logo

KAPİTALİST EKONOMİNİN GETİRİSİ “OUT”, İSLAM EKONOMİSİNİN GETİRİSİ “IN”

KAPİTALİST EKONOMİNİN GETİRİSİ “OUT”, İSLAM EKONOMİSİNİN GETİRİSİ “IN”

Kapitalist zihniyetin ve para baronlarının dünya ekonomisine ve dünyamıza verdiği zarar gün geçtikçe daha belirgin ve daha bariz olarak görülmektedir.

Maalesef 17. yüzyıldan beri materyalist felsefe, dünyaya bir şey kazandırmamış, insanlara refah, sosyal adalet, huzur, eşitlik vs. getirememiştir.

14.yüzyılda dünya’da görülen veba salgınında toplam dünya nüfusunun yaklaşık %20’si 100 milyona yakın insan hayatını kaybetmiştir.

Seküler ve kapitalist ekonomi bize neler kaybettirmiştir?

Şimdi kapitalist ekonomi ile İslam ekonomisini birlikte inceleyelim;

1- Kapitalist ekonomi insanı sadece “iktisadi adam” olarak görmüş ve menfaatçi, kendinden başkasını küçük ve hor gören materyalist insan durumuna sokmuştur.

2- Kapitalist toplumda gayri ahlaki insan modelini tüm dünyada ortaya çıkarmıştır. Toplumsal değerler hiçe sayılmıştır.

3- Kapitalist ekonomi bizim değer hükümlerimizi hiçe saymış ve sadece kendisini objektif olarak düşünmüştür.

4- Kapitalist model yapı olarak insan yapısı olması nedeniyle sadece akla önem vermiş ve asıl insanı ihmal etmiştir. İlahi prensipten uzak bir nesil yetişmesine sebep olmuş, Allah’ı tanımayan materyalist bir insan oluşturmuştur.

5- Kapitalist ekonomi “iktisadi adamı” oluşturarak bu insanla mutlak üstünlüğü düşünen, kendini herkesten üstün gören insan oluşturmuş, dünyanın hâkimi olarak kendini görmüştür.

6- Kapitalist ekonomide ferdin menfaatini toplum menfaati olarak algıladığı için para baronlarının menfaatleri zamanla toplum menfaatinin önüne geçmiştir. Bu ekonomide ferdi sorumluluk esastır, aynı zamanda dine ve dini sorumluluğa önem vermemiştir.

7- Kapitalist ekonomide akıl ön plana alınmış her şey akıl ve ilme dayandırılmış bu nedenle Haşa Allah’ın varlık ve birliği unutturulmuş buna göre bir nesil yetiştirilmiştir.

8- Kapitalist ekonomide her bilim kendi içinde bağımsız hareket etmektedir. Bu nedenle ekonomi düzeni hiçbir sorumluluk taşımadan kar için her tür şeyi mubah ve uygun görmüştür.

9- Kapitalist ekonomide üretimde-tüketimde ve bölüşümde insanı mekanik bir varlık olarak kabul etmiştir. Bu materyalist bakış insani değerlerimizi kaybettirmiştir.

10- Kapitalist ekonomide adaletten bahsedilmez, adaleti hâkimler sağlar. Adalet kavramı bölük bölük ele alınmıştır, sosyal adaletten bahsetmesi de sadece bozulan ekonomiyi düzeltmede kullanılır.

11- Kapitalist ekonomide kazancın sonu yoktur. Kâr maksimum elde edilecektir. Spekülasyon, ihtikâr, şans oyunları, kumar her şey serbesttir.

12- Kapitalist ekonomide hedef geliri ve serveti arttırmak ve büyütmektir. Bunu yaparken önünde engel tanımaz.

13- Kapitalist ekonomide üretim faktörü olarak; temel faizdir.

