logo

Bir Gassal, Biraz Kefen ve Bir Mezarcı

Mine GÜLŞEN

Mine GÜLŞEN
mine_2763@hotmail.com
Bir Gassal, Biraz Kefen ve Bir Mezarcı

Bir kâğıda, boş bir karton parçasına bir şeyler yazıp çizip, karaladığımı sanıyorlar. Oysa bilmiyorlar ki, ben içimden dökülenlerin ancak bir kısmını kaleme alıyorum, içim dışım parça parça dağılarak…

Kim toplayacak sonra beni?
Bir gassal, biraz kefen ve bir mezarcı!

Öyle!

Şans diye bir şeyden bahsediyor o tuzu kuru,
Ekmeği bütün, 
Gırtlağı görünene kadar kahkaha atarak, 
Sırf konuşmuş olmak için konuşan o çokbilmişler.

Ben kader diyorum kader.
Bir kere yazılan bir daha kolay kolay değişmez.
Biliyorum.

Kader gayrete âşıktır derler ya hep,
Ya gayretimiz az,
Ya göreceli bir kabul ya da sancılı bir bekleyiş içindeyiz.

Mutlu musun? Diyorlar. 
Durup acı acı yüzlerine bakıyorum.
Kim mutmain oldu, kim hakkı ile bahtiyar ki diyorum.
Anlamıyorlar!
Anlarsınız siz de deyip, onları da zamana bırakıyorum diğer her şey gibi.

Zamanla kim, neyi anlamadı,
Zaman bizden neleri, kimleri almadı, 
Kime neyi öğretmedi ki?!

İnsan diyorum.
Anlaşılmadığı yerde yerini yadırgıyor.
Tıpkı yerine alışamayan çiçekler gibi,
Yerine uymayan eşyalar,
Kanı durmayan, kangrene dönmüş yaralar gibi.

Sanki herkes Ashab-ı Kehf uykusunda. 
Öyle gafil ki, 
Kör, sağır, dilsiz, hissiz.
Basiretler ağır yaralı.

Sanki kıtmir misali, kapıda durup herkesin uyanmasını bekliyoruz bizde.

Yazık!
Bekleme ey gönlüm, uyanmazlar.
Bekletme ey dünya;
Dün bugünden, bugün yarından iyidir.
İnan gelecek olan gün, bugünden daha iyi değildir.

Kapı eşikleri bile insanları yanına alıp,
Kalbine alamayanlarla dolu.
Ama o nasipsizlerde hiç bir gönülde kendine yer bulamadı, bulamaz da!

Ellerini neye, kime atsalar kocaman bir yalan onların oldu.

Ne huzur, ne sevda, ne bir vefa.
İnsana dair ne varsa her şey çalı çırpı oldu, 
Dolandı hepsinin eline ayağına. 
Ne yaptı, ne etti ise bir türlü taç olamadı başa.
Bundandır hüznümüz, yorgunluğumuz, bıkkınlığımız cancağızım.

Samimiyetimizi kuruttular, 
Masum yüzlere, içli, derin gönüllere hasret bıraktılar.
Artık kimseye, hatta hiç bir şeye tutunamıyoruz.

Öyle üzgünüm ki.

Sır ettim kalbimi, 
Sırrım sınırım oldu.
Ruhum; kendini bilmezlerin enkazı altında kaldı.
Tutup atmaya çalışıyorum,
Ortalık aydınlanmadan bir kamyon enkaz daha getirip döküyorlar üzerime.

Neyleyim!

Hep derim ya;
Zamanla her şey olgunlaşır, acılar geçmese de hafifler.
Yok, bakma öyle dediğime.
Boş bir teselli aslında benimkisi.
Zaman aslında ilaç değildi.
Ve “zaman” her şeye iyi gelmezdi aslında.
Gelmiyor da zaten.
Sadece kendimi kandırıyorum.

Her çiçek kendi mevsiminde açar zannediyorlar,
Mevsiminde açmayı unutup, 
Zamansız solan çiçekler var gönlümde.
Gülleri kurumuş ölü bir bahçe artık gönlüm,
Gönlüm de çiçekleri ile beraber kurudu.

Saçlarım.
Onun da her telinden ayrı ayrı özür diliyorum.
Kimlere, nelere feda etmedim ki.
Üzgünüm bugün yine.
Saçlarımda öyle.

