logo

İslam ve Türkler

İslam ve Türkler

İslam ve Türkler

Orta Asya’nın Müslüman Araplar tarafından fethi ve buna bağlı olarak İslam dininin Türk yurtlarına ulaşması ve Türkler arasında yayılmasının ardından bir büyük kültür ve medeniyet haline gelmiştir. Sadece Türk milleti ve Muhammed ümmeti için değil, belki de kıyamet gününe kadar bütün İslam dünyası ve insanlık tarihinin en önemli olaylarından biri ve dönüm noktası olmuştur.

İslam dininin Türk tarihi ve toplumunda ayrı bir yeri vardır. Türklerinde İslam tarihi ve Müslüman milletler camiasında çok şerefli mümtaz bir yeri vardır. Zira Dünyada hiçbir din, İslam dini kadar Türk milletini etkisi altına almamıştır. Çünkü İslam din anlayışı ile Türklerin sosyal hayatları, devlet anlayışları, manevi değerleri çok büyük oranda örtüşmüş adeta etle tırnak misali tek vücut olmuştur. Yine Türkler İslam dininin tanıtımı, yayılması medeniyet inşasında İslam ümmeti içinde çok özel bir yere sahiptir. Bunda en büyük etkenlerden birisi İslam’ın Araplar tarafından tebliğinde bizatihi Türk hakan ve beylerinin oynadığı çok özel bir konum vardır. Gerçek olan şudur ki; Müslüman Türkleri diğer Müslüman kavimlerden ayıran bir önemli detay daha vardır. Diğer kavimlere İslam tebliği genelde yoksul halk, cariye ve köleler üzerinden olur idi. O ülkelerin aristokratları ise büyük bir direniş sergilerdi. Türklerde ise önce han, hakan ve beylerde başlar idi. Sonrasında ise Türk örf ve adetleri gereği Türk boyları beylerinin ve hakanlarının ardından dine girer idi.

Orta Asya bozkırlarında başlayan iman hidayeti kısa zamanda 7.8.9. asırlarda öyle bir yayıldı ki. Bir ucu doğuda Kaşgar, batıda Don Volga boyları. Karadenizin kuzey bölgeleri ve bütün Kafkasya, Hazar Denizinin dogu ve güney bölgelerine yayılarak 8 milyon km. karelik bir Türk İslam yurdu haline gelmiştir. Böylesi bir dönüşüm ve değişim ancak Türk milleti için mümkün olabilirdi.

Büyük coğrafya ve hâkimiyet alanını yönetmek güçlü ve akıllı Türk beyleri sayesinde olmuştur. MS 630’da Çinli Seyyah Yuang, Çawang Ceyhun havzasını ziyarette Tohoristan da dâhil bu geniş ülkeyi ayrı ayrı hanlara tabi 32 küçük hükümetlere tanzim edilmiş olduğunu yazar.

Türk milletinin kolektif bir hidayet coşkusu ile Müslüman olması ve sonrasında yeni iman hâkimiyeti ve cihad ruhu, orta ve yeni çağlar boyunca eski dünya kıtaların özelikle Hristiyan Avrupa aydınları ve toplumları üzerinde çok ama çok büyük tesirler bırakmıştır. Onlar eski Hristiyan toprakları ve Anadolu’nun bir Türk İslam yurdu haline gelmesi ve Kudüs’ün bir devamı olan İstanbul’un fethi ile türlerin ta Roma’ya kadar bayrak açmasını Hristiyan dünyası hiç bir zaman unutmamış ve affetmemiştir.

Bugün hedef olmamızı bununla açıklayabilirim. Oysa diğer İslam milletleri ve devletleri böylesi bir tarihi misyona ulaşmamıştır. Benim kanaatim odur ki bu Türk milletine Allah (c.c.) bir nasip ve hikmetidir.

Bugünü anlamada geçmiş tarihin izlerini iyi okumak gerekir.

Bu büyük iman hâkimiyeti ve medeniyeti binlerce yıl taşıma görevi ancak ilahi bir nasip ile açıklanabilir.

Bugün çok önemli bir bilgi daha vereceğim İnşallah. Hz. Peygamber ve saadet asrında Don Volga Boyu Bulgar Hükümdarı Takudar Han ve ondan kısa bir süre sonra Hazar Hakanı da Müslüman olmuştur.

