logo

BU KEDİYSE, ET NEREDE?

BU KEDİYSE, ET NEREDE?

Çarşı-pazar dolaşan Hoca biraz yorulur,
Bir kasabın önünde tabureye kurulur.

Dinleniverir biraz ve izler insanları,
Alışveriş yapmışlar, ne çekmişse canları.

Vitrindeki etlerde Hocanın aklı kalır,
Son kuruşu vererek iki okka et alır.

Aile reisi ya, gururlanarak gelir,
Hanımına sıkıca bir de talimat verir.

Marifetini göster, güzel kebaplar pişir,
Akşama gelene dek, sanırım ki yetişir.

Hoca gittikten sonra kadın kurnazlık yapar,
Verilen talimatlar, doğru çizgiden sapar.

Pencereyi açarak komşulara bağırır,
Her bir yakın dostunu ziyafete çağırır.

İki okkalık etten nasiplenir gelenler,
Ziyafetin sonucu, eğlenenler gülenler.

Akşam olur, sevinçle Hoca evine gelir,
Kebap hayalleriyle iştahı da yükselir.

Yer sofrası önüne bağdaş kurup oturur,
Dizlerine eliyle şöyle bir şaplak vurur.

Mutfağın kapısında hanımı boy gösterir,
Hocaya boynu bükük üzgünce selam verir.

Bir sahan yavan çorba konur sofra üstüne,
Hoca hayret içinde “ey hanım bu çorba ne?

Şaka yapacak isen başka zaman göster de,
Kasaptan getirdiğim iki okka et nerde?

Bu soruya verecek makul bir cevap gerek,
Bir köşede uyuyan kediyi göstererek;

“Şu hınzır tekir yok mu? Tüm etleri o yemiş,
Bütün kabahat onun, suçum yok benim” demiş.

Hoca kediyi tutup el kantarında tartmış,
Tam iki okka gelmiş, ne eksilmiş ne artmış.

Yalancı karısına dönmüş Hoca öfkeyle,
Allah aşkına hanım bari doğruyu söyle.

Şayet bu kedi ise, bizim etler nerede?
Yalan mı pişirdin sen bu koca tencerede?”

Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Hiçbir zaman yalanlar sonsuza kadar gizli kalmaz. Atalarımız ne demiş; “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.”

Sezayi Tuğla

Etiketler: » » » » » » » »
1966 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.