logo

Çarpık Yapılaşma

Çarpık Yapılaşma

Çarpık Yapılaşma

Çarpık Yapılaşma

Çok değerli okuyucu kardeşlerim, içinde bulunduğumuz günler puslu günler. Hiç kimse eteklerindeki taşları dökmüyor. Eteklerinde büyük büyük kaya parçaları varmış, mancınıklı dünyalarında fırlattıkça fırlatıyorlar kayaları etrafa.

Dağılan parçalar herkese çarpıyor, yaralıyor, bazılarının aklını öldürüyor.

İslam tarihi bu tip süreçleri daha öncede yaşadı. Biz okuduk; bazılarına katıldık, bazılarını eleştirdik. Şimdi okumuyoruz direkt yaşıyoruz ve müdahil oluyoruz. İster istemez etkileniyoruz. Tasavvuf, tarikat, cemaat, vakıf, kurum kim varsa birbirine çakıyor. “Çakıyor” diyorum ve bunu bilinçli olarak söylüyorum; amaç bilgilendirme değil. En ses getiren ne varsa orayı kullanıp yayma. Hem de öyle böyle değil. Televizyonlar, sosyal medya, özel röportajlar… İmha etme amaçlı.

Zavallı, asi, münafık, sapık, çakal, sistemin adamı, para avcısı, müşrik aklıma gelen ilk yakıştırmalar.

Koca koca adamlar aslında ben haklıyım sen hiçbir şey bilmiyorsun, seni takip edenler boşuna takip ediyorlar gazlamasında.

Yukarıdaki bilenmeler aşağıya çok da keskin yansıyor. Bir bakıyorsunuz biri: “Bana hadis deme kardeşim!” diyor. Diğeri: “Aslında sen Kuran’ı anlayamazsın, Kuran’ı anlamak için Allah’ın sana verdiği akıl yeterli değil, sakın okuma anlaman için bizim tedrisatımızdan geçmelisin” diyor. Bu nasıl bir ilim düşmanlığıdır. Kuran’a sarılana, Kuran’ı yalnız okuma; hadis okumaya çalışana, boşuna vakit kaybetme. Sanki herkes Kütüb-i Sitte’yi yutmuş havasında. Mezhebi boş ver, fıkıh zaten sana lazım değil, tefsir oku fakat bizim önerdiklerimizi oku, diğerlerini okumayı bırak. Onların sokağına doğru yürümeyi bile aklından geçirme.

“Toplumu siyaset geriyor” diyorlar ya artık onun modası geçti beyler. Şimdi birbirinden selamı esirgeyen, güzel sözü ıskalayan, aynı toplulukta poz vermekten kaçan, tokalaşamayan hocalarımız var.

Şaka mısınız siz ya?

Bizimle dalga mı geçiyorsunuz?

Düşün milletin yakasından artık!

Dedikodu yapıyorsunuz, milletin gözünün içine baka baka. Herkes bana gelsin, en büyük pasta ben olayım diyerek size mi çağırıyorsunuz; Hakk’a mı belli değil.

İmanlı saf müminleri etkileyip kendinize bağlıyorsunuz. Adam aklını kullanmayı bırakıp siz ne diyorsanız doğru; diğerleri yanlış diyerek nefes almaya başlıyor. Bu kadar yükü nasıl yükleniyorsunuz? Hurafe ile gerçek arasında gelgitler yaşayan bir topluluk ürettiniz.

İslam’ı anlaşılmaz, zor, sosyal hayatla bağı zayıf bir din haline getirmeye gayret eden bu çarpık yapılaşmaya elveda demenin zamanı geldi de geçiyor.

Sayınızın çokluğu, haklı olduğunuzu göstermez. Az olmak, çoğu zaman; çok olmaktan, çok daha sağlam bir yapının doğumunu haber verir. 

Allah sayınızı azaltsın.

Serdar Çil

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1630 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.