logo

Sultan Abdülaziz ve Kağıthane

Sultan Abdülaziz ve Kağıthane

Sultan Abdülaziz ve Kağıthane

Sadabad/Kağıthane Sultanların gözdesi olan bir mesire yeri idi. Nice sultanlar burada saraylar yaptırmış, eğlenceler düzenlemişti. Bunlardan biri de Sultan Abdülaziz’dir.

Sultan Abdülaziz’in Sadabad’la tanışıklığı oldukça erken yaşlarında başlar. 1835’te Şehzade Abdülaziz, burada yapılan bir törenle Kur’an-ı Kerim’e başlamıştır. Ertesi yıl Şehzade ile büyük kardeşi Abdülmecid’in sünnet törenleri burada yapılmıştır.

Padişah olduktan sonra da Kağıthane’ye ilgisini sürdüren Sultan Abdülaziz 2. Mahmud’un, birinci sarayın yerine yaptırdığı (2.Mahmud, ayanlarla ünlü Sened-i İttifak’ı burada imzalar) ve tam anlamıyla bitimi 1816’da gerçekleşen ikinci sarayın yerine üçüncü sarayı yaptırır. Önündeki çağlayandan dolayı bir adı da Çağlayan Sarayı olan üçüncü Sadabad Sarayı, 1862-63’de inşa edilir. Kağıthane Deresi’nin iç kısmının iki yakasına rıhtımlar yaptırılmıştır. En güzel yeri de Kağıthane Köprüsü’nden suni çağlayanların seyredildiği yerdi.

Bahar aylarıyla birlikte Sultan Abdülaziz’in, Kağıthane’ye geldiği, hatta birkaç gün kaldığı görülürmüş. Bu arada Cuma Selamlığı da oradaki camide göz kamaştırıcı bir törenle yapılırmış. Önde bando erleri parlak renkli üniformalarıyla marşlar çalarak yürür, seyre gelen halk da “Çok yaşa padişahım” diye bağırarak Sultanı selamlarmış.

Sultanın Kağıthane’ye hediyelerinden biri de 2. Mahmud’un kızı Atiye Sultan için yaptırdığı saraydır. Atiye Sultan Kasrı günümüze birkaç restorasyon ile ulaşabilmiş yapılardandır ve günümüzde Kağıthane Kaymakamlığı olarak hizmete devam etmektedir.

Abdülaziz, ilçemizde bir de caminin banisidir. Aslında halk arasında Aziziye Camisi denilen Sadabad Camii ilk defa Lale Devrinde yaptırılmış ancak uğradığı tahribatlar nedeniyle zaman içerisinde birçok kez tamir edilmiş, en son Sultan Abdülaziz tarafından tamir ettirildiğinden ismi Aziziye Camii diye meşhur olmuştur.

Sultanın halk tarafından sevilmesi ve popüler olmasının sebeplerinden biri de sportifliği diğer bir deyişle “Pehlivanlığı”dır. Bunun Sadabad’a da yansımaları olmuş; İstanbul’da ilk at yarışları Sultan Abdülaziz döneminde Kağıthane’de, “Kağıthane Yarışları” adı altında düzenlenmiştir. Pist gelişi güzel düzenlenmiş bir güzergâh biçimindedir. İlk atletizm yarışları da Sultan Abdülaziz döneminde düzenlenmiştir.

Eski bir atlet ve jimnastikçi olan Galatasaray Sultanisi beden eğitimi öğretmeni Curel’in 1870 yılında Kağıthane’de düzenlediği koşu, atma ve atlama dallarından oluşan “idman bayramı”, Türkiye’de atletizm yarışmalarının başlangıcı olarak anılmaktadır.

Osmanoğulları’nın talihsiz üyelerinden olan ve bir darbe sonucu tahtından indirilip şehit edilen Sultan Abdülaziz Kağıthane’ye oldukça ilgi gösteren ancak günümüzde ilçemizde çokta anılmayan isimlerden biridir.

Sultan Abdülaziz isminin ilçemizde nasıl yaşatılabileceği ise Kağıthane Kaymakamlığı ve Kağıthane Belediyesi’nin el atması gereken bir konudur.

Abid Yaşaroğlu

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
2190 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.