logo

Kar Tanelerine Düşen Son Şehid; Muhsin Yazıcıoğlu

Kar Tanelerine Düşen Son Şehid; Muhsin Yazıcıoğlu

Kar Tanelerine Düşen Son Şehîd; Muhsin Yazıcıoğlu

Muhsin Yazıcıoğlu’nun hikayesi, 1954 yılında, Şarkışla Elmalı Köyü’nde başlar, Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ni bitirir. 1968 yılında, ilk olarak Şarkışla Genç Ülkücüler Hareketi ile siyaset hayatı başlar. Devamında Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde görev alır. 1978 yılında Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve kurucusudur. 80 darbesi ile o çileli hapis yılları başlar, 7 yıl süren hapis hayatının 5,5 yılını tek başına bir hücrede ve yerde yatar. Şahittir Mamak Cezaevi… Üşüyen bedeni midir, yoksa yüreği mi bilinmez. Şiirlere döker yaşadıklarını;

“Huzur dolu içimde.

Ben sonsuzluğu düşünüyorum.

Ey sonsuzluğun sahibi: Sana ulaşmak istiyorum.

Durun kapanmayın pencerelerim!

Güneşimi kapatmayın,

Beton çok soğuk üşüyorum…” 

Bir insan, başka bir kişi için ne anlam ifade eder? Bu anlam en çok da o kişi göçüp gittiğinde kendini belli eder. İnsanlar arası anlam ilişkileri, kişilerin etki derecesi ile ilgilidir. Anlam ilişkisi bakımından bazıları bilgi, bazıları kalbi bir etki ile diğer insan üzerinde bir hatıra- iz bırakır. İnsanlar içerisinde bu izleri bırakanlar çok azdır. Muhsin Yazıcıoğlu kendi partisinden olsun olmasın insanların kalbinde-aklında derin izler bırakmış önemli bir şahsiyettir.

“Cennet bineğin bir helikopter miydi ve durağın Keş Dağları…

Hani bir kar tanesi olsan, Mekke’ye düşmek isterdin ya…

Kar tanelerine düşüp, Sevgiliye yürümekti bu son yolculuğun.”

Muhsin Yazıcıoğlu büyük birlik partisi Muhsin Yazıcıoğlu ata binerken

Muhsin Yazıcıoğlu Milliyetçi Hareket içerisinde önemli görevler almış ve geniş bir kitle üzerinde etkisi vardı. Türkiye kamuoyu bu ismi 1990’lı yıllarla beraber duyacaktı. Milliyetçi Hareket Partisi’nden bir grubun ayrılması ile gündeme geldi. 1980 sonrası dönemde cezaevinde bulunan ülkücü mahkûmların içsel dönüşümü sürecinde önemli bir kısım ırkçı-milliyetçi anlayışın İslam anlayışı ile Türkiye ve insanlık için zararlı olduğu düşüncesine inandı. Milliyetçi Hareket’in ırksal ve İslam’ı araçsallaştırıcı düşüncesine karşı İslam’ı amaç kılan anlayışı ön plana getirdi. Bu özeleştiri sürecinde Muhsin Yazıcıoğlu önderliğindeki grup ayrı bir parti yapılanmasına gitti. Milliyetçi Hareket Partisinden kopma cesaretini gösterdi. Tabii ki bu MHP tabanında büyük sarsıntıya yol açtı. İhanetle suçlandılar. Ama Muhsin Yazıcıoğlu önderliğindeki grup ısrarla bu öz eleştiriyi yapmaya devam ettiler ardından Büyük Birlik Partisi’ni kurdular.

Büyük Birlik Partisi hızlı bir örgütlenmeye gitti. Gençlik örgütlenmesini Alperen Ocakları olarak gerçekleştirdi. Milliyetçi Hareket desteğini aldı. Çıkarılan basın-yayın organları ile Büyük Birlik öğretisi tanıtılmaya çalışıldı. Parti amblemine seçilen gülü ile Anadolu çocuklarına yeni oyunların parçası olmadan var olmaya çağırıyordu. Barış- sevgi ve hoşgörüyü Anadolu bozkırında yeniden diri tutmaya çalıştı.

Büyük Birlik Partisi 1995 seçimlerinde Anavatan Partisi ile yaptıkları ittifak ile 6 Milletvekili ile mecliste bulundular. 28 Şubat döneminde 6 milletvekilinin olgun, yapıcı muhalefetine şahit olundu. Baskı ve yıldırma çabalarına rağmen Refah-yol hükümetine desteklerini geri çekmediler. Milletinin gönlünde taht kurdular. Daha sonraki seçimlerde önemli bir başarı elde edemediler. Muhsin Yazıcıoğlu’nun memleketi Sivas’tan bağımsız aday olarak mecliste temsili oluştu.

“Bozkırın son delikanlısı Muhsin Yazıcıoğlu

Anadolu gençliğinin yanlış maceralara atılmaması için

Büyük bir mücadele yürüttü.

Varlığı ile birçok planları bozguna uğrattı.

