logo

Kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Düşmüşsem, acizsem, çaresizsem…

Kahraman olmak için yalın kılıç girdiğim yolda tökezlemişsem, bacaklarım dolanmışsa,  dimağım dumura uğraşmış ve aklım tutulmuşsa, mehtabım kızıllaşmış ve yakamozlarımda kan varsa,  deniz üstü köpürüyorsa kızıl fırtınada, kan kokusu sarmışsa şehrimi kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Ayetlerin aydınlattığı koridorlarımda yer yer günahkâr lekeler görünüyorsa, gezegenlerin sesi bastırmışsa odalarımda kitabi sesleri, günahlarım yutmuşsa içimdeki Cennet’e dair hisleri kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Körsem görmemişsem, sağırsam duymamışsam, hezeyanlar içinde kalmış ve anlayamamışsam, menzile ulaşamayıp yolda kalmışsam, aldatılmış ve aldanmışsam…

Kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Keyfin şen şakrak bahçelerinde zamanla raks edip mehtaba tutulmuş ve seherde güneşin saçlarını unutmuşsam, secdelere varmak varken yıldızlara tutulmuşsam, teheccüdleri filmlere kurban vermiş;  duaları yatlara, katlara adamışsam, cennet rayihaları yerine ten kokularına dadanmışsam, Musa’nın, İsa’nın, İbrahim’in ve dahi Efendimin(s.a.v.) davası yerine batıla adanmışsam kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Neonlar kirletmişse ruhumu, kör kuyular emmişse benliğimi, ölümler ve zulümler dağıtamıyorsa şenliğimi kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Gazze’de bir çocuğun kolları gövdesinden ayrı düşüyorsa, acıkmışsa Afrika’da bir çocuk ve açlıktan ölüyorsa, Suriye’de bir çocuk üşüyorsa, Myammar’da bir Müslüman bir Budist’in elinde yanıyorsa ve Doğu Türkistan şakaklarından kanıyorsa kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Yokluk aynasında dev, varlık aynasında cüceysem; hataları örtmede gündüz, güzellikleri göstermede geceysem; dünya adına sayfalarca kitap, ahiret hesabına sadece bir heceysem söyleyin, Allah için söyleyin kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Tekbirim sloganikse; ihlâsım yapay, günahım organikse, rol akıyorsa her süzme bakışımda ve İman renkleri solmuşsa nakışımda; nankörsem kış arıyorsam yazımda,  yazı özlüyorsam kışımda diyemiyorsam nedir bu duman başımda? Yenildim mi şimdi ben?  Kabul etmeli miyim yenildiğimi?

Ve Kral yeniden yerleşip Siyon Dağı’na kin kusuyorsa, Uhud körebe, Hira lal olmuş susuyorsa,  Tanrı Dağları merhameti zalimden umuyorsa, Kızıl Deniz açmıyorsa artık ağzını yutmak için Firavun’u kim koruyacak Musa’yı, kim koruyacak Harun’u?  

Nal düşmüş, üzengi kırılmış gem dağılmışsa; at doludizgin giderken süvari yaya kalmışsa;  kalkan paramparça, kılıç kına mahkûm olmuş ve ülküler güle sevda salmışsa biliyorum susmalıyım ve kabul etmeliyim yenildiğimi… 

İlhan Kurt

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1459 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.