İçimde tanıdık bir boşluk hissi, derin bir keder var. 
Nasıl telâfi ederim bilmiyorum.
Bir özlem var, neye olduğunu bilmiyorum.
Şehri suçluyorum. Gitmem gerekir,
Gidersem her şey değişir, düzelir gibi geliyor.
Ama nereye gidilir, nasıl gidilir bilmiyorum.
Hem, gidilir mi ki? Bilmiyorum!

Ne bileyim işte, öyle ters giden bir şeyler var, 
Yoluna koymam, toparlamam lazım diyorum, 
Ama nasıl yapılır, bilmiyorum.”

Çiçekler diyorum, güzel diye koparıyorlar, 
Solunca da çöpe atıyorlar. 

İnsanı da öyle yapıyorlar, biliyor musun?

Fezayı yutmuş, gibiyim.
Ya da feza beni yutmuş.
İçimdeki yalnızlık, 
İnsanda ki vefasızlık duygusunu başka şekilde anlatamam.

Mine GÜLŞEN

Etiketler: » » » » » » » » » » »
565 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Şehidin Makberi Göklerdir

    26 Mart 2024 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Kağıthane, Köşe Yazıları, Siyaset, Tüm Manşetler

    Tevrat Hz. Musa'ya, İncil ise Hz İsa’ya indirilmiş ilahi kitaplardır fakat yıllar içerisinde Musa'nın ve İsa'nın dinleri bozulmuş, kitapları deformasyona uğratılmıştır. Yani iki kitapta insan eliyle değiştirilmiştir. Şu an piyasada yüzlerce farklı çeşit İncil ve Tevrat var ve her birinin içeriği diğerinden farklıdır. Hiç bir ilahi kitapta, insanı da geçtim, hiç bir canlının, hele de bir masumun öldürülmesi emredilmez, tavsiye edilmez. Kur'anı Kerim bunun için var ve kıyamete kadar İslâm dini ve Kur'an-ı Kerim teminat altındadır ve nihai ...
  • Haksız Hukukun Kanlı Elleri

    13 Aralık 2023 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Zulüm ile kendi "haksız hukukunu" sağlamaya çalışan İsrail, hem kendi halkına, hem Dünya'ya ne kadar rezil, ne kadar acımasız hatta nasıl gaddar ve kalleş olduğunu her fırsatta gösterdi utanmadan. Sanmasınlar ki zalimlik ile âbâd olurlar! Neyi kurtarmaya çalışıyorlarsa bilsinler ki ilk önce ondan olurlar. Ve elbet mazlumun sahibi Allahtır. Bir gün kimin kimde ne hakkı varsa Allah (c.c.) herkesin hakkını iade edecektir. Gerek bu dünyada gerek ahirette. Hainlik ve gaddarlık ile zafer kazanılmaz bunu er geç anlayacaklar ya ahirette y...
  • Bir Yerlerde Birilerine Hep Yazık Oluyor

    08 Ekim 2023 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İnsanın her şeyi, layıkıyla hak ettiğini yaşadığı bir hayat yok.Bir yerlerde birilerine hep yazık oluyor.Bir yerlerde hep birilerinin hakkı çiğneniyor.Bir yerlerde hep birileri istemediği şeylere mecburen katlanıyor.Yaşamak güzel ama birileri bunu hep zorlaştırıyor, kendilerine de bize de! Olan olur üzülürsünüz, içiniz burkulur ama anlamazlar hislerinizi, anlamazlar gerçekleri.Boşuna anlatmakla heba etmeyin kendinizi. Aynı yere aynı pencereden bakmak, aynı şekilde görmek demek değildir. Gözle görülen aynıdır da gönüllerin gördüğü bamba...
  • Kabahat altın taç olsa, kimse alıp takmaz başına

    10 Temmuz 2023 Din ve Yaşam, Eğitim, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Sivil Toplum, Tüm Manşetler

    İçimde kocaman bir ağlamak var,Kimse gerçekleri görmüyor, duymuyor.Çok görüntü var!Dışı iyi gibi görünüyor ama içi öyle değil.Çok kelâm ediliyor, bakınca bir sürü laf sözAma kulak verince bakıyorsun ki,Ne sözü söz ne gözü göz. Çok suret var,Lakin her gördüğün yüzü insan mı sanıyorsun?Sureti öyledir ama sireti başkadır.Sen, o öyledir zannedersin,Bu böyledir, yerli yerincedir dersinAma bir bakarsın ne görünen göründüğü gibidir,Ne de beklediğin öyledir. Bilirsin;İyilikten iyisi, kötülükten kötüsü yokAma bakarsın;İnsan gibi insan olmaları iç...