logo

Şehrin Suçu Yok, Biliyorum

Mine GÜLŞEN

Mine GÜLŞEN
mine_2763@hotmail.com
Şehrin Suçu Yok, Biliyorum

Bazen, keşke gidebilsem bu şehirden diyorum.
Şehrin suçu yok, biliyorum.
Ama ne bileyim işte, gitsem iyi olur belki diyorum.
Bazı yerleri, bazı yüzleri ve bazı günleri görmek istemiyorum artık.

Aykırı iken meşru olmuş,
Nadir iken sıradan olmuş,
Alışılagelmemiş duygusuz ve düşüncesiz zamanları ve davranışları
Görmek istemiyorum artık.

Kalbim acıyor ama öyle işte.

Sanırım şahsımızda, ömrümüzde kıymet bilmeyenlere denk geldi.

Yürüyen ve nefes alan her şey o kadar samimiyetsiz geliyor ki artık.
Kuşlar, ağaçlar, böcekler ve çiçeklerde.
Hiç birinde bir samimiyet göremiyorum.
Yapraklar bile hava soğumadan dalından düşüyor artık.

Bilirsin;
Eskiden sadece kışlar soğuk olurdu.
Şimdi insanlar da soğuk, yürekler de.

Beton gibi desem,
İçinde yeşil bir dala hayat veren
Ne betonlar gördü gözlerim.

Herkes tedirgin bu dünyadan artık bende!
Kimsenin tadı tuzu yok, huzursuzluk baki,
Mutluluk ise bir an gibi.

Huzur uyku ile değil,
Hayatla çöksün üstüme diyorum, olmuyor.

İçimden bir ses;
Belki de yarın her şey güzel olacak dese de,
Diğeri cevap veriyor.
Nerden biliyorsun, belki de yarın yok ki.

Hem artık,
Manasını sözlüklerde bile bulamadığımız kavramlar var.

Sevgi, merhamet, şefkat, vicdan, samimiyet gibi…

Yazıyorsun sözlüğe, anlamına bakıyorsun.
İnsan var, insanlık yok.
Cümle var, mana yok.
Kalp var, sevgi yok.
Hizmet var, saygı yok.

Biraz evvel arama motoruna “vefa nedir” yazdım.
Manası: “Sevgide bağlılık” çıktı, gülümsedim.

Her şeyi bilen Google bile, vefayı tam olarak anlatamamış.

Ve şu an bu yazdığımı okuyorsanız eğer;
Vefa etmeniz gereken her kim varsa hayatınızda,
İster istemez kim geçti ise yolunuzdan; 
Onları kolayca harcamayınız!

Lütfen!
Sonrası çok acı oluyor.

Vefa etmeyene pek bir şey olmuyor,
Zaten umursamıyor da.
Lâkin vefa edilmeyene ömrü boyunca unutamayacağı
Buruk ve derin bir acı bırakıyorsunuz.

Hayalleriniz, başınızı yastığa koyup gözlerinizi kapattığınızda
Nasılda gözlerinizin önünden geçip zihninizi süslüyor değil mi?

Evet, işte can taşıyan herkesin de sizin gibi hayalleri var.
Belki kimsenin hayallerini gerçekleştirmeniz mümkün değildir
Ama yıkan da olmayın.

Ben, bir taşın bile kalbi olduğuna inanıyorum.
Siz kalpsiz olamazsınız.

Biliyorum, tahmin edebiliyorum,
Çoklarca kez siz de yutkunurken,
Yüreğinizdeki acıyı, boğazınızda düğümlenmiş olarak hissettiniz.

Nereden mi biliyorum!

Bizim de hayallerimizi sayısız kez yok ettiler.
Yüzümüzden gülüşümüzü çaldılar.
Vefa etmediler, defalarca çelme taktılar.
Umursamadan, çok kırdılar bu kalbi.
Neler kaybetti bu ömür.

Ordan biliyorum!

Mine GÜLŞEN

Etiketler: » » » »
441 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Önce kanat taktılar, sonra onları kırdılar

    15 Nisan 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Soru/Yorum, Tüm Manşetler

    Bazen kör, sağır, hissiz ve unutkan olmak istersin.Bazen, bazı yerlerden geçmemiş, bazı insanları hiç tanımamış,Bazı şeyleri yaşamamış, bazen de dünyaya hiç gelmemiş olmak istersin.Sanırım henüz ölmüyoruz ama ne tezattır ki yaşamıyoruz da… Çok şey geliyor dilime, çok şey geçti içimden, gözümden.Sonra "neyse neyse” deyip içime atıyorum hepsini.Anlatsak da bir anlatmasak da.Olsa da boş olmasa da artık bazı şeyler. İnsansızlık çekiyoruz efendim, insansızlık.Tek ve onulmaz, kanayan yara; insansızlık.Sanırım bu kahır ve bu yalnızlık öldürecek...
  • El alem ne der diye yaşamak

    15 Nisan 2025 Aile, Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Sivil Toplum, Tüm Manşetler

    Yazılı ve sözlü kurallar hayatı idame ettirme ve sosyal bilinç açısından önemlidir fakat hangi bilincin ürünü olduğunu bilmediğimiz örf ve adetlerimizin de bir kısmına yazılı kanun gibi sıkı sıkıya bağlanmanın ne denli doğru olduğunu düşünmekte fayda var. Birkaç örnekle açıklamak gerekirse; - Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar, yuva kuran genç kızlarımıza uygulanan tarife; Gelinliğinle gidiyorsun, kefeninle çık. Kocadır döver de sever de (başkasını da sevebilir) sen kocana sahip çık, yuvayı dişi kuş yapar. - Eve misafir geldiğinde el öpm...
  • Gayretsiz Tevekkül Olmaz

    16 Mart 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Onlarca duygunun, binlerce kelimenin arasında kendimizi kaybettiğimiz, kendimize teşhis koyamadığımız zamanlarda, okuduğumuz bir cümle gelir ok gibi saplanır kalbimize. Sanki bizden önce birileri bizim yaşadıklarımızı yaşamış ve bizim duygularımızı dile dökmüştür. Kalan bütün edebi cümleler o an için anlamsızdır. Öyle ki idrak kapanır düşünme, algılama, karşılaştırma yetisini kullanmak istemez insan. Çünkü kolaydır acımızı bir başkasının tecrübesinin gölgesine saklamak. Duygu durumumuz değiştikçe isabet eden, yön veren cümlelerde elbette...
  • Acı geçer ama acı çekmiş olmak geçmez

    08 Ocak 2025 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Fazla düşünmek öldürür, fakat düşünmemek daha fecidir. Ortası ise olayları, kavgaları, kargaşayı, anıları ve hatıraları yeterince, yerli yerince bırakmaktır. Elbette ki acı geçer ama acı çekmiş olmak geçmez. Çok irdelemek, çok peşine düşmek aynı düşüncelere veya bir olaya fazlaca saplanmak, takılıp kalmak sorunları çözmüyor, aksine daha fazla sorun yaratıyor. Daha geriden, daha sakin ve objektif bakıldığında zihin daha rahat seçip, daha doğru ayırt edebiliyor yaşamı ve olayları. Akabinde çoğu şey, hiç bir şey gibi geliyor. İnsanın gönlü ...