logo

Hiçbirimiz Hepimiz Kadar Güçlü Değiliz

Hiçbirimiz Hepimiz Kadar Güçlü Değiliz

Hiç Birimiz Hepimiz Kadar Güçlü Değiliz…

hüseyin akgül

Hasbahçe gazetesi olarak okuyucularımızla buluştuğumuz bu ilk sayımızda konuğumuz, yakın geçmişte kendisini Kağıthane’de Ak Parti Gençlik Kolları Başkanlığı görevinden tanıdığımız ve son günlerde yaptığı sıradışı çalışmalarla adından sıkça söz ettiren Marmara İlim Fikir ve Kültür Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akgül.

Hüseyin Bey sizi yakından tanıyabilir miyiz?

1980 İstanbul Kağıthane doğumluyum. Aslen Gümüşhane’liyim. İlkokulu müteakiben orta ve lise öğrenimimi Kağıthane İ.H.L. de tamamladım. Ardından Kocaeli Üniversitesinde önlisans programını bitirdim. Eğitimime Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler 3. sınıf öğrencisi olarak devam ediyorum. Doğup büyüdüğüm Şirintepe mahallesinde oturuyorum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

Hüseyin Bey STK’lara ilişkin bir ilginiz, özgeçmişinizde bu hususta belirtmek istediğiniz özel  birşeyler  var mı?

Esasen çocukluğumdan beri STK’ların içinde büyüdüm desem yanlış olmaz. Lise sıralarında Milli Gençlik Vakfı, üniversite yıllarında Anadolu Gençlik Derneği gibi kurumların okul temsilciliği görevlerinde bulundum. Üniversiteyi müteakiben Ak Partinin kurulmasıyla beraber Kağıthane İlçe Gençlik Kollarında kurucu yönetimde çeşitli birim başkanlıklarını müteakiben, 2009-2011 yılları arasında Ak Parti Kağıthane İlçe Gençlik Kolları Başkanlığı görevinde bulundum. Son olarak da MAKDER yönetim kurulu başkanlığını yürütmekteyim.

Bize biraz MAKDER’den bahseder misiniz. Böyle bir oluşum fikri sizde nasıl gelişti?

makder

MAKDER’in kuruluşu esasen geniş bir arkadaş kitlesinin yoğun istişareleri neticesinde oluştu. Arkadaşlarla bir araya geldiğimizde aramızdaki bağları daha da güçlendirerek gelecek nesillere neler aktarabiliriz konusuna değindik. Ortak derdimiz daima aynı oldu; Bugüne değin çeşitli vesilelerle aynı atmosferde bulunduğumuz, aynı havayı soluduğumuz, aynı coşku ve heyecanı paylaştığımız, aynı şeylere dertlendiğimiz, sevindiğimiz arkadaşlar olarak hayatın çeşitli sebeplerle bizleri farklı mecralara sürüklediğini fark ettik. Sahip olduğumuz maddi ve manevi dinamiklerin daha da güçlenmesi, yaşadığımız çağın buhranlarının inancımızdan ve ideallerimizden kaynaklanan ulvi hedeflerimiz istikametinde herhangi bir sapmaya sebep olmaması için bizi daima diri ve aktif tutacak bir oluşum içine girme ihtiyacı duyduk. Amacımız ayrı ayrı bireyler olarak sahip olduğumuz maddi ve manevi varlığımızı bir arada tutarak birbirimize güç vermek, birbirimizden aldığımız sinerjiyi kişisel birikimlerimizle birleştirip daima diri, dipdiri ve enerjik kalabilmektir. Herkesin bildiği güzel bir atasözümüz var; Bir elin nesi var iki elin sesi var. Ayrıca büyük İslam alimi, düşünür ve lider Hasan El-Benna’nın şu veciz sözü de şiarımız oldu; Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz… Aynı kutsal değerlere gönülden bağlı idealist insanlar olarak bizler birbirimize omuz verdikçe hareketimizin sesi de o kadar gür çıkacaktır.

Hareketinizi birkaç kelime ile tarif edecek olsanız ne dersiniz? Hareketinizin amaçları ve hedeflerinden bahseder misiniz ?

