logo

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-18

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-18

TÜRKİSTAN’ın Kayıp Aydınlanması-18

BİLİM

Orta Asya Türkistan’ında, geometrinin bilinen teknikleri, derlemeleri, uygulamalı cebirin ilk sistemi üzerine çalışma yürütmeleri ve trigonometriye alan açmaları oldukça doğaldı.

Bu yöndeki ilk adım 9.asırda Harezm bölgesindeki birikmiş tecrübe üzerine atıldı. Türkistan’daki bu bölgenin ve başka bölgenin matematikçilerinin 2.ve 3.dereceden cebir denklemlerini çözebilmek için kurallar koymalarına ön ayak olmuştur.

Benzer şekilde geceleri yol alabilen tüccarlar güneş, ay ve yıldızların döngüleri hakkında geniş malumat sahibi idiler. Bu bilgi gök biliminin kapısını aralamıştır. Daha sonra astroloji ilmide artık hayatın içindedir. Zamanla güneş ve ay tutulmalarının zamanı bilinir hale geldi.

Maalesef İslamiyet öncesi Türkistan’a ait tüm belgeler neredeyse yok gibidir. 9.asırdaki gökbilimi ve diğer bilim alanlarında ki bilgi seviyesi için belgeler çok azdır. Afganistan’daki Ay Hanım kentinin merkezindeki iki bin sene önce yerleştirilmiş olan kireç taşının yontulması suretiyle elde edilip incelikle tasarlanmış ve eksiksiz hesaplanmış yarım küredeki güneş hareketlerini gösteren bir güneş saatinde yerel bir bilim adamının rolü ne idi. Yerel dediğim millet Türklerdir. Kentin adından belli değil mi?

M.Ö. 719’da Belh bölgesinden Çin’e Modjo isimli bir şahsın riyasetinde bir heyetin gittiği bilinmektedir.

Modjo, kendisini başta gökbilimi olmak üzere bir çok bilimde üstat olarak tanıtmıştı.

Bu heyet neyin nesiydi?

Sogdlar tarafından kaleme alınan ve Çinceye çevrilen 40 kadar kitabın içeriği neydi? Mug tepesinde bulunan 7.asra ait yıldız ilmi hakkındaki belgelerden ne öğrenile bilinir?

Eğer Atatürk yaşasaydı tüm bunların cevabını bulmak için yüksek bir gayret sarf ederdi. Şimdikiler mi? Yorum dahi yazmam.

Biruni’nin 11.asırda başlarında takvim sistemi üzerinde yaptığı çalışmalarında Harezm takviminden yola çıktığını belirtmek gerekir.

Çünkü Biruni, Babil, Hint ve İbrani takvimlerinden Harezm takviminin üstün olduğunu görmüştü. Çünkü doğru takvim gök bilimi için olmazsa olmaz birinci şarttı.

Tıpta da benzer bir süreç işliyordu. Bütün kadim toplumlarda tıp ile iktidar arasında yakın bir ilişki vardı. Zira hekimler hükümdarın ve ailesinin sıhhati konusunda birinci öncelikleri idi. Hem itibarları hem de zenginlik tıptaki doktorun iktidara yakın olmasıydı. Buhara civarındaki kadim ticaret merkezi Peykent’de bulunan 5.asra ait bir eczanenin ilaç hazırlamak ya da yeni ilaçlar elde etmek için gerekli tüm ekipmanlara sahip olduğu görülmüştür. Başkaca birçok şehirlerde de eczaneler görülmüştür. Bölgenin hekimleri hem batıda ki uygulamalardan hem de Hindistan’daki Vedic tıbbından haberdarlardı. Sincan’da kadim Kuçar bölgesinde toprağa gömülü 27 adet tıp metni bulunmuştur.

Bizim için hazin olan tüm bu bilgi ve belgeleri yabancı kaynaklardan ediniyoruz. Niçin böylesi bir çalışmayı bizler yapmıyoruz.

Niçin? Niçin? Niçin?

Zamanla derdim bir iken bin oldu.

Türk milletinin yüksek medeniyet inşası yok sayılıp hep karartılmış.

Not: Yazısı dizisi devam edecek inşallah.

Necati YÜZÜAK

Etiketler:
1076 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.