logo

TURAN BİRLİĞİ-2

TURAN BİRLİĞİ-2

TURAN BİRLİĞİ-2


İsmail GASPIRALI’nın yönteminde; okuma ve yazma öğretiminde o güne kadar uygulanan anlayıştan çok farklı bir yaklaşım vardır. 3 ila 5 harf tanıdıktan sonra bunlardan kelime oluşturulması ve bunlar tamamen öğrenilmeden yeni harflere geçilmemesi esas alınır. Bu sayede Avrupa’da o güne kadar kullanılan ses-harf usulü ilk defa öğretim hayatımıza girmiş olur. Bu okullarda her altı ayda bir sınav yapılır ve başarılı olanlar bir üst sınıfa geçirilir.

Rusya’daki Müslümanlar, birbirinden habersiz, geri kalmış, kimliğini bilmeyen, dünyadan ve bilimden nasibini almamış kültürsüz bir halktı. Bunlar bir millet olduklarını hatırlatan hatta dünya insanlığının ilk aydınlanma çağını başlatanların Orta Asya Türkistan’ındaki atalarının olduğunu anlatan da GASPIRALI’dır. 10 yıl okuyup doğru dürüst bir mektup yazamayan bir halktan, bir yılda yazabilecekelerini öğreten de odur. Gaspıralı, “DİLSİZ HALK DÜNYA DA VAR OLAMAZ” deyip, halka kendi dilinin kutsal olduğunu hatırlatmıştır.

Zengin bir ailenin mensubu olan Gaspıralı ile Moskova’daki diğer 5 Türk zengin aile bu yolu başlamışlardır. Zamanla Cedit Mekteplerinin sayısı 5 bine ulaşmıştır. Artık sadece Rusya’da değil, Türkistan’ın her yerinde hatta Doğu Türkistan’da bile bu okullar açılmıştır. Bu uğurda servetlerini harcamada hiç tereddüt etmemişlerdir.

Bugünün Türkiye’sinde, böylesi bir ideale karşılık para harcayacak kaç kişi vardır?

Yıllardır dedim, yine diyeceğim; Türkiye’deki 5 bin zengin ailede Türk sayısı el parmağını geçmez. Onun içindir ki yıllardır ülkenin tüm kaynakları çalınmaya devam ediyor. Hem çalıyorlar hem de yurt dışına kaçırıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi milletle alay edercesine birbirleri ile kayıkçı kavgası yaparak sanki farklılarmış imajı veriyorlar. Yukarıda anlattım. Gerçek Türk insanı neler yapmış. Hem de Rus coğrafyasında. Cümlesinin mekânı cennet olsun inşallah.

Gaspıralı, 11 Eylül 1914’de Bahçesaray’da vefat etmiştir. Bu sayede bugün Türkistan’da ve Rusya’da hatta Doğu Türkistan’da Türklük var ise önce Allah (c.c.) ve sonra Gaspıralı ve arkadaşları sayesindedir.

Gaspıralı’nın başlattığı dilde birlik Atatürk tarafından çok iyi analiz edilip görülmüştür. Harf devrimini yapma sebebi o zamanki dönemde Rusya’nın alfabesinin Latin Alfabesi olması dikkate alınmıştır. Atatürk, dâhiyane bir hamle ile Latin alfabesine hızlıca geçer. Büyük hayali Turan coğrafyası ile dil birliğini sağlamaktır. Bunu gören Sovyet Komünist rejimi acil olarak Kril alfabesine geçer. Türkiye’de hiç bir konu tüm gerçekliği ile hiç anlatılmaz. Onun için Atatürk’e karşı çok büyük bir düşmanlık beslenir. Beslemeler her daim saldırır. Tıpkı ….. gibi. Maksatlıdır bu ekip. Eğer Atatürk bunu başarsa idi. Bugünkü dünya tarihi başka yazılacaktı.

Bir gün Turan Birliği sağlanacaksa önce ortak dil oluşturulmalıdır. İlk adımı Kazakistan Türk devletinin Başkanı Nursultan Nazarbeyev öncü bir rol üstlenerek, ülkesinin yazı alfabesinin Latinceye geçişini sağlamıştır. Allah (c.c.) kendisinden razı olsun. Sağlıklı uzun ömürler dilerim kendilerine. İnşallah tez zamanda diğer Türk devletleri de bu kararı alırlar. Latin alfabesine geçerler. Gaspıralı’nın büyük hayali olan “DİL” de birlik sağlanır. Sonrası daha kolay olur. Ardından fikirde birlik okunur sonrada da işte birlik olunur.

Bu büyük TURAN ideali için olmazsa olmazdır.

İnşallah bir gün bunu başarırız.

Necati YÜZÜAK

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
2294 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.