logo

HAZAR TÜRK DEVLETİ-3.Bölüm

HAZAR TÜRK DEVLETİ-3.Bölüm

Bir önceki yazımızda Hazar Türk devletinin Museviliği seçtiğini dile getirmiştik. Peki, Museviliği seçmesi ile neler olmuş bir de ona bakalım…

12. ve 13. yüzyılda İmparatorluk yıkılınca Hazar Musevi Türklerine ne oldu? Bu konuya kimse, nedense hiç kimse değinmez. Oysa Kırım, Ukrayna, Macaristan, Polonya ve Litvanya’da sayısı çok çok fazla olan Hazar Musevilerinin yaşadığını görebiliyoruz. Bunun gerçek olması ve tüm Orta Çağ ve ardından Yeni Çağ döneminin siyasi ve askeri kayıtlarında bu hazar Musevilerinden bahsediliyor.

Asıl olan soru şu! Eğer bugünkü dünyanın ve o günkü dünyanın bilinen tüm kayıtlarında bilinen Yahudi topluluğunu oluşturan en büyük nüfus, Hazar Musevileri midir?

Bu tezin kapsamının çok geniş olması ve yanlılarının çok başka yere varabileceğinin bilinmesi tarihçileri bu konudan uzak tutmaya itmiştir. Bunun sonucu olarak Yahudi ansiklopedisinin 1973 baskısında Hazarlarla ilgili olarak Dunlop imzasını taşıyan bölümden başka yayımcıların imzasını taşıyan (Hazar Krallığının yıkılması sonrası hazar Musevileri) başlığıyla bir bölüm daha eklenmiş bulunmaktadır. Bunu yapmalarının çok önemli bir sebebi vardı. Hani bir dogma vardı Yahudi halkı arasında. Bizler Tanrının seçtiği halkız, bu dogmaya ters düşmemek için dikkatlice davranırlar. Oysa durum şimdi çok farklıydı.

Türkçe konuşan Kırımlı Museviler ve Karaimler, bu mezhep üzere idiler. Halen Avrupa’da ve her yerde yaşamaktadırlar.

Sonra bir diğer soru: Acaba Yafes’in torunu olan bu beyaz ırk ile Arap olan Sami ırkından Yahudiler ile ilgili bir araştırma yapılır. Telaviv Üniversitesi Orta Çağ Tarih Prof. A. N. Poliak’ın 1944 yılında yayınladığı “Hazarya” adlı eserinde ne demişti?

“Hazar Musevilerinin (biz onlara Yahudiler demiyoruz. Çünkü Sami ırkından değiller) öteki Yahudi toplumluluklarıyla olan ilişkileri ve Doğu Avrupa Yahudilerinin ne kadarının Hazarlardan kalma bir çekirdekten türemiş olabilecekleri konusu yepyeni bir yaklaşım gerektirmektedir. Bu toplumun torunları bulundukları yerde yaşamayı sürdürenler, ABD’ye göç edenler, İsrail’e gelenlerle birlikte dünya Yahudilerinin büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor olabilirler” diyor Prof Poliak ve bu kitap 1951’de 2.baskısını da yapmıştır.

Bu satırlar gerçi soykırımdan çok önce yazılmıştı ama böyle olması bile bugün yaşayan Yahudilerin pek çoğunun Doğu Avrupa kökenli ve Hazar Türkü olduğu gerçeğini değiştirmez.

Prof. Poliak devam ediyor. O zaman bugünkü Yahudilerin atalarının Kenan ülkesinden değil, Kafkaslardan geldiği, Ürdün dolaylarından değil Volga dolaylarından koptuğu gerçeklik kazanır ki bilindiği üzere Kafkaslar Ari ırkın beşiği olarak kabul edilir. Böyle olunca bu insanların İbrahim’e, İshak‘a, Yakup’a yakın olmaktan çok, Hunlara, Uygurlara, Macarlara yakın olduğu kabul edilmelidir. Bu kuram doğru ise? Ki bana göre de doğru. Antisemitizm adı altında milyonlarca öldürülen insan aslında Yahudiler değil. Museviliği seçmiş olan hazar Türkleridir. Bu sis perdesi aralandıkça tarihin insanoğluna oynadığı en zalim oyunlardan biri görünecektir.

Benim Araştırmalarındaki tüm kaynaklar Yahudi bilim adamlarının eserleridir. Bir başka kaynakta bugünkü Yahudi nüfusunun yüzde 90 civarının Hazar Türkü olduğu yönündedir. Bir başka Kaynakta okudum. Bugün kullandıkları 400 civarı kelimenin bile Türkçe olduğu yönündedir. Kök taramasında görebilirsiniz.

Bu bilgiler bile bugünkü “Arz-i Mev’ud” hayali kuran azgın Yahudi devletine verilecek tokat gibi bir cevaptır.

Nedense Türkiye’de ki Sayın Hocalar bunu bile yazmaktan uzaktır. Şimdi anladınız mı? Niçin her yerde Türklüğün yok edilmesine çalışılır.

Necati YÜZÜAK

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » »
582 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.