Hareketimiz değerli, ahlaklı ve idealist insanlar hareketidir. Bu yola beraber çıktığımız tüm arkadaşlarımızda bu özellikler mevcuttur. Hareketimizin amacı, temel ahlaki ilkeleri karakter haline getirmiş, kişiliğine güven duyulan, her yönüyle çağı yakalamış, mücadeleci, özgüven sahibi, ufku açık, azimli, işinin ehli, nitelikli arkadaşlardan oluşturduğumuz toplulukla, muhatabına güven veren tutarlı yaklaşımlarıyla herkesin kendisini çatısı altında görmek istediği bir cazibe ve çekim merkezi olabilmektir. Bir diğer amacımız, inanç ve ahlakın değerini ve gücünü yaşanan hayatta hakim kılmaya çalışan bir birliktelikle yerel ve evrensel ölçekte hayırlara vesile olmak için uygun işbirliği zeminlerine katkı sağlamak, yeni inisiyatifler geliştirebilecek sosyal organizasyonlarla işbirliği içinde yeni roller üstlenmektir.

Hedefimiz, süregelen gayret ve birikimlerimizi öncü olacak bir kadroyla örgütlü ve kurumsal bir niteliğe kavuşturmak, medeniyetimizi oluşturan ahlaki değerler perspektifinden hareketle, köklerimizden aldığımız değerlerle nitelikli birey ve nitelikli toplum inşaasına katkıda bulunmak, üyeler ve muhatap kitlemiz olarak, aidiyet ,dayanışma ve yardımlaşma ruhu oluşturup başarılı olabilmek için hayatın her safhasına hazır olmak, değerlerimiz çerçevesinde sağlam ve tutarlı temeller üzerinde şekillenen idealist düşüncenin toplumda yaygınlaşması için farkındalık oluşturacak eylemlere imza atmaktır. Arkadaşlarımızla bugüne değin yaptığımız her söyleşi  her eylem bu amaçlar istikametinde sağlam adımlarla yol aldığımızın birer göstergesidir.

Kurulduğunuz günden itibaren gündemi tam kalbinden yakalayan söyleşilerinizi takip ediyoruz. Farkındalık demişken de, geçtiğimiz aylarda  İstanbul’da çeşitli konularda hemen hiç rastlamadığımız  pankart çalışmalarına  imza atarak oldukça ses getirdiniz. Bu eylemlerinizden biraz bahseder misiniz ?

Malum bu yıl haziran ayında bir Taksim Gezi Parkı hadisesi yaşadık. Sekiz tane ağacı bahane ederek, organizasyon şeması çok önceden yapılmış harfi harfine uygulanan ve hedefine direkt başbakanımızı alan bu gösteriler son derece profesyonel bir post-modern darbe girişimiydi. Fakat necip milletimizin duyarlılığı sayesinde bu girişim başarısızlıkla sonuçlandı. O günlerde naklen seyrettiğimiz vandallığı, zorbalığı, yağmacılığı ve kuralsızlığı, akıl ve mantık dairesinde bir yerlere oturtarak millete yutturmaya çalışan sözde aydınlar, öğretim görevlileri; ayakta saatlerce hareketsiz ve eylemsiz durup ta bel fıtığı olmaya çalışan zavallıları psikolojik, sosyolojik yönden izah etmeye çalışan profesörlerin, TV yorumcularının milletin gözlerinin içine baka baka yalan söyleyerek milli iradeye yaptıkları saygısızlığa karşı bizde “LÜTFEN! MİLLİ İRADEYE SAYGI.” vurgusunu slogan edindik. Suriye ve Mısır’da yapılan zulüm ve katliamlara sessiz kalamazdık. Haksızlıklar karşısında “ HERKES SUSSA DA BİZ SUSMAYACAĞIZ” dedik.Kurban Bayramını ümmet için dayanışma festivaline dönüştüren STK’larımızla işbirliği yaptık ve “KURBAN PAYLAŞMAKTIR” sloganıyla biz de bu ümmet dayanışmasında katkımız olsun istedik.

Yeryüzünün bir çok noktasında mazlum insanların çeşitli hususlarda baskı , zulüm ve haksızlıklara maruz kaldıklarına şahit oluyoruz. Bu mezalimler karşısında vicdan sahibi insanların ortak mücadele yöntemi ne olmalıdır?

