logo

Mevlana’yı sevmek O’nu anlamaktan geçiyor

Mevlana’yı sevmek O’nu anlamaktan geçiyor

Mevlana’yı sevmek O’nu anlamaktan geçiyor

Şeb-i Arus İstanbul 2014 Recep Tayyip Erdoğan

Hz.Mevlana İstanbul’da Şeb-i Arus’la Anıldı

Tüm dünyayı sözleri ve eserleriyle etkilemiş, gönüllerin ve aşkın sultanı Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vuslat gecesi her yıl Aralık ayında sema ayini ve dualar eşliğinde kutlanıyor. Şeb-i Arus, Mevlana Hazretleri’nin Allah’a (c.c.) kavuştuğu büyük gün olarak anılıyor.“Ben öldükten sonra mezarımı yerlerde aramayın. Ben ariflerin gönlündeyim” diyen Mevlana, Konya’dan çıkarak farklı din ve ulustan kişilerin gözünde hoş görünün temsilcisi oldu. 

Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım”, ilahi aşk yolculuğunu ise “Gel ne olursan ol yine gel” sözleriyle özetleyen tasavvuf felsefesinin büyük âlimi Mevlana Celaleddin-i Rumi, “düğün gecesi” olarak adlandırdığı ölümünün 741’inci yılında İstanbul’da anıldı. 

İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu Mevlanyı Anma Programı

Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vuslat gecesi, Şeb-i Arus, 13 Aralık Cumartesi Günü Saat:20.00’da İstanbul, Ataköy, Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleşti. 
Mevlâna Celaleddin-i Rumî’nin 741’inci ölüm yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen “Şeb-i Arus İstanbul 2014” töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla yapıldı.

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla, Tokad-i Hayrettin Sürmeli Muhiddin Ahmed Bolevi Tasavvuf Yolu Derneği himayesinde, AdStation tarafından organize edilen ve Konya dışındaki tek Şeb-i Arus töreni olma özelliği taşıyan “Şeb-i Arus İstanbul 2014” programı, Sinan Erdem Spor Salonu’nda yaklaşık 15 bin kişinin katılımıyla yapıldı.

Şeb-i Arus İstanbul 2014

İstanbul’da üçüncü kez düzenlenen anma gecesinin sunuculuğunu Ertem Şener ile Necip Karakaya yaptı. Taşkın Sabah’ın orkestrası eşliğinde, Yavuz Bingöl, Mustafa Ceceli, Alişan, Yusuf Güney ve Sami Özer, semazen gösterilerine ilahilerle eşlik etti.

Yavuz Bingöl, etkinlik için bestelediği Mevlâna’nın Şems’in ardından yazdığı “Etme” şiirini ilk defa gecede seslendirdi. Bingöl’e, sunucu Karakaya da eşlik etti. Son olarak da Ceceli, Alişan, Güney ve Özer, Itri’nin Segâh Tekbir ve Salat-ı Ümmiye bestesini birlikte seslendirdi.

Tören, yurt dışından gelen önemli isimlerin sahnelerini kuran ekipler tarafından hazırlandı. Törende, 7 tır ekipman, 500 kişilik ekip, 500 metre truss, 350 ışık robotu, alan içi görüntü yansıtma sistemi, 105 metre led teknik ekipman kullanıldı. Salonun zemini, semazenlerin rahat dönebilmesi için özel olarak yeniden döşendi. Ayrıca, geceye özel ses ve ışık sistemi kuruldu.

Görme ve İşitme Engelliler Derneği ile yapılan işbirliği kapsamında 200 engelli, kendilerine ayrılan yerde geceyi takip etti. Görme engellilere kulaklıklarla etkinlik anlatılırken, işitme engelliler de çevirmen eşliğinde programı takip etti.

Hz.Mevlana İstanbul'da Şeb-i Arus’la Anıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yedi asır önce Anadolu topraklarına gelerek gönülleri buluşturan, kalpleri sevgi ve şefkat hamuruyla yoğuran, ilim ve öğütleriyle birliği, beraberliği ve kardeşliği yeşerten Mevlana’yı minnetle yâd ettiğini ifade ederek, “Mevlâna’nın hikmetli sözleri ve irfanla yoğrulmuş öğütleri; fitne, fesat ve hasedi silip atmış, büyük bir kardeşlik iklimini kurmuştur” dedi.

 Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vuslat gecesi

Törenin sonunda Mevlevi ayini yapıldı.

Törene, Karadağ Meclis Başkanı Ranko Krivokapiç, Karadağ Başbakan Yardımcısı Rafet Hüsoviç, Makedonya, Kosova, Bulgaristan ve Yunanistan’dan milletvekilleri, belediye başkanları, din adamları, İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti İl Başkanı Aziz Babuşcu ile İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok da katıldı.

Şeb-i Arus Hakkında:

1273 yılında Konya’da bir çağrı. Zaman ikindi, günlerden 17 Aralık’tır. Hasta yatağındaki bir kutlu zatın, takatsiz bedenine rağmen Hz. Azrail’e seslenmesidir bu ağrı. “Piştera piştera can-ı men, Peyk-i der-i Hazret-i sultan men” der.  “Beri gel, biraz daha beri gel. Ey benim canımı hakiki sevgiliye götürecek olan sevgili, daha beri gel.”  Ve bir güvercin uçar gökyüzüne bembeyaz kanatlarıyla, sevgiliye, en sevgiliye kavuşmak heyecanıyla.

Bedeni bir zindan, gönül kuşunu hapseden bir kafes olarak gören, Hz. Azrail’i bu dünyadan O’nun hakiki sevgiliye götürmek için bir elçi olarak kabul eden Hz. Mevlana, ölümü bir vuslat, Sevgiliye kavuşmak olarak kabul etmiş, bugünü ise “düğün” olarak nitelendirmiştir.

Bizlere düşen ise, bunu bir anma olarak görmekten çok, O’nu anlamaya çalışmak başlı başına. Sevmenin yolunda olduğunu anlamak. Mevlana’yı sevmek ise O’nu anlamaktan geçiyor. Anmanın bir vesile, anlamanın bir gaye olması gerekiyor. Şeb-i Arus, O’nu anlamaya çalışmak. Bunun yolu, eserlerine ve sözlerine bakmaktan geçer. Bunun için aşk lazımdır. Bu gece de Hz. Pîr’in aşk gecesidir. Şeb-i Arus etkinlikleri de hem Hz. Mevlana’yı hem de yolun ta kendisini anlamak için bir vesiledir.

Vefatının yani Vuslatının 741. yıl dönümünde Hz. Mevlana’yı bir kez daha rahmetle, minnetle, şükranla yâd ediyoruz. Rabb’im birliğimizi, beraberliğimizi, muhabbetimizi daim etsin.

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
3050 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.