu ki o yollara, yıllara?

Belki, bir gün mü diyorsun?
Korkarım ki;
Keşke demek için bile geçti zaman,
Hem de birçok şey için.

Mine GÜLŞEN

422 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Önce kanat taktılar, sonra onları kırdılar

    15 Nisan 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Soru/Yorum, Tüm Manşetler

    Bazen kör, sağır, hissiz ve unutkan olmak istersin.Bazen, bazı yerlerden geçmemiş, bazı insanları hiç tanımamış,Bazı şeyleri yaşamamış, bazen de dünyaya hiç gelmemiş olmak istersin.Sanırım henüz ölmüyoruz ama ne tezattır ki yaşamıyoruz da… Çok şey geliyor dilime, çok şey geçti içimden, gözümden.Sonra "neyse neyse” deyip içime atıyorum hepsini.Anlatsak da bir anlatmasak da.Olsa da boş olmasa da artık bazı şeyler. İnsansızlık çekiyoruz efendim, insansızlık.Tek ve onulmaz, kanayan yara; insansızlık.Sanırım bu kahır ve bu yalnızlık öldürecek...
  • El alem ne der diye yaşamak

    15 Nisan 2025 Aile, Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Sivil Toplum, Tüm Manşetler

    Yazılı ve sözlü kurallar hayatı idame ettirme ve sosyal bilinç açısından önemlidir fakat hangi bilincin ürünü olduğunu bilmediğimiz örf ve adetlerimizin de bir kısmına yazılı kanun gibi sıkı sıkıya bağlanmanın ne denli doğru olduğunu düşünmekte fayda var. Birkaç örnekle açıklamak gerekirse; - Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar, yuva kuran genç kızlarımıza uygulanan tarife; Gelinliğinle gidiyorsun, kefeninle çık. Kocadır döver de sever de (başkasını da sevebilir) sen kocana sahip çık, yuvayı dişi kuş yapar. - Eve misafir geldiğinde el öpm...
  • Gayretsiz Tevekkül Olmaz

    16 Mart 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Onlarca duygunun, binlerce kelimenin arasında kendimizi kaybettiğimiz, kendimize teşhis koyamadığımız zamanlarda, okuduğumuz bir cümle gelir ok gibi saplanır kalbimize. Sanki bizden önce birileri bizim yaşadıklarımızı yaşamış ve bizim duygularımızı dile dökmüştür. Kalan bütün edebi cümleler o an için anlamsızdır. Öyle ki idrak kapanır düşünme, algılama, karşılaştırma yetisini kullanmak istemez insan. Çünkü kolaydır acımızı bir başkasının tecrübesinin gölgesine saklamak. Duygu durumumuz değiştikçe isabet eden, yön veren cümlelerde elbette...
  • Acı geçer ama acı çekmiş olmak geçmez

    08 Ocak 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Fazla düşünmek öldürür, fakat düşünmemek daha fecidir. Ortası ise olayları, kavgaları, kargaşayı, anıları ve hatıraları yeterince, yerli yerince bırakmaktır. Elbette ki acı geçer ama acı çekmiş olmak geçmez. Çok irdelemek, çok peşine düşmek aynı düşüncelere veya bir olaya fazlaca saplanmak, takılıp kalmak sorunları çözmüyor, aksine daha fazla sorun yaratıyor. Daha geriden, daha sakin ve objektif bakıldığında zihin daha rahat seçip, daha doğru ayırt edebiliyor yaşamı ve olayları. Akabinde çoğu şey, hiç bir şey gibi geliyor. İnsanın gönlü ...