logo

İŞİD’tiniz mi?

İŞİD’tiniz mi?

İŞİD’tiniz mi?

İşid-tiniz mi

Hep mi tesadüf?
Bir şeyler bitti derken yeni şeylerin başladığı topraklar…

Oysa 1071’de açılmıştı bizlere Anadolu’nun kapıları. Ardından 18’lik komutan’la 1453. Merhaba İstanbul! Merhaba Ayasofya! Elveda Konstantinapolis!

Nasıl bir coğrafyadır bu topraklar. Çok mu kutsal, çok mu lanetli. Oysa onca sahabe, evliya yatarken, kucağında akan bunca kan ve yüz yıllardır dökülen gözyaşı, sel olmuş akan…

Bir mesele üzerinde tam bir çözüme kavuşuyor olsak, hep yeni bir sorun çıkıyor karşımıza. Kıbrıs sorunu biter, petrol sorunu başlar. 28 Şubat biter, E-Muhtıralar gelir, 17 Aralık operasyonları başlar ve derken paralel devlet yapılanması çıkar ortaya.

Şöyle bir geriye dönelim, 1984 den günümüze bir yaradır PKK meselesi. Bağlamında gazilerimiz, şehitlerimiz… Kardeşin kardeşi vurduğu, milyarca dolarlık yatırımlarla silahlanma telaşı, boşa giden vergiler vs. Kökü derinlerde sanılan bir sorun. Sosyolojik açıklamalarla açıklanmaya çalışılan ve oysa bu halkların bin yıldır bir arada yaşadığını hem de sorunsuz yaşadığını göz ardı ettiren, araya bir perde çektiren söylemlerle önümüze serilen PKK denilen illet.

Yıllarca sosyolojik bir sorun diye yutturulan PKK artık bu şekilde yutturulamayacaktır. Ve nihayet çocuklar dağdan inecek, devletine kurşun atmayacak ve tam bitti derken… Bir Anka Kuşu misali bittikçe; dış güçler tarafından yıllarca yanmış küllerinden yenilenen ve her seferinde önümüze serilen PKK meselesi nihayet son bulmaya başladı. Sessizliğin sesini duymaya başlayan dış güçler bu sessizliği İŞİD’miş olacak ki yeni bir örgütü oyuna sürme gereği hissettiler.

Ve bir şeyler bitti derken bir şeyler başlıyor. İŞİD’diniz mi?

Artık yeni bir yapı ile sınırlarımız tekrar tehlike altında ve hem de bu sefer sosyolojik temellerin aksine dini (sözde) temeller üzerinde oturtulmuş bir terör örgütü. İslam dini üzerine hareket ettiğini söyleyen ama eylemlerinin hiç birisi İslamiyet ile bağdaşmayan tamamen dünya medyasının gözünde Müslümanları kötü göstermek için kurgulanmış ve Müslümanlıkla hiçbir alakası olmayan ve hatta belki de PKK örgüt elemanlarında da pek çok kez rastlandığı gibi boynunda HAÇ taşıyan elemanların yer aldığı bir örgüt.

Yıllarca dağdaki inlerinde saklanmış PKK militanlarını bizlere Müslüman Kürtlermiş gibi göstermeye çalışan ve Türkiye sınırları içerisinde halkların kavgasına sebep olup sonrada bundan duyduğu zevk ile avuçlarını ovuşturan zümrenin bu sefer ki hedefi ve kurguladığı oyun daha da büyük. Dünyanın gözünde oluşturulmak istenen ve üzerinde yıllarca mücadele verilen “Müslümanlar teröristtir” algısının en son oyunudur IŞİD ve ne yazık ki içerisinde tek bir Müslüman mensubu barındırmadan…

Sistem oldukça basit. Ortadoğu karıştırılacak, Irak rejimi, İran rejimi derken Esed rejimi ile Mezepotamya Toprakları kana bulanacak. Ne kadar bölüp ne kadar küçük parçaya ayırırsak yutması o denli kolay olur mantığı ile hazırlanmış bağımsızlık ayaklanmaları. Müslümanlar, Sünniler, Şiiler, Türkmenler, Kürtler, Araplar ve sonunda IŞİD denen bir örgüt ile son sahne. Müslümanlar TERÖRİST eee o zaman dünyanın büyük güçlerine hangi rol düşüyor bu senaryo da; iyi polis olmak. Müslüman toprakları vurmak için artık yeterince sebep vardır ve dünyanın gözünde bu topraklara yani Müslümanlara kim vurursa haklıdır.

Hani demiştim ya bir şeyler bitti demeye fırsat kalmadan yeni bir şeylerin baş gösterdiği topraklardır Türkiye Coğrafyası. Umudum şu dur ki Türkiye artık eski Türkiye değil ve başbakanlık koltuğunda Ortadoğu üzerine üstün bilgileri olan dış politika da üstün başarılar göstermiş Sayın Ahmet Davutoğlu oturuyor. Umarım Ortadoğu hakkında ki fikir ve düşünceleri ders kitaplarına konu olmuş olan Sayın Başbakan bu konuda gerekli adımları zamanında atar ve izlenmesi gereken dış politikayı bu uzmanlık alanında en iyi şekilde belirler ve yol alırız.

Daha güzel günler görmek dileğiyle.

H.Ferhat Hasan Karagöz

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1915 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.