logo

İHSİAD Güçlü Bir Ekonomi İçin EVET Dedi

İHSİAD Güçlü Bir Ekonomi İçin EVET Dedi

İHSİAD Güçlü Bir Ekonomi İçin EVET Dedi

İmam Hatipli Sanayici ve İş Adamları Derneği (İHSİAD), 14 Nisan 2017 Cuma Günü Saat:19.00’da Topkapı Mercure Hotel’de “Yeni Anayasa ve Referandum” konulu yemekli bir toplantı gerçekleştirdi.

Toplantıya THY Genel Müdür Danışmanı Halil Tokel, Av.Orhan Töz, Sağlık Bakanlığı Müşaviri Dr. Kemal Aydın, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Bakanlık Müşaviri Dr.Ahmet Gelişgen, İlahiyatçı Yazar Prof.Dr.Ramazan Ayvallı, Taba Başkanı Fatih Akbulut ve Strateji ve İstihbarat Uzmanı Muhammed Taha Gergerlioğlu konuşmacı olarak katıldı.

Programa UYGAD Basın Cemiyeti Başkanı Mehmet Derviş Canbekli, Hasbahçe Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ayetullah Coşkun, Marmaranın Sesi Gazetesi İmtiyaz Sahibi Sabahattin Acar, Tarihçi Araştırmacı Yazar Volkan Yaşar Berber, Pozitif Engelliler Eğitim Başkanı İsmail Çavdar, BİHAN-DER Başkanı Zeynep İkbal, Yeryüzü Kadınları Platformu Başkanı Yasemin Karacadağ, MARVA Başkanı Av. Remzi Yedikardeş, MARVA Genel Sekreteri Engin Palancı, AK Alemleri Ocakları, Afrika Dostluk Derneği, TABA, İHSİAD Yönetim Kurulu, birçok STK başkanları ve iş adamları katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını İHSİAD Genel Başkanı Nurullah Şahin yaptı. Şahin, Toplantıya katılımlarından dolayı davetlilere teşekkür ederek İHSİAD’ın faaliyetlerinden ve projelerinden bahsetti. Şahin 16 Nisan’daki Referandum da İmam-Hatipli İş Adamları olarak güçlü bir ekonomi için EVET diyoruz dedi.

Pazar günü yapılacak olan referandum hayati önem taşımaktadır

Daha sonra kürsüye gelen THY Genel Müdür Danışmanı ve Uçak Mühendisi Halil Tokel, ”Bizim hayatımız Türkiye’nin kendi uçağını yapabilmesi sevdası ile geçti ve geçiyor. Bir ülkenin güçlü olabilmesi ancak ve ancak yönetim gücü ile doğru orantılıdır. Üretim gücünüz varsa güçlüsünüzdür. Teknoloji üretebiliyorsanız güçlüsünüzdür. Gayri safi milli hasılatınız fazla ise güçlüsünüzdür. Türkiye’nin bir ikinci çıkış yolu yoktur. Türkiye çok kısa zamanda acilen Almanya’nın bütün ekonomik verilerinin üstüne çıkmalıdır. Bu bir gerekliliktir, zarurettir. Bu manada Türkiye’nin ekonomik seferberliğe başlamış olması ki değerli Cumhurbaşkanımız bunu mükerreren ifade etti. Ama böyle bir ekonomik seferberliğin sonuç vermesi için uygun bir sisteminde bulunması şarttır. Türkiye Cumhuriyeti süresi içerisinde normalde kalkınmış olması gerekiyordu. Türkiye, şimdiye kadar Almanya’nın seviyesine gelmeliydi ve de geçmeliydi. Ama sistem arızaları bürokratik sıkıntılar buna müsaade etmedi. O nedenle pazar günü yapılacak olan referandum hayati önem taşımaktadır. Türkiye’nin aradaki bu farkı kapatabilmesi için % 10’un üzerinde büyümesi gerekir” dedi.

Türkiye, minimum % 10 üzerinde bir kalkınma hızına ulaşacaktır

Tokel, ”THY, AK Parti ile başlayan süreç içerisinde 14 yıldır % 17 ortalama ile büyüyor. THY Teknik A.Ş. 14 yılda % 19 ortalama ile büyüyor. Bunun anlamı şu; 2002 yılında Avrupa’da 10.sırada olan THY, şuan da Lufthansa’nın ardından 2.sırada yer alıyor. Yakında 1.sıraya geçecek inşallah. Gene çok gerilerde olan THY Teknik A.Ş. Dünya 7.si durumundadır. Demek ki kalkınma hızımızı yükselttiğimiz zaman ve bunu sürdürebilir kıldığımız zaman Türkiye aradaki farkı kapatacaktır. Peki, bu nasıl olacak. Türkiye seçmeninin vereceği EVET ile yeni yönetim sisteminin gelmesi ile birlikte Türkiye, minimum % 10 üzerinde bir kalkınma hızına ulaşacaktır. Bu gerekçenin bile Türkiye’de yaşayan insanların EVET vermesini gerektirdiğini düşünüyorum” dedi.