İslam ekonomisinde aynı kavramlar hem toplum açısından hem de fert açısından çok çok farklı gelişmiştir ve dünya ekonomik düzenine adaleti, insanlığı, kardeşliği, eşit ve huzurlu dağılımı sağlayacak bir yapıya sahiptir;

Bu konuyu açalım;

1- İslam ekonomisinde insan modeli materyalist felsefedeki “iktisadi adam” yerine, inanan insan modeli yani; İnsan; temeli İslami prensiplere bağlı, içerik olarak; eşitlik, hürriyet, kardeşlik, adalet, ittihat ilkelerini teşkil eden, İslam’ın sosyal dünya görüşü içinde yetişen insandır. Bu insan uğruna kâinat-ı yarattığı eşref-i mahlukât, Allah’ın yeryüzünde halifesi olan ve buna hak kazanan insandır.

2- İslam ekonomisinde ekonomi ahlakidir ve Allah’ın göndermiş olduğu ahlak prensiplerine dayanır;

1- İnsanlar Allah’a kulluk için yaratılmıştır.
2- Tüm inananlar, müminler kardeştir.
3- Maddi imkan ve vasıtalar insanı Allah’tan uzaklaştırmak yerine yaklaştırmak için vasıta olmalıdır.
4- Fani dünya sonunda, tüm işlerinden ve iktisadi faaliyetlerinden hesaba çekileceğini bilmelidir.

3- İslam ekonomisinde insan değer hükümlerine bağlıdır, insan hem pozitif hem de normatif yönden bağımlı olacaktır.

4- İslam ekonomisi modeli insan yapısı değildir, İlahi prensiplere dayanır, temelde değişmez sadece temel aynı kalarak kullanım ve uygulama değiştirilebilir. Kapitalist ekonomideki “Bırakınız yapsınlar “ diyerek insan başıboş bırakılamaz veya mutlak kollektivist güdümlü olamaz, mutlak prensipleri vardır. Sosyal ve ahlaki temellere dayalı toplumun refahını hedef alan Pazar ekonomisini sağlar aynı zamanda her tür aşırılıktan uzak dengeli bir toplum modelini oluşturur.

5- İslam ekonomisinde ferdi menfaatler sosyal denge ile sınırlandırılmıştır. Helal-haram, meşru-g.meşru, ayırteder. Maksimum fayda yerine toplumun menfaatleri ve huzuru ön planda gelir.

6- İslam ekonomisinde ferdi menfaatler sadece söz konusu olamaz, kesinlikle kapitalist ekonomide olan “zengin insan akıllı insandır” felsefesi İslam’a terstir. Protestan ahlak sistemi İslami ekonomik sisteme uymaz.

7- İslam ekonomik sisteminde sadece akıl ön plana alınmaz, akla önem verilmiştir, fakat aklın üstünde Allah’ın varlığı, birliği, ”Tevhid akidesi” vahdaniyet prensibi gelir. Tevhid akidesinde, insanın her davranışı tek bir fikre dayanır, Allah’ın birliği ve her şeye kadir olduğu ilkesi. Eğer herkes batı doktrininde olduğu gibi kendi aklını beğenirse devamlı kendi içinde mücadele ve kargaşa olacak, üstün ve zengin olanın dediği olacaktır.

8- İslam ekonomisi içinde İslam iktisadı bağımsız değildir, İslam’ın bütünü içinde hareket eder, her bilim bütünsel olarak birbirini tamamlar.

9- İslam ekonomisinde “emek ve teşebbüs” İslam’ın prensipleriyle sınırlandırılmıştır, kapitalist ekonomide insan mekanik bir unsur olmasına karşılık, İslami ekonomide insana ve emeğe çok farklı bir değer ve huzurlu bir toplumu oluşturacak öğe olarak bakılır. Bu modelde maddi kuvvet ve kudretler manevi kudretle dengelenmektedir.

10- İslam iktisadında adalet kesinlikle bölünmez ve toplumun her safhasında uygulanır.

11- İslam ekonomisinde kazanç hudutsuz olamaz, olmamalıdır. Spekülatif kazanç, iktiraz, iddialar, şans oyunları, kumar gibi toplumun felaketine ve huzuruna zarar veren kazançlar olamaz. Hedef maksimum kazanç değil kesinlikle helal kazançtır.

