logo

GÜLİSTAN-3

Fatih Alim Daşpınar

Fatih Alim Daşpınar
fatihseyyahoglu@hotmail.com
GÜLİSTAN-3

Salim dayatmalara hiç gelemiyordu. Tamam, hassasiyet, takva, fedakârlık güzel şeylerdi ama evleneceği insana yüz göstermemekte neyin nesiydi. Allah’ın helal kıldığını haram saymak değil miydi bu?

Odanın kasveti iyice Salim’i sarmalamaya başlamış sehpanın üzerinde Gülistan odaya girdikten sonra bir yudum bile içmediği çayı içindeki anlamsız kavga yüzünden bir yudumda içmişti.

Gülistan sadece gözlerini gören Salim’i habire süzüp duruyor, Salim’in onun yüzünü görmesine müsaade bile etmiyordu. Büyük bir gizem yüklüyor, radikal İslami görüşlerinin Allah ile kul arasına ulvilik katarak prensipli bir mümin havasında aslında hayatın içinde olmayan bir hava estiriyordu.

Salim söyleyeceğini söylemiş kendini tanıtmış Gülistan’ın tepkisine göre hareket etmeye karar vermişti. Ama bir yandan yüzünü göstermeyen Gülistan’ın acaba yüzü nasıl diye merakından da içi içini yiyordu.

Bazen lan oğlum kalk git, tamam ben vazgeçtim evlenmiyorum de diyesi geliyordu. Sonra Said’e ne diyecekti. Gerekçesi ne olacaktı. Bir mücahid, bir mücahide kızın onurunu gözetmek zorundaydı.

Birden içinde sorular çoğalmaya başladı. Ne yapmalıydı?

Gülistan gayet rahat bir tavır içinde kendi gizemini korumaya özen gösterse de Salim’in rahatlamasını sağlayacak bir eyleme yönelmiyordu.

Salim kendini toparlayarak sessizliği bozmak ve sonuca yönelik bir hamle yapmak istedi.

Gülistan hanım, bana yüzünüzü göstermeyecek misiniz?

Gülistan gülümseyerek, Salimin onu tanıma beğenme ilgi duyma hissiyatından ziyadesiyle memnun kalıyordu aslında. Ama kendince her şeyin bir zamanı vardı. Gülümseyerek yarın dedi.

Salim bey yüzümü size yarın gösterebilirim. Eğer siz de olumlu düşünürseniz yarın yüzükleri takar süreci başlatırız. Çünkü ben sizinle ilgili olumlu düşünüyorum demişti.

Salim ne diyeceğini şaşırmış gizemli kızın prensiplerine harfiyen uyma kararı almıştı içinden.

Kız haklıydı canım, bak işte takvalı kız böyle olur, yüzünü onu beğenmeyen değil onun beğenmediği insandan yani haramdan nasılda koruyor.

Salim daha önce de Bursa’dan bir arkadaşın tavsiye ettiği bir kızla on dakikalık bir evlilik görüşmesi gerçekleştirmiş eski bursa milletvekilinin bir kızı yine aynı şekilde kapanınca babası tarafından reddedildiği için çareyi evlenmekte aramış ve bir vesile aynı eksenden Salim’e tavsiye edilmişti. İstanbul Sanayi Mahallesi gözde kafede yapılan görüşmede o kız da yüzünü açmamış cebindeki ehliyeti çıkartarak buna bak diye Salim’e uzatmıştı.

Salim bu sahneye çok kızmış. Tamam, kardeş görüşecek bir şey yok diyerek aslında kızın onurunu da biraz kırmış, bunu da birkaç kez anlatmıştı sağda solda.

Aslında çok büyük konuşmuştu Salim. Yahu bu peçeli tiplerde bi başka arıza bir daha bunlardan kimseyle görüşmek istemiyorum demiş kozmik âleme bir gönderide bulunmuştu.

Buna karşılık Allah, “sen misin büyük konuşan” buyur sana daha büyük bir imtihan diyerek adeta Salim’i kendi büyük laflarıyla karşı karşıya bırakmıştı.

Yarın ne olacaktı.

Gülistan olumluydu.

Epey bi terlemeden sonra Gülistan’ın onu beğenmesinden memnuniyet duyarak biraz rahatlamıştı. Peki ya yarın vazgeçerse? Yine peçesini açmazsa?

Evdeki görüşme artık sona ermişti.

Gülistan, Salim Bey artık evlilik görüşmemizin ikinci merhalesine geçmeye hak kazandınız, yarın görüşebilir bu işi her anlamda nihayetlendirebiliriz dedi.