Maarif gençler yetiştirmek zorundayız

Kürsüye gelen Av.Orhan Töz, “Biz hep sohbet ortamlarında gençliğe Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın deriz. Ama burada mühim olan nasıl bir genç yetiştireceğiz? Fatih Sultan Mehmet’i kim yetiştirdi, nasıl yetiştirildi? Biz bu 18 yaşındaki gençleri nasıl yetiştireceğiz ve meclise sokacağız? 57 yıldır politikanın içindeyim. Bürokrasiyi çok iyi tanıyan biriyim. Tamamen bir ekip işidir, eğitim işidir. Onun asıl adı da maariftir. Rahmetli Dr.Nurettin Topçu’nun “Maarif Davası” kitabını da okumanızı tavsiye ederim. Biz böyle gençler yetiştirmek zorundayız. Öz güveni yüksek, milli manevi değerlere sahip, kendi alanında uzman, donanımlı gençler yetiştirmek zorundayız. Bu derneği kuran gençleri de bu vasıfta görüyorum. Rabbim sizleri muvaffak kılsın” dedi.

Sağlık Bakanlığı Müşaviri Dr. Kemal Aydın yaptığı konuşmada, “İHSİAD’ın altında Sağlıkçılar, Mühendisler, Hukukçular, Sosyologlar ve iş adamları olarak ticaret grubu gibi çalışma gruplarının en yakın zamanda oluşturularak günümüzün ihtiyacına göre geleceği planlayan bir sivil toplum örgütü olmasını canı gönülde arzu ediyorum” dedi.

16 Nisan’da EVET’le yeni bir diriliş doğacak inşallah

Aydın, “16 Nisan’da EVET’le yeni bir bahar, yeni bir müjde, yeni bir heyecan, yeni bir diriliş doğacak inşallah. Biz bilinçli bir toplum, bilinçli bir nesil anaokullarından başlayarak tekrar kendimize, tarihimize dönerek, yeni bir medeniyetin inşasını hep beraber birlikte gerçekleştirmiş olacağız. Hükümetimizin özellikle Sağlık Bakanlığımızın sağlıktaki yatırımları ve gelişmeler gerçekten dünyanın takdir ettiği gelişmelerdir. Hıfzıssıhha dediğimiz koruyucu sağlık alanında eksiklerimiz var. Hep beraber sağlıklı yaşamak için gereken önlemleri almalıyız. 17 Nisan’dan sonra yerelden kalkınma; evden, mahalleden, ilçeden, ilden, bölgeden ve ülkeden olmak üzere dünyaya da örnek olmak arzusundayız. Ümit varız. Çünkü istikbal İslam’ındır Allah’ın izniyle” dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Bakanlık Müşaviri Dr.Ahmet Gelişgen ise “İHSİAD adına katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Uzaktan yakından gelen bütün misafirlerimize teşekkür ediyoruz, şeref ve onur verdiniz. 16 Nisan’daki Referandum da İmam-Hatipli İş Adamları olarak güçlü bir ekonomi için EVET diyoruz” dedi.

Daha sonra kürsüye gelen İlahiyatçı Yazar Prof.Dr.Ramazan Ayvallı, “1950 yılından bu yana Türkiye’de olan hadiseleri adım gibi biliyorum. Türkiye çok sıkıntılı günler geçirdi. İnşallah 16 Nisan’da çok güçlü bir şekilde çıkacak olan -en az % 65 bekliyorum- güçlü bir EVET ile Türkiye’nin istiklaline, istikbaline ve istikrarına hizmet etmiş olacağız. Bu seçimlerde safımızı, tarafımızı belli etmeliyiz. Bakın Kandil ne diyor Hayır diyor. İmralı’daki kişi ne diyor hayır diyor. Pensilvanya’daki kişi ne diyor hayır diyor. Dahası var Almanya, Hollanda, Belçika, ve İtalya ne diyor hepsi hayır diyor. Nerede duracağımızı bu hayırlardan herhalde anlamamız lazım” dedi. 