12- İslam ekonomisinde hedef insan ihtiyacını tatmin değildir. İslam ekonomisinde kişi geliri olsa dahi gayrimeşru sahada tüketim yapamaz. Hedef sefaletle sefahatin artışını önlemek ve toplumsal dengeyi muhafaza etmektir.

13- İslam ekonomisinde sınırsız gelir söz konusu olamaz, faiz vs geliri yasaktır. Ferdi ahlak sistemi yerine toplum ahlaki sistemi hâkimdir. İslam ekonomik modelinde faizli bankacılık yoktur, paranın parayı kazanması, yan gelip yatma yoktur. Bunun yerine faizsiz ve küçük tasarruf sahiplerinin de katılacağı ve yatırıma dönüşeceği bir faizsiz model geliştirilir. İslam ekonomisinde istihdam tüm alanları ve toplumun tamamını kapsar, emekli olup yan gelip yatma yoktur.

Hasta veya mutlak çalışmaktan aciz olanlar hariç tüm fertler çalışmaya teşvik edilir,

Gerek özel sektörü, gerek kamu sektörü veya yardım kuruluşları, vakıflar toplumun tamamını çalışmaya ve istihdama teşvik eder. Devletin görevi herkese uygun iş ve iş sahası açmaktır.

Konuya kapitalist ekonomideki gibi fert açısından değil toplam refah açısından bakmaktır.

Dünyadaki virüs tehlikesi bize göstermiştir ki, bir virüs ister buna doğal afet, salgın hastalık diyelim ister biyolojik, psikolojik savaş diyelim maalesef çağımızı tehdit etmiş ve etmektedir.

Gerek dünya liderlerinin gerek dünyayı sömüren para babalarının hedefleri ne ise insanlığa huzur getiremedikleri hatta insanları nasıl çaresiz ve acımasız bir halde bıraktıklarına şahit olmaktayız.

Avrupa ülkesi idarecilerinden birisi nüfusunun %60’ının bu virüsten etkileneceğini belirtmekte, bu ve buna benzer demeçler 21. yüzyıla ve medeniyet çağına yakışmamakta.

İslam ekonomisi ve Osmanlı’nın dünya üzerinde etkin olduğu dönemde insanlığın yaşam şartları iyi iken ve şimdi maalesef ortadaki tablo içler acısı.

İnsanlık bir yandan savaş ve zulüm altında kalmakta diğer yandan bu kadar teknolojiye rağmen aşısı bulunamayan veya açıklanamayan bir hadiseyle karşı karşıya.

Kapitalist ekonomide Avustralya yangınında 1,25 milyar her tür hayvan türü telef olmuş önemi olmaz, 5000 adet deve kasten vurularak öldürülmüş düşünmez, çünkü kapitalist ekonominin ahlakı ve vicdanı maalesef yoktur.

Eğer İslam ekonomisi olsaydı en azından bu develer 21.yüzyılda Afrika ülkeleri başta olmak üzere fakir ülkelere yardım için gönderilirdi.

21.yüzyılda yine göçmen sorunu ve kapitalist ekonominin acımasızlığını görmekteyiz. İnsanın ve insanlığın değeri yerine oligarşik yapının ve para babalarının dediği maalesef olmakta ve binlerce insan çoluk-çocuk, yaşlı-ihtiyar, kadın demeden açlığa ve ülkesinden kovulmaya terk ediliyor.

Dünya virüs tehlikesiyle meşgul, bizim idarecilerimiz çok güzel koordine etmekte, fakat bizim de aşı ve laboratuar merkezlerimizi bu ve bundan sonraki sağlık sorunlarına karşı hızla faaliyete geçirmemiz lazım.

Acilen aşının bulunması ve bu salgının durması ve durdurulması dileklerimizle.

Selam ve dua ile

Fethullah FAKIOĞLU

Etiketler: » » » » » » » »
1251 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.