logo

Kasabaya inmek gibidir Kağıthane’ye inmek

Kasabaya inmek gibidir Kağıthane’ye inmek

İstanbul’a benzetme hevesi taşıyan Kâğıthane de, yedi tepeden oluşmuştur. Bu tepelerin her biri aynı zamanda Kâğıthane’ye tepeden bakan bir konumda yer alır. Gültepe, Çeliktepe, Harmantepe, Seyrantepe, Nurtepe, Şirintepe ve Sanayi(tepe)’ye baktığınızda bu yedi semtin adeta omuzlar üzerinde taltif edildiğini zannedersiniz.

Ayagimda 40 numara kagithaneGünümüz edebiyatının genç ve güçlü kalemlerinden Şair-Yazar Hüseyin Akın’ın “Ayağımda Kırk Numara Kağıthane” adlı kitabı, Kağıthane’nin ve bir şairin yaşam serüvenini anlatıyor. Kağıthane’yle beraber büyüyen şair, kendinde derin izler bırakan bu ilçenin sosyolojik yapısını kendi hatıralarından yola çıkarak kaleme almış. Eserde 1970’li yıllardan itibaren Kağıthane’nin fizyolojik ve demografik yapısına tanıklık ederken, aslında şairin Kağıthanesine misafir oluyorsunuz.

Bir kentin tarihini, coğrafyasını, toplumsal hayatını, geçirdiği değişimleri, insan tiplerini, atmosferini, doğal güzelliklerini, unutulan değerlerini, yeme içme kültürünü, gecesini gündüzünü, yazını kışını, folklorunu, eğlence hayatını, daha bin türlü özelliğini, herkes kendince görür. Tarihçi başka, coğrafyacı başka, turizmci başka, asker başka, öğretmen bambaşka bir gözle görür ve kendi bakış açısıyla yazmak ister.

Ama bir şair-yazar, kendince bir duyarlıkla yaklaşır kentine. Çevresine gönül gözüyle bakar. Kendisini değişik insanların yerine koyar, onların yüreğiyle de hissetmeye çalışır, öylece yazar. Yazar yazdığı zaman, birçok kimse o yazıda kendi duygularını, düşünüp de söyleyemediklerini bulur. Kendisinden önce yazılmış olanları da anımsamak ister.

Hüseyin Akın için Kağıthane’nin ne ifade ettiğini ve Kağıthane isminin bir nevi tarihçesini sözlerine hiç dokunmadan aktaralım: “Kağıthane hep inilen yerdir benim gözümde. Bir yere inmek her zaman çıkmaya göre daha rahatlatıcı ve dinlendiricidir ki insana sükûnet bahşeder. Kasabaya inmek gibidir Kağıthane’ye inmek. Yedi tepenin hangisinden kendinizi aşağıya bırakırsanız bırakın inişe geçmeye hazırsınız demektir. Kasımpaşa’dan Alibeyköy’den ya da Eyüp’ten Kağıthane’ye yürürsünüz, ama Sanayi’den, Çeliktepe, Gültepe’den süzülürcesine inersiniz Kağıthane’ye”. Ardından Kağıthane’nin karakteristik yaklaşımını, “Çıkılan değil, inilen bir yerdir. Semte inilir de semt insanın seviyesine inemez mi? Böyle bir tarafı da var Kağıthane’nin. Hangi toplumsal gruba ve katmana ait olursanız olun, kendinizi nasıl bir zamana ait görüyorsanız sizi olduğu gibi kabul edip kendinden istediğiniz kadarını size cömertçe verir.”

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1739 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.