Ne diyeceğini şaşırmıştı Salim.

Tamam, Gülistan Hanım yarın nasipse görüşelim diyerek birlikte odadan çıkma kararı almışlar kapıyı tıklatmışlardı.

Salih önce Gülistan’ı dışarı aldı. Gülistan yolcu edildikten sonra Salih tekrar Salim’in yanına geldi. Kardeş yüzün kızarmış terlemişsin. Ee bu işler böyledir, adamı terletir diyerek hafiften müstehzi tavırlarla espri yapıyordu.

Valla abi ne yalan söylim doğrusu terledim. Peçeyi de açtıramadık.

Nasıl yani sen peçeyi açtırmak mı istedin?

Evet.

Yahu sen nasıl mücahidsin. Evlenmeden bir kızın peçesi açılır mı?

Ya abi yapmayın!

Devamı gelecek…

Fatih Alim DAŞPINAR

Etiketler: » » » »
289 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Şehidin Makberi Göklerdir

    26 Mart 2024 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Kağıthane, Köşe Yazıları, Siyaset, Tüm Manşetler

    Tevrat Hz. Musa'ya, İncil ise Hz İsa’ya indirilmiş ilahi kitaplardır fakat yıllar içerisinde Musa'nın ve İsa'nın dinleri bozulmuş, kitapları deformasyona uğratılmıştır. Yani iki kitapta insan eliyle değiştirilmiştir. Şu an piyasada yüzlerce farklı çeşit İncil ve Tevrat var ve her birinin içeriği diğerinden farklıdır. Hiç bir ilahi kitapta, insanı da geçtim, hiç bir canlının, hele de bir masumun öldürülmesi emredilmez, tavsiye edilmez. Kur'anı Kerim bunun için var ve kıyamete kadar İslâm dini ve Kur'an-ı Kerim teminat altındadır ve nihai ...
  • Haksız Hukukun Kanlı Elleri

    13 Aralık 2023 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler

    Zulüm ile kendi "haksız hukukunu" sağlamaya çalışan İsrail, hem kendi halkına, hem Dünya'ya ne kadar rezil, ne kadar acımasız hatta nasıl gaddar ve kalleş olduğunu her fırsatta gösterdi utanmadan. Sanmasınlar ki zalimlik ile âbâd olurlar! Neyi kurtarmaya çalışıyorlarsa bilsinler ki ilk önce ondan olurlar. Ve elbet mazlumun sahibi Allahtır. Bir gün kimin kimde ne hakkı varsa Allah (c.c.) herkesin hakkını iade edecektir. Gerek bu dünyada gerek ahirette. Hainlik ve gaddarlık ile zafer kazanılmaz bunu er geç anlayacaklar ya ahirette y...
  • Bir Yerlerde Birilerine Hep Yazık Oluyor

    08 Ekim 2023 Din ve Yaşam, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İnsanın her şeyi, layıkıyla hak ettiğini yaşadığı bir hayat yok.Bir yerlerde birilerine hep yazık oluyor.Bir yerlerde hep birilerinin hakkı çiğneniyor.Bir yerlerde hep birileri istemediği şeylere mecburen katlanıyor.Yaşamak güzel ama birileri bunu hep zorlaştırıyor, kendilerine de bize de! Olan olur üzülürsünüz, içiniz burkulur ama anlamazlar hislerinizi, anlamazlar gerçekleri.Boşuna anlatmakla heba etmeyin kendinizi. Aynı yere aynı pencereden bakmak, aynı şekilde görmek demek değildir. Gözle görülen aynıdır da gönüllerin gördüğü bamba...
  • Kabahat altın taç olsa, kimse alıp takmaz başına

    10 Temmuz 2023 Din ve Yaşam, Eğitim, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Sivil Toplum, Tüm Manşetler

    İçimde kocaman bir ağlamak var,Kimse gerçekleri görmüyor, duymuyor.Çok görüntü var!Dışı iyi gibi görünüyor ama içi öyle değil.Çok kelâm ediliyor, bakınca bir sürü laf sözAma kulak verince bakıyorsun ki,Ne sözü söz ne gözü göz. Çok suret var,Lakin her gördüğün yüzü insan mı sanıyorsun?Sureti öyledir ama sireti başkadır.Sen, o öyledir zannedersin,Bu böyledir, yerli yerincedir dersinAma bir bakarsın ne görünen göründüğü gibidir,Ne de beklediğin öyledir. Bilirsin;İyilikten iyisi, kötülükten kötüsü yokAma bakarsın;İnsan gibi insan olmaları iç...