logo

Korona Bize Unuttuğumuzu Hatırlattı

Korona Bize Unuttuğumuzu Hatırlattı

On bir ayın sultanı Ramazan ayını geride bırakmanın hüznünü yaşarken, bayrama erişmenin sevincini idrak ediyoruz.

Pandemi yüzünden evimizde karantinaya mecbur kaldığımız günlerde Ramazan ayı yetişti imdadımıza… Mukabele ettiğimiz Kur’an’ın manevi ikliminde sahur ve iftar sevincini ailemizle yaşadık.

Belki de yıllardır özlemini çektiğimiz lâkin “o davet bu davet” derken bir türlü nasip olmayan aile iftarlarını doyasıya yaşadık.

Kendimizi ve ailemizi korumakla emrolunmuştuk o çetin günün azabından. “Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabı” diyordu Rabbimiz Kur’an’ı Kerim’de. Vazifemizim ilki ailemizi muhafaza iken dünyayı değiştirme çabasında idik. Korona bize unuttuğumuzu hatırlattı ve ailemizi keşfettik böylece…

İnsan okuduklarını, yaşayınca idrak eder; bildiklerini uygulayınca tadını hisseder. Cenab-ı Hak Kur’an’da şöyle buyuruyor; “..Hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olabilir. Hoşlandığınız bir şey de sizin için kötü olabilir. Gerçeği Allah bilir, siz bilemezsiniz.”

Sokağa çıkma kısıtlamaları ve evlerimizde zorunlu karantina, hepimizin canını sıkan, nasıl vakit geçireceğimizi bilemediğimiz bir sınav oldu bizim için. Ramazan ayı tam da bu sırada Hızır gibi yetişti imdadımıza.

Sabrın öğretmeni Ramazan ayı, bize covid ile mücadelede “Her zorluğun ardından bir kolaylığın geleceğini” hatırlatarak, bunun da bir imtihan olduğunu, sabır ve tedbirle üstesinden gelebileceğimizi öğretti bize.

Sahur, mukabele, iftar ve teravih derken “bin aydan hayırlı Kadir gecesini” ihya derken zamanın nasıl geçtiğini dahi bilemedik ve bayram geldi çattı. Belki yıllar sonra “Hayatımızın en güzel Ramazan’ı” diye hatırlayacağımız, ailemizle birlikte yaşadığımız en güzel vakitlere veda ediyoruz.

Nasıl ki depremin tüm yıkıcılığına rağmen insanlığa armağanı kaplıcalar ve şifalı sulardan bahsediyorsak, küresel covid-19 salgını da hayatın sığabileceğini göstererek; bize, ailemizi ve çocuklarımızı keşfetmemize vesile olan bir hayrı da beraberinde getirdi.

Bu bayramda, büyüklerimizi ziyaret edemeyecek ellerini öpüp hayır dualarını alamayacağız bu doğru; lakin onların değerini bu kadar hissedebildiğimiz kaç bayram yaşadık bilemiyorum.

Dostlarımıza olan ihtiyacımızı, onların hatırını sormak ve ziyaret etmenin değerini bu kadar yakinen ne zaman hissedebildik?

Varlığına rağmen yokluğu ile yaşadığımız büyüklerimizin, akrabalarımızın ve dostlarımızın kıymetini ihmalden sonra, hayat normale döndüğünde belki de onlara  hürmet ve hizmetin tadını ilk defa doyasıya yaşayacağız.

Duamız odur ki bu bayram sadece Ramazanın bayramı olmasın. Unuttuklarımızı hatırladığımız, ihmal ettiklerimizi önemsediğimiz, dünyayı “ukba’nın tarlası” bilen bir bilinçle, yaşamaya anlam katacak değerleri kuşanacağımız günlerin arefesi, “Ömrü Ramazan Ölümü Bayram” kılacak bir değişimin arefesi olsun.

İdris ŞEKERCİ
Eğitim Bir Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
1016 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.