Bu süreci kısa bir sürede olsa Akamete uğratan Emevilerin Orta Asya fetihleri sonrası oraya atadıkları Arap valilerinin zulmü ve kötülükleri sonrası bölgede bazı nahoş olaylar gelişmiştir.

Emevi zulmüne uğrayıp Emevi valisi tarafından katledilen beylerin bazıları:

Bazgis ve civarının hükümdarı Türgeşlerden Nizak Tarhan (Ölümü: 709)
Buhara hükümdarı Tug Şad (Ölümü: 739)
Cürcan hükümdarı Sul Tekin (Ölüm: 719)
Soğd ve Semerkand hükümdarı Ahşit Guzek (Ölümü: 745)
Aşağı Türkistan’ın Büyük Yabgusu Şad Sicistan Türk beyi Rutbil veya İlteber Huttal Türk beyi Sab, Bal veya İş Ara (Ölümü: 736)
Huttal Türk beyi Bedir Tarhan (Ölümü: 737)
Kara Buğra hanın oğlu Kavus et Türki (Ölümü: 820)
Büyük Mücahid ve büyük İslam Kahramanı Afşin (Ölümü: 840) gibi Türk beylerinin ve hakanlarının katli, bölge insanının İslam’ı anlamalarına ve yaşamasına en büyük engel olmuştur. Takibi bu, iki asrın kaybedilmesine sebep olmuştur.

Emevilerin devrindeki Arap idareciler ne hikmettir bilinmez Müslüman olduğunu ilan etmiş beylere ve hakanlara karşı kâfir, münafık, fâsık gibi iftiralar atmış. İslam’a girdiklerini bir türlü kabul etmemişlerdir. Bunda en büyük sebep Türk bey ve ailelerinin soylu bir aileden gelmesidir. Askeri bilgisi ve ordusu, kültür ve ahlakı, bölge valisi olan Arap valiler tarafından kıskanılmış ve kendilerine karşı bir tehdit görmüşlerdir. Mevali diye aşağılanmışlardır.

Bugünde Arap dünyası bize karşı bir türlü bu aşağılık kompleksini yenememişlerdir. Bize tarih boyunca dürüst davranmamışlardır. Bize karşı her daim gayri İslami olan batı ve haçlı güruhu ile ortak hareket etmişlerdir.

Şimdi size sorarım. Hadi onlar Arap taassubu ile körleşmişler ya bizim içimizde olup bir türlü Türküm diyemeyen her daim Arapçı olan daha ileri gideyim vahhabi ve selefizme kadar varan din anlayış sahiplerine ne demeli!

Gelin bugün yüzleşelim.

Allah (c.c.) kendi dinini tebliğ için Hz.Muhammed’i (s.a.v.) seçmiş ve rahmet peygamberi olarak göndermiştir.

Onun Risalet’ine sahip çıkmak, dinini yüceltmek, İslam hidayet sancağını yeni ufuklarda dalgalandıran iman hâkimiyetini Cihan hâkimiyeti haline getirmek için milyonlarca şehit veren, kanı ile toprağı sulayan, aklı ile adaleti ve dünya barışını inşa eden bu millet acaba kimdir? Necidir? Niye böylesi bir davanın mücadelesini verir? Milyonlarca km karede aç susuzda kalsa davası olan İlahi Kelimetullah’ın peşinden koşar. Niye niye niye!

Artık kendimize gelmeli. Türk milletine verilen ilahi nasip sonucu olan İslam sancağını, iman esaslarını, adaleti, ilmi, irfanı, hikmeti anlamak ve bunun gereğini yapmak zorundayız.

Şimdi zaman Anadolu Erenleri olma zamanıdır.

Ya Allah Bismillah

Necati YÜZÜAK

Satuk Buğra Han’a, Selçuk beye, Alpaslan beye, Melikşah’a, Osman Gazi’ye. Orhan Gazi’ye, Fatih Sultan Mehmed Han’a, Yavuz Sultan Selim’e. Kanuni Sultan Süleyman’a, 2.Abdülhamid Han’a, Gazi Mustafa Kemal’e ve yol arkadaşlarına Allah’tan (c.c.) rahmet diliyorum. Adını yazamadığım Horasan Erenlerine ve devamında aynı ideal için hayatlarını adamış tüm Türk şehid ve gazilerine de şükran ve minnetlerimi arz ediyorum.

Mekânları cennet olsun.

Etiketler:
2303 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.