logo

PARAYI VEREN, DÜDÜĞÜ ÇALAR

PARAYI VEREN, DÜDÜĞÜ ÇALAR

Çarşıya gitmek için Hoca çıkarken yola,
Çevresine göz atıp, bakınmış sağa-sola.

Derken birkaç afacan, çevirmiş etrafını,
Denemek istemişler, Hoca’nın insafını.

“Görüyoruz ki Hocam, çarşıya gidiyorsun,
Bizler seni severiz, çok iyi biliyorsun.”

“-Bir isteğiniz var mı diye sormazsın niçin?
Deyip giriş yaparlar, sipariş vermek için.

Çaresiz kalan Hoca, bu durumda neylesin?
“Öyleyse kim ne ister, dileğini söylesin”

“Çarşıya gittiğimde istekleri alırım,
Sözlerime böylece ben de sadık kalırım”

Çocuklar sevinir, Hoca’nın sözlerine,
Sevinç pırıltıları üşüşür gözlerine.

İçlerinden birisi Hoca’ya para verir,
Bu davranışı ile erdemini gösterir.

Bir daha bakmaz, asla ne sağa ne soluna.
Çocuklardan kurtulan Hoca, yürür yoluna,

Güneşin aydınlığı, zaman geçtikçe söner,
Akşam yaklaştığında, Hoca köyüne döner.

Çocukların her biri, bitirmiştir işini,
Heyecanla beklerler, Hoca’nın gelişini.

Hepsinin hayalinde, verilen siparişler,
Oysaki biraz sonra, sarpa saracak işler.

Nihayet Hoca ile köyde karşılaşırlar,
Her biri ümit ile Hoca’ya yaklaşırlar.

Kimi Hoca’ya sorar, sipariş misketini,
Kimi ister, Hoca’dan kırmızı kasketini.

İstekler sayılırken, Hoca aldırış etmez,
Bu tavır, çocukların hiç de hoşuna gitmez.

Para veren çocuğu arar, Hoca’nın gözü,
Ondan sonra olacak, ders alınacak sözü.

Hoca düdük çıkarır, kaftanının cebinden,
Uzatırken çocuğa, bahseder sebebinden.

“Arkadaşların seni örnek alsınlar, söyle!
Sipariş mi olurmuş, para vermeden öyle.

“Parayı vermeyenler, avuçlarını yalar,
Parayı veren ise elbet düdüğü çalar”

Sezayi TUĞLA

Etiketler: » » » » » » » » » » » »
2927 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.