logo

Maturidi’yi Anlamak

Maturidi’yi Anlamak

Maturidi’yi Anlamak

Doğa araştırmalarından gelen verileri ve içinde yetiştiği kültür ortamının unsurlarını değerlendiren filozof, bir yanda bilimleri; kuruluş ile yorumlamış şartlarını ortaya koyarken, öte yandan da kendi kültür ortamına vücut veren unsurlar arasındaki bağları mantıkça irdeleyip meydana çıkararak, ahlak düzenini ve böylelikle de felsefi bilinci inşa eder.

Yeniçağ Avrupa Medeniyeti iki cihetten tarihte bir ilktir. Bunlardan birincisi, neredeyse bütün bir Medeniyet Mesabesinde, ilk kez batıni-dini esasları örtmeğe uğraşmış, ikincisin de ise kendini oluşturan kültürlerin hükümran ve muhtar olmalarına müdahale etmemekle olağanüstü bir gelenek, görenek, görüş düşünce, anlayış, renk, ses ve zevk çeşitliliğine cevaz vermiştir. Bu özgürlük alanı açıldıktan bir süre sonra önce Fransız ekolü sonra İngiliz ekolü en son da Alman ekolü hayat buldu. Bu üç Medeniyet Mimarbaşı filozof bilim adamları olmuştur.

1.sini ilk bulan kişi Fransız filozof Rene Descartes (1596-1650) mekanikçi düzeni açıklar. Bu düzenin dünya düzeni içinde yegâne sistem olduğunu söyler. Artık dünyayı mitler, hikâyeler ile değil akıl ile araştırma yapılarak dünyanın işleyiş sırlarına kapı açar. Ardından İngiliz deneyciliği sahne alır, dünyayı gezerek keşfi ve fethi ile son bulur. Bu, İngilizleri dünya lideri yapar. ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Güney Afrika gibi yeni kıtaların keşfi ve fethi, İngilizler için çok büyük bir ekonomik güç olmasını da sağlar.

17.yüzyılda Isaac Newton’un klasik mekaniği ile Avrupa doruğa ulaşır. 17.yüzyılda artık bilim anlayışını oluşturmak için akılcı, deneyci, felsefi bilim sistemleri doğmuştur. Burada İngilizler öne çıkar.

İnsanın bireysel ile toplumsal yani psikososyal ortamı ile biyofizik çevresinin algılanıp zihinle kavranabilen süreçler ile olaylardan ibaret olduğunu, bunun dışında kalan her çeşit mülahazayı bilim dışı, doğa ötesi saçmalık olarak reddederek Ortaçağ Avrupa din ve kültür doğması olarak kabul ederler.

3. olarak Almanya, geç dönemde bu aydınlanmaya katılır. Batının temel taşları Albertus Magnus (1207-1280), Nicolaus Cusantus (1401-1464), Johannes Kepler’dir. (1571-1630)

Türkler de ise Ebu Mansur Muturidi (852-944), Uzlukoğlu Farabi (870-950), Balasagunlu Yusuf Has Hacip (1017-1077), Ahmet Yesevi’dir. (1093-1166) Bu kişiler de Müslüman Türk milletini etkilemiştir.

Peki, Maturidi ne demiş ona bakalım;

Allah, İnsan, Evren diyerek, dünyanın keşfine ilk dikkat çeken kişidir. Akıl, Vahiy, duyular diyerek aklın, vahyi ve dini anlamada en önemli unsur olduğunu söyler. Çünkü o batının Hristiyan anlayışını incelemiş ve Teslis inancı ile batı insanını Allah’a şirk koşar görmüştür. Bu bizler için çok ama çok büyük bir kazanımdır. Onlar dinsiz bir toplum inşa ederken Maturidi ise sağlam bir din anlayışının temellerini atıyordu. Ayrıca duyular diyerek, insanın insan olma özelliklerini de güçlüce vurgular. İnsanın etkileşim alanında olduğunu ifade eder. Yine Maturidi, iman ve amel diyerek insanın iman sonrasına özgürlük bırakır. Bu ise yine dünyada bir ilktir. O tarihte batı bunu 700 yıl sonra, dini tamamen yok sayarak ilan eder. Maturidi ise Allah (c.c.) ile insanın sınırlarını çizer. Maturidi yine batıdan 700 sene önce siyaset ve dinin ayrı ayrı alanlar olduğunu söyler. Hatta siyaset dinin aslından değildir diyerek iktidarın dini kullanılmasına izin vermez.

Batıdan yüzyıllar önce böylesi bir derinliği ve iman sınırlarını çizen, batıdan önce aklın işlevini ve sınırlarını çizen, evren diyerek insanın bilime ve keşfe olan ihtiyacını tespit eden, toplumsal ve bireysel olarak İslam ile Türk Kültür hayatına ışık tutan Maturidi’den kaç kişinin haberi var?

17.yüzyıla kadar olabildiğince bu akla sahip çıkmış ve gereğini yapmış Türkler. Onun için Selçuklu ve Osmanlı gibi iki büyük devlet ile çağ açıp çağ kapatmışız.

Son olarak bunun devamını getirmek isteyen ve kısmen başarılı olan Atatürk olmuş. Ne yazık ki vefatı sonrası bu anlayış terk edilmiştir. Artık Müslüman Türk milleti kendine ait olan dini ve kültürel milli anlayışa hızlıca geçmelidir.

Allah (c.c.) inşallah bunu tez zamanda nasip eder.

Selam ve dua ile

Necati YÜZÜAK

Etiketler:
2951 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.