Başkanlık sistemi bizim tarihimizde ve kültürümüzde vardır

Ayvallı, “Başkanlık sistemi bizim tarihimizde ve kültürümüzde vardır. Hiçbir ispata ihtiyacı yoktur. Asr-ı Saadetten, Hulefa-i Raşidin’den, Emevilerden, Abbasilerden, Memlüklerden tutun Selçuklulardan Osmanlılara varıncaya kadar hepsinde başkanlık sistemi vardır. Bir tane densiz çıkmış evet diyenleri denize dökeceğiz demiştir ve millete hakaret etmiştir. Hiç kimsenin bu asil millete hakaret etme hakkı yoktur. 15 Temmuz’da darbe girişimine darbe yapan bu asil millet, 16 Nisan’da da yurt içinde ve yurt dışındaki bu hayırcılara gereken cevabı verecektir. Bütün dünyanın huzur ve süküna kavuşması ve İslam aleminin güçlü olması için Türkiye’nin güçlü olması lazım. Herkes bizden bunu bekliyor. İnşallah bu güzel netice hasıl olacaktır” dedi.

Anadolu Afrikan İş Adamları Derneği (TABA) Başkanı Fatih Akbulut, ” TABA, ülkemizin ve Afrika’nın sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik, bilimsel, ticari ve teknolojik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla oluşturulan bir gelişim, girişim, işbirliği ve güç birliği platformudur. Afrika’da son on yılda çok mesafe kat ettik. Şuan Afrika’da 39 tane büyükelçiliğimiz var. THY, Afrika’da 51 noktaya uçuyor. 10 yıl önce Türkiye nedir bilmeyen Afrikalılar, bugün oturmuş Türkiye için Referandum da inşallah EVET çıkar diye oturup dua ediyorlar. Biz böyle bir konuma geldik Elhamdulillah. Bunların devamı için EVET diyeceğiz” dedi.

Strateji ve İstihbarat Uzmanı Muhammed Taha Gergerlioğlu, “Tarihimize baktığımızda Selçuklu Medeniyetinde Maveraünnehir, Nizamül Mülk, Melikşah vardır. Maveraünnehir’de ne oldu İmam-ı Gazzali müthiş bir medeniyet kurdu. Selçukluların 1285 yıllardaki göçü ile 1299’da Osmanlının yükselişi başlamıştır. Osmanlı’nın Fatih’e kadar yani 1453’e kadar geldiği tarih İstanbul’un Fethi. Dikkat edin bu süre içerisinde tarihimizde hiç anayasa diye bir mevzu yok. Bu sonradan girmiştir. Anayasanın gelişini anlamazsak bu davanın verimliliğini anlayamayız. Anayasaya ne zaman ve niçin ihtiyaç duyduk? Bu çok önemli. Osmanlı’da 1453-1606, 1606-1699, 1699-1808 bu tarihi dönemeçler çok önemli. İlk defa 1808 yılında Sened-i İttifak diye bir anayasa hazırlıyoruz ve anayasa metnini ilk o zaman görüyoruz. 209 yıllık bir mesele bu ve biz anayasa yapmak için yıllardır uğraşmışız. Peki dünyada İngilizlerin anayasası var mı? Anayasa mahkemeleri var mı? Onlarda demokrasiyi temsil eden bir ülke. Osmanlının partneri. Eğer Osmanlıyı anlamak istiyorsak İngiltere’ye gitmeliyiz ve Londra’da yaşamalıyız. Osmanlı’nın muhatap olduğu İngiltere’nin tavrını görmeliyiz” dedi.

Ruhsuz Medeniyet olmaz

Gergerlioğlu, “Bizim medeniyetimiz de ruh vardır. Ruhsuz medeniyet olmaz. Eğer siz ruhu dışlıyorsanız medeniyetinizin ruhundan bihabersinizdir. Siz ne yaparsanız yapın, onlarca anayasa değiştirin maksadınıza uygun değilse yol kat edemezsiniz. Bu anayasa değişikliği bu anlamda çok önemli bir değişikliktir. Maksat anayasa yapmak değildir. Maksat ruhu yakalamaktır. O ruh nasıl kaybedilmişse onu yakalamanın kültürümüzdeki ve gerçek hayatımızdaki caminin hayatımız içinde olması konusundaki inancımızın temelini idrak etmek ve yaşamaktır. Cenab-ı Hak, önümüzdeki bin yılın mefkûresinde yeni kalkınma yeni paradigmalarla, yeni kızıl elmaları yakalamayı nasip etsin” dedi.

Program konuşmaların ardından çekilen hatıra fotoğrafları ve Muhammed Taha Geregerlioğlu’nun kitap imzalaması ile sona erdi.

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » »
3145 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.