logo

Maturidi’nin Düşünce Sistemi

Maturidi’nin Düşünce Sistemi

Maturidi’nin Düşünce Sistemi

Maturidi’nin düşüncesinin temelinde bilgi teorisi vardır. Bilgi anlayışına bağlı olarak düşünce sistematiğini tefsir, tevil, din, şeriat, iman ve amel gibi bazı İslami kavramlar arasında ayrım yaparak kurar. Maturidi’ye göre bilgi edinme vasıtaları akıl, duyular ve haber olmak üzere üçtür.

Aklı bilgi kaynağının merkezine koyar. Ancak tanımını yapmaz. Daha ziyade işlevleri üzerinde durur. Akla yüklediği işlevi şöyle açıklar olay ve olguları inceleyen. Onların iyi ve kötülüğünü belirleyen. Tikel olaylar arasında ilişki kuran ve onları karşılaştırıp sınıflandıran, bunun sonucunda genel hükümler elde edebilen hem zihni, hem zihin dışı bir varlıktır.

Maturidi insan doğasına güvenmekte ve önem vermektedir. Çünkü onun nazarında insan yönetme ve organize etme yeteneğine sahiptir. Bu sebeple bütün güçlüklere göğüs gerecek kuvvette yaratılmıştır. Aklın iyi gördüğü şeyleri incelemek, iyi ve güzeli tercih etmek, bunlara aykırı olmadan uzaklaşmak insanın mümtaz kılındığı en önemli vasıflardır. Bunları bilmenin yolu ise nesne ve olayları araştırmak suretiyle aklı kullanmaktan geçer.

Maturidi’ye göre bilgi kaynaklarından her biri farklı türde bilgi verir. Bunlardan biri diğerinin görevini yapamaz ve yerini dolduramaz. Aklın diğer bilgi kaynaklarına üstünlüğü ise onun sadece bir bilgi kaynağı olmayıp aynı zamanda diğer kaynaklar üzerinde denetleyici olmasından dolayıdır.

Akıl bize her zaman gerçek bilgiyi veremez. Çünkü aklında bazen arzu, alışkanlık. çevre ve toplum gibi faktörlerle bulandırır ve tesir altında kalır. Bundan dolayı aklı delalete düşmekten koruyan ve doğru yola ileten bir kılavuza muhtaçlığı vardır. Bu kılavuz peygamberlere gelen vahiydir.

Maturidi, dinin öğrenilmesinde vasıta olan bilgi kaynağı olarak “nakil” der. Nakil ve haber üç türlüdür. Birincisi vahiy, ikincisi peygamberlerden gelen haberler, üçüncüsü ise genel haberlerdir.

Vahiy Kur’an-ı Kerim, sünnet ise peygambere atfen iletilen haberlerdir. Eğer doğru kimselerden geliyor ise ve Kur’an ile çelişmiyorsa doğru kaynaktır. Burada Hucurat Suresi 61. ayete atfen “Ey iman edenler fasık bir kimse size bir haber getirirse bunu araştırınız” Bu konudaki ölçüsü bu ayet olmuştur.

Maturidi’nin Kur’an’ı anlama noktasında geliştirmiş olduğu tefsir, te’vil ayrımı bilgi kaynağı olarak akıl ve nakil ayrımının doğal sonucudur. Tefsir nakli bilginin te’vil ise akli bilginin gereğidir. Kur’an’ı anlamada akla, geniş bir faaliyet alanı bırakmıştır. Akıl ve nakil arasında bir denge kurmuştur. Hem nakille gelen bilgilerde hem de te’villerinde aklı işlevsel kılmaya çalışmıştır.

Nakil değişmeyen alanı ifade ederken, bunu yorumlayan akıl ise değişkenliği sağlanan yapıyı ifade etmektedir. Bu manada tefsir değişmeyen alandır. Nakil ile sonraki kuşaklara aktarılmaktadır. Nakil ile aktarılan tefsir edilmiş kısımların dışındakiler ise değişebilen alanı ifade etmektedir. Çünkü bu kısma giren ayetlerin tefsirine dair nakil olmadığı için bunların anlaşılması te’vil ile olur. Açık bir ifade ile tefsir kısmına şöyle bakabiliriz. Bizzat peygamber tarafından açıklanmış Kur’an ayetleri olarak da bakabiliriz. Diğer ayetleri ise insan, te’vil yolu ile anlamaya çalışmalıdır der Maturidi.

Burada imanî olanlar, ibadetler ve sosyal hayatımız Kur’an’ın önderliğinde akıl ile anlaşılır.

Maturidi’ye göre bir diğer bilgi kaynağı duyulardır. İnsanın varlıkları idrak etmesi, görme, tatma, duyma, dokunma ve koklama olmak üzere beş duyu yolu ile gerçekleşir. Bunlarla elde edilen bilgiye duyu bilgisi denir. Duyguların bilgisi gerçeklerin bilgisidir ve bilinmeyene ulaşmayı sağlayan yollardan birisidir. Zaruridir ve insanlığın sahip olduğu ilk bilgilerdir.

Bunlar Maturidi’nin bilgi anlayışı ve kaynaklarıdır.

Necati Yüzüak

Etiketler:
2011 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.