Ancak bu bazılarını rahatsız etti.

O Bozkırın gür sesi oldu.

İçinden geldiği gibi konuştu.

İmajların arkasına saklanmadı.

Soylu bir duruşun ifadesi ve dili oldu.”

Türkiye için planlanan birçok karanlık senaryoya alet olmadan, kendi tabanını koruyabilen ve geçmiş savruk yapıların düşünsel olarak zenginleşmesini sağladı. Sağ-Muhafazakâr ve inançlı bir anlayışla Anadolu enerjisinin ifadesi oldu.

Muhsin Yazıcıoğlu ismi güven veren, kişilikli, doğruları söylemekten çekinmeyen, mücadeleci bir portre oluşmasına yol açtı. Türkiye halkının oy veren- vermeyen tüm insanların sevdiği-saydığı bir insan oldu. Parti içerisinde bir mücadelede yer alıp kesimlerden bu muhabbeti kazanmak kolay değildir. Muhsin Yazıcıoğlu bu sevgi ve güvene layık bir insandır.

Bozkırın son delikanlısı Muhsin Yazıcıoğlu Anadolu gençliğinin yeni yanlış maceralara atılmaması için büyük bir mücadele yürüttü. Varlığı ile birçok planları bozguna uğrattı.

Ancak bu bazılarını rahatsız etti. Bozkırın gür sesi oldu. Bozkırın büyük oğlu Cengiz Aytmatov “Bozkır uçsuz bucaksız, insan ise küçüktür. İnsan çok güçlü ve hünerli olmalıydı burada” diyordu. İçinden geldiği gibi konuştu. İmajların arkasına saklanmadı. Soylu bir duruşun ifadesi ve dili oldu. O bozkırın delikanlısıydı. Yine bozkıra kendini teslim etti. Yüce sarp dağlarına sığındı. Kirletilmiş hafızalardan, sinsi planlardan uzak olmak istedi. Siyasetin kirliliklerin her an yeni bir perdesinin açıldığı zamanda ölümüyle en büyük mesajı verdi. Kinlere, hırslara, mevki ve makamlara teslim insanlara giderken son mesajını verdi. Ve en güzel seçimde, en değerli yere oyunu kullandı. O oyunu sahibine teslim etti.

Muhsin Yazıcıoğlu’ düşünce ve ruh dünyasında önemi yeri olan Osman Yüksel Serdengeçti’nin bozkır için söylediği nasıl da kendisiyle örtüşüyor.

Bozkır sükun, bozkır ruh, bozkır bir derviş gibi!

Kendi kendinden geçmiş, Allah’ı görmüş gibi!

Ey bozkırın soylu çocuğu! Allah sana rahmet etti, katına aldı. Bizden de rahmetini esirgemesin…

Muhsin Yazıcıoğlu gencliği  Muhsin Yazıcıoğlu siyaset

Muhsin Yazıcıoğlu kimdir?

Muhsin Yazıcıoğlu 1954 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesinde doğmuştur. Doğduğu ilçesi olan Şarkışla’da Genç Ülkücüler hareketine katılarak siyaset hayatına başladı. Üniversite eğitimini almak üzere Ankara’ya taşındıktan hemen ardından Ülkü Ocakları Genel Merkezinde görev aldı. Muhsin Yazıcıoğlu 1978 yılında kurulan Ülkücü Gençlik Genel Başkan’ı ve kurucusu olmuştur.

O dönemlerde yaşanan Bahçelievler olayında hakkında çıkan kararla yargılandı. Uzun süre hapiste kaldı ve tüm suçlamalardan beraat etti. Yattığı 7.5 yılın 5,5 yılını tek odalı hücrede yattı. Bu arada şiirle de ilgilenen Muhsin Yazıcıoğlu hapiste “Üşüyorum” adlı şiirini yazdı. Cezaevinden çıktıktan sonrada bir süre cezaevinde yatan Ülkücüler ve onların ailelerine yardım desteği için kurulan bir dernekte Genel Başkanlık yaptı. 1987 yılında Yazıcıoğlu, Milliyetçi Çalışma Partisine katılarak, 1991 yılında Milletvekili adayı gösterilmiş ve yapılan genel seçimler sonucunda da Sivas Milletvekili olmuştur.

1992 yılına kadar Milliyetçi Çalışma Partisinden Milletvekilliğini sürdüren Yazıcıoğu, 1992 yılında parti ile fikirlerinde ortak nokta bulamadıkları gerekçesi ile beş arkadaşı ile partiden ayrılarak Büyük Birlik Partisini kurarak Genel Başkanlığına getirilmiştir. 1995 ve 2007 yılında Büyük Birlik Partisinden Sivas Milletvekili olarak tekrar Meclise girmiştir.

Evli ve iki çocuk babası olan Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 yılında, helikopter kazası geçirerek hayatını kaybetmiştir. Kaza sonrasında yapılan arama çalışmaları sonucu 47 saat sonra enkaza ulaşılmıştır.

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
10746 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.