Her şeyden önce sabır, dua ve bu doğrultuda verilen mücadele vazgeçilmez bir eylem yöntemidir. Burada vicdan sahibi insanlara düşen görev ortak platformlar oluşturarak zalimin karşısında mazlumun yanında olup ses getirecek eylemlere öncülük etmektir. Bu çok uzun, meşakkatli sabır ve mücadele gerektiren bir süreci de beraberinde getirir . Sabır; insanın karşılaştığı sorunlar karşısında pasifleşmesi ve bir köşeye çekilip olup bitenin sonucunu beklemesi değil, hayatın zorluklarıyla mücadele ederken direnç göstermesi, dayanıklılık göstermesidir. Sabır insanın mücadele alanını terk etmesi değil, mücadelede sebat etmesidir. Mücadele ise bir gençlik aşkı ve hevesi değildir ve olmamalıdır. Mücadele hayatın her alanına yayılan, hayat boyunca haksızlıklar ve zalimler karşısında süreklilik arz eden bir yaşam biçimidir.

Sizce ülkemizde sivil toplum örgütlerinin işlevi ne olmalıdır?

Sivil toplum kuruluşları insanlığın ortak vicdanını temsil ederler. STK’lar yeryüzünün neresinde kime karşı olursa olsun her türlü haksızlığın ve zulmün karşısında olmalı, insanları maddi ve manevi yardıma muhtaç hale getiren bütün politikalarla mücadele etmelidirler. STK’lar ekonomik, hukuki, sosyal ve kültürel alanlarda dayanışma içinde olup, bu hususlarda ürettiği politikalarla ülkeleri yöneten insanlara ufuk açmalıdırlar. Oluşturdukları ortak platformlarda yaptıkları eylemlerle tüm yeryüzünde kardeşlik, şefkat ve yardımlaşma duygularının yayılarak adaletin hakim olduğu bir dünya için hep birlikte hareket etmelidirler .Arzu edilen tüm bu gelişmeler STK’ lar eliyle olacaktır.

Sizde halihazırda birçok gençlik hareketinin içinde yer aldınız. Tecrübelerinize dayanarak ideal bir gençlik profili çizer misiniz?

Her şeyden önce gençlik dediğimiz olgu, belli bir yaş aralığı ile sınırlandırılamaz. Belli ahlaki değerleri, idealleri, davası olan ve benim daha yapacak çok işim var diyen herkes gençtir. GENÇ ADAM; bulunduğu her ortamda sahip olduğu ahlaki kimliği güvenle taşımalı, her zaman ve zeminde idealist kimliğini ortaya koyma cesaretine sahip olmalıdır. Bedel ödemeyi göze alabilmeli, yeri geldiğinde gözünü budaktan sakınmamalıdır. Yürüyüşü, oturması, kalkması, konuşması ve susmasıyla yaşadığı topluma örnek olmaya azmetmeli, aile bağlarını ve akraba ilişkilerini güçlü tutmalıdır. GENÇ ADAM; yapılacak işlerde edilgen olmaktan ziyade aktif olmalı, sorumluluk almalı ve kanaatlerini ortaya koyabilmelidir. Kendi toplumsal gerçeklerini ve değerlerini hiçbir zaman göz ardı etmemeli ve inancının güzelliklerini kültürel motiflerle cem ederek bu coğrafyaya özgü bir renkle farklı bir kültürü temsil edebilmelidir .Yüz yıllarca medeniyetlere sancaktarlık yapmış ecdadının tarihini çok iyi bilmeli, tarihi derinliğe sahip olmalı, gündemi yakından takip etmeli ,hiçbir zaman kendi gündemini ülke gündeminden önemli görmemelidir.

Çok genç olmanıza rağmen oldukça aktif siyasi görevler üstlendiğinizi biliyoruz, tekrar siyasete dönmeyi düşünüyor musunuz?

Başbakanımızın da dediği gibi, değerleri olan, idealleri olan, ahlaki amacı olan bir hayat tarzının hakim olduğu her türlü siyasi atmosferde geçmişte olduğu gibi gelecekte de söyleyecek sözümüz, akıtacak terimiz ve daha yapacak bir çok işimiz vardır.

Son olarak bu yola beraber çıktığınız ve hareketinize gönül veren dostlarınıza kısa bir mesaj verin desek ne dersiniz?

Bu birlikteliğin emekliliği yok. Kendi ellerimizle büyüttüğümüz birbirimizi kendi ellerimizle toprağa verene dek inancımız ve ideallerimiz doğrultusunda yaşamak yegane arzumuzdur. Yolumuz açık, geleceğimiz aydınlık olsun. Rabbimiz ayaklarımızı istikamet üzere sabit kılsın, kardeşliğimizi pekiştirsin ve bizleri daima hayırlara vesile olanlardan eylesin.

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
2134 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.