logo

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-51

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-51

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-51

Kaşgarlı Mahmud, kitabına şöyle başlar;

Türkler, insanoğlunu yönetmek üzere tayin edilmiş “Zamanın krallarıdır” (Allah) onlarla irtibatlı olanlara ve onlar için çalışanlara güç versin. Kaşgari burada tüm Türki boyları kastetmektedir.

Kaşgari, kendisinden 2 asır önce yaşamış olan İmam Buhari’nin hadislerine atfen “Türklerin dilini öğrenin, zira saltanatları uzun sürecektir” hadisini örnek verir. Kimileri buna popülist bir bakış açısı da diyebilir. Oysa binlerce yıldır değişmeyen kader, Türklerin dünya hâkimiyeti mefkûresidir.

İslamiyet sonrası da İslam’ın bayraktarlığını yapmalarıdır. Bin yıldır böyle gelmektedir. Ve birçok hadis-i şerife atfen yazar kitabında Kaşgari.

Önsözün ardından Kaşgari Divan-ı Lügati’t Türk’ün gövdesini oluşturmaya başlar. Yazmaya başladığı tarih 25 Ocak 1072’dir. Düzenlemeler dâhil 5 sene sonra 9 Ocak 1077 de kitap bitmiştir. Hiç bir boy un veya kültürlerin farklılığını öne çıkarmadan tüm Türklere birlikte baka gelmiş çok önemli bir şahsiyettir ve coşkuluydu. Türklerin dış etkilerden hiç etkilenmediğini yazsa da, bu doğru değildir.

Kaşgari’nin Türki kültürün zamansız ve dünyevi özüne dönmesi için gerçekleştirdiği en büyük yeniliklerden biri; uzun deyim ve şiirlerin Türkçelerini vermekti. Ama hitap etmek istediği kitleyi göz önüne alarak metnin gövdesini Arapça yazmıştı. Kaşgari kitabında tevazu yaparak birinci tekil şahsı kullanmaktan kaçıyordu. Bununla beraber okurlara, bu ilginç bilgileri, yabancı yerlere seyahat edip hiç tanımadığı insanlarla aylar geçiren bir araştırmacı, sosyal bilimler ve dil uzmanı sayesinde okuyabildiklerini sürekli hatırlatıyordu.

Kaşgari kitabında Türk milletinin irfanını anlatmak için binlerce yıldır süregelen atasözlerini kitabın da yazmıştı. Bu atasözleri bugünde halen kullanılmaktadır.

Eşeğin kafasına koşum takmakla at olmaz.

Kim birine kötülük etmişse, kendine kötülük etmiş olur.

Kaşgari’nin anlattığı Türkler gayret olmaksızın hiç bir şeyin başarılamayacağına inanırlardı.

“Bal toplamak isteyen, arının iğnesine katlanır”

Türkler savaşçıdır amma ve lakin çatışmanın getirdiği maliyeti de iyi bilirlerdi.

Tevazuya çok kıymet verilirdi ve gerçekçilik çok önemsenirdi.

Bozkırlarda yaşamış olsalar da Türkler, bilginin tek başına kıymetli olduğunu bilirlerdi.” Bilenle, bilmeyen bir olur mu? Atasözü halen kullanılır.

Uzun vadeli düşünerek hemen karamsarlığa kapılmazlardı ve her zaman çok çalışmak karşılığını verir inancı hâkimdi.

Kaşgari’nin kitabına iliştirdiği yuvarlak haritanın aslında çok büyük bir mesaj içeriğini bilir.

“Bu Türklerin kim olduklarını ya da nereden geldiklerini bilmiyor olabilirsiniz. Ama emin olun ki Türkler uzun yıllardır dünyayı çevreleyen okyanusun sınırlarını belirlediği toprakların büyük bir kısmının efendisidir” der.

Haritada Mısır, Hindistan, Rusya, Çin ve arada kalan birçok bölgeyi işaretlemişti. Dünya da ilk kez Japonya’yı haritaya koyan kişi Kaşgarlı Mahmud’dur. Bu kitap çığır açıcı bir dil kitabı, bir lügat, bir kelime sözlüğü ve öncü bir kültürel antropoloji çalışması seviyesinin bile üstüne taşıyan bir ruh vermiştir.

Allah (c.c.) Kaşgarlı Mahmud’dan razı olsun. Mekânları cennet olsun inşallah.

Not: Yazısı dizisi devam edecek inşallah.

Necati YÜZÜAK

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